Paylaş
Devasa gemilerin ticaret için uğradıkları limanı, Casco Viejo yani eski şehir bölümündedir. Eski şehir, 4 katlı 200 metrelik duvar ardında büyük kemerlerle birbirine bağlanan paralel sokaklarından dolayı "labirent şehir" unvanını almış. Öncelikle Bask ülkesi derken daha evvel sizler için kaleme aldığım Bask şehirlerinden Fransa tarafında olan ve İspanya gibi özerkliği olmayan Biarritz, Saint-Jean-De-Luz Bayonne şehirlerinin çevrelendiği küçük alanın haricinde Bilbao bizi çok farklı bir boyuta taşır. Bask ülkesinin İspanya tarafı 1979 yılında özerk statüye kavuşmuş. Atlas Okyanusunun Kuzeydoğu köşesinde 2 milyon nüfuslu neredeyse yüz ölçümü İzmir kadar olan bölgede Avrupa'daki en eski uygarlıkların kökeninin buradan doğduğuna inanılıyor.
Bask ülkesi insanları için kibar, medenî ve yardımsever diyebilirim. Yeme içme kültüründen bahsedecek olursam Bask bölgesi adeta gastronominin merkezidir. San Sabastian ve Bilbao arası birçok Michelin yıldızlı restorant bulunmaktadır. Tapas'ın bir çeşidi olan ve bu bölgede Pintxos olarak anılan lezzetli atıştırmalıkları her köşede tadabilirsiniz. Bilbao'ya özel, şehri ayrıcalıklı kılan yerler arasında: ilginç köprüsü Zubizuri Geçidi (passarella Zubizuri), 1911'den beri gözde bir yer olan "Cafe bar Bilbao, "El Globo bar renkli pintxoslarıyla, Michelin yıldızlı şef Daniel Garcia'nın operasyonunu üstlendiği "Zortziko restaurant" tadım menüsüyle ve şehri, yaşanacak şehir olarak kılan modern sanatlar müzesi "Guggenheim" Baskçası "El Guggem"... Yok artık bunu da mı görecektim diyeceğiniz kadar şaşırtıcı yapıt ve modern eserleriyle müze sizleri bekliyor... Dünyaya başkaldıran kural tanımayan bu müzeyi mutlaka ziyaret edin derim.
Bask ülkesini oluşturan şehirleri gezme planınız varsa, size 2 ayrı plan oluşturabilirim :
1- Toulouse üzerinden Fransa'dan başlayarak bir tur yapabilirisiniz (ki bu turu ben yaptım ) ve kesinlikle size öneririm.
Istanbul'dan direk Türk Hava Yolları seferiyle Toulouse startlı turda, Bordeaux St. Emilion, Biarritz, St Jean De Luz, San Sebastian, Burgos, La Rioja üzerinden Bilbao ve yine tarifeli seferle İstanbul yapmanız. Bu tur için 8-9 gün ayırmalısınız. Hatta altta bahsettiğim doğa harikalarına uğrayayım derseniz tam tamına 10 gün ayırmalısınız. Gidiş ve gelişle koşuşturmadan 12 güne çıkarabilirsiniz her şeyi göreyim hızlıca geçeyim derseniz 10 gün tempolu sıkıştırmalı bir program olacak.
2- Direkt Bilbao üzerinden kısa Bask turu ( bu turu perşembe/pazar yapabilirsiniz)
Uçuşlar: İstanbul /Toulouse 3 saat 40 dakika Bilbao/İstanbul 3 saat 50 dakika sürer.
Guggenheim Müzesinin Meydanında 12 metre boyunda çimenden ve çiçeklerden oluşmuş dev bir köpek maskot "PUPPY" sizi karşılar. E beni karşılamışsa ben de önünde bir fotoğraf çektirmeliyim diyerek ona yakınlaştım. Yakınlaştıkça çiçekten çim halı şeklindeki köpeğe daha da sempati duydum.
Meydanı geçtikten sonra geniş basamakları heyecanla indim. Karşımda ince demir bacaklarıyla 9 metre boyuna erişen karadul, cam kürelerle dolu, tel ağdan yapılmış yumurta kesesiyle önümde "bu da nesi" dedirtecek şekilde beliriverdi. Dünyadan mı, Marstan mı? sorusuyla cebelleşirken, örümceğin altındaki ince bıyıklı bir adam "Hoşgeldiniz" der edasıyla önümde duruyordu. Örümceğin adı "Maman"mış. Sanki uzaydan fırlamış dev parlak gri plakaların değişik kıvrımlarıyla oluşturduğu bu müzeyi, müzenin önünde bulunan renkli sürpriz eserleri incelemenizi, içindeki kıvrımlı helezon şeklindeki eserin içinde kaybolmanızı ve çıkış yolunuzu bulurken esin yapıtını incelemenizi, uzay yolu şeklinde fosforlu bantların içinden geçerken parlament mavisi zeminde durup uzay yolu macerasının içine girmenizi ve en üst katta bulunan tablolarla vakit geçirmemizi şiddetle öneririm.
Müzeyle ilgili de Dan Brown'ın "Başlangıç" adlı kitabını okuyup, ilk bölümlerindeki tasvirleri gözden geçirerek müzeye gitmeden başyapıt ve eserleri önceden çalışarak ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Daha iyi özümsersiniz ve anlarsınız.
Müzenin mimarı Frank Gehry binanın inşaatının tamamlandığı sabah "bu tam bir kâbus, Tanrım ben insanlara, şehre bunu nasıl yaparım? Ben nasıl bir bina yaptım!" diye yataktan fırladığı anlatılıyor.
Daha sonra şehrin can damarı haline gelen modern sanatlar müzesini Bilbao halkı ve tüm dünya beğeniyor. Ben de oldukça beğendim. Renkli, parlak, sevimli, şaşırtıcı, gizemli, aynı zamanda çekici bir müze... Ziyaret edin derim! Eğer alışveriş yapmak isterseniz şehrin göbeğinde bulunan İspanyolların "El Corte Ingles " alışveriş merkezinde istediğiniz çoğu eşyayı, markayı bulabilirsiniz...
Şehirden ziyade doğal güzellikleri görme eğilimindeyseniz Bilbao size 2 gün yetecek artacak bile... Hadi gelin biraz da Bilbao yakınındaki olağanüstü güzel yerlere göz atalım;
San Juan de Gaztelugatxe, tam da doğanın ortasında vahşi ama bir o kadar güzel bir tablonun içinde yer alan bir konumda tüm ihtişamıyla sizi bekliyor. Kendinizi doğaya adamışsanız ve hele resim çekmeyi seviyorsanız burayı mutlaka programınıza alın. Ayrıca Game of Thrones'u seyredenler manzarayı gördüğünde burayı hatırlayacaklar... İnsana müthiş bir enerji veriyor San Juan Gaztelugatxe!
Flysch rotası sonsuzluk hissini üzerinize yüklemeye birebir, UN Doğa Mirasları listesinde zaten tescilini almış bir yer, Bibao'ya 1 saat uzaklıkta,100 milyon yıl evvelden kalma dalga, rüzgâr gibi çeşitli hava ve iklim şartlarından formasyona uğramış kaya ve taşların oluşturduğu ilginç ve şaşırtıcı bir yer. Deba ve Zumaia arasında "Gipuzkoa" iline bağlı bu doğa mucizesine mutlaka uğramalısınız! San Sebastian yolundan geliyorsanız San Sebastian'a yarım saat mesafede... Haydi, programınıza alın. Gernika ( Guernica) Bilbao'dan 45 dakika uzaklıkta olan şirin bir kasaba. Gernika 'nın hikâyesi hüzünlü.
2. Dünya savaşı sırasında Franco, Hitler'e Alman hava kuvvetlerinin gücünü, yeni yaptığınız silahlarınızı bu şehirde deneyebilirsiniz diyor ve pek çok kenti yok etmek için geliştirilen termik bombalar Almanlar tarafından silahlarını denemek maksadıyla şehre atılıyor, şehir yağmalanıyor ve binlerce masum insan bu şekilde yaşamını yitiriyor. Gernika İspanya iç savaşında Franco'nun güçlerine boyun eğmediği için direnişin merkezi olmuş, inatçı Bask halkının bu şehirde toplandığının kanıtı olmuş ve Franco bu amaçla Alman kuvvetlerinin silahlarını bu şehirde denemelerini rica etmiş ve şehrin tamamını yok ettirmiş.
Kentin yamaçlarında bulunan parkın duvarında Pablo Picasso'nun savaşın vahşetini resmettiği "guernica" adlı tablosu bulunuyor. Bombardıman sırasında tahrip olan ve binlerce yıl önemli toplantılara ev sahipliği yapan köydeki yaşlı meşe ağacı halâ "yıkılmadım ayaktayım" dercesine hayata tutunuyor ve direnç gösteriyor. Direniş ve bağımsızlık sembolü olan ağaç bize güzel bir örnek olsun. Hayata ne olursa olsun ne yaşanırsa yaşansın tutunmalı ve onca yaşanana rağmen hayata sımsıkı sarılmalı... Gernika'da pazartesileri kurulan Lumo pazarına benim deyişimle "yok yok" pazarına denk gelirseniz mutlaka gezin, keşfedin. Ancak araç kiralıyorsanız park yeri sorunu olabilir. Yayan ulaşın ve açık pazarın doyasıya gezerek keyfini çıkarın derim... Bilbao pintxos cenneti pintxos tariflerine ayrıca yer vereceğim. Hayat gerçekten İspanya'da güzel. Yaşam tatlı tatlı akıyor ve siz de bu akışın içinde keyfe keder yaşıyorsunuz.
Fotoğraflar: Filiz GÜLTEN
Paylaş