Akdeniz’in incisi: Antalya

Hristiyanların hac merkezi Demre

Eski adı Myra olan Demre Hristiyanlar için ayrı bir öneme sahip.  Dünyada  'Noel Baba' olarak tanına Aziz Nikolas eskiden bir Likya kenti olan Patara 'da doğdu herkesin sevgisini kazanan Aziz Myra'ya yerleşmiş ve Myra Piskoposu seçilen Aziz Nikolas 6 Aralık'ta 65 yaşında vefat etmiş Myralılar onun anısına kilise inşa etmiş 1087 yılında Haçlı seferleri sırasında Bari'li tüccarlar Nikolas'ın kemiklerini alıp yaptıkları bazilikaya gömmüşler. Geri kalan kemikleri Antalya'da Antalya Müzesi'nde muhafaza ediliyor. Her yıl 6 Aralık'ta  Demre'ye Aziz Nikolas'ın anısına çok sayıda Hristiyan âlemi gelip ayin yapıyorlar.

Mağara zengini Alanya

Alanya'nın çok eski bir tarihi var. Tarihi 20 bin yıl önceye dayandırılıyor. Toros Dağlarının kalker yapısı 20 bin yıl öncesinde mağaralarda yaşama elverişli ortam oluşturmuş. Antikçağda korsanlar sahillerini sahiplenip yerleşmiş, sonra da Bizans hakimiyetininin akabinde Anadolu Selçuklularının başkenti olmuş. Bu özellikleriyle de Unesco Miras Listesine aday.

Gezmeniz gereken astım hastalığına iyi geldiğine inanılan kent merkezindeki Damlataş Mağarası ve oba köyünde bulunan Kadıini Mağarası, Dim Çayı Vadisinin yamacında bulunan esrarengiz Dim Mağarası görülmesi gereken yerlerden. Ayrıca en iyi korunmuş Ortaçağ Kalesi olan Alanya Kalesi en önemli tarihi yapılarından. Kalede en etkilendiğim bölüm Selçuklu sanatının en güzel örneklerini sergileyen Kızılkule. Kalede ayrıca şapel de bulunuyor. Burada yerleşim mevcut, eski ahşap evlerinin önünde pamuklu ve dokuma tezgahlarıyla el emekleri sergileniyor.

Alanya ayrıca maviden turkuvaza bürünmüş kumsal plajlarıyla ünlü. Kleopatra plajı, incekumuyla ünlü incekum plajı, kıyı boyunca restaurant ve kafeteryaların bulunduğu sonundaki kayalıklarda dalış merkezinin bulunduğu Avsallar, 10 km uzunluğunda Konaklı ve Mahmutlar. Uluslararası standartlara göre düzenlenmiş Oba ve Dim Çayının arasındaki Begonvil ve Portakal Kumsalları hem tarihi tekrar yaşamanıza hem de dinlenmenize olanak sunuyor!

Phaselis Antik Kenti

Kemer yakınlarında bulunan antik kent Roma döneminde psikoposluk merkeziymiş. M.Ö 7. Yüzyılda Rodostan gelen kolonilerin kurduğu tahmin ediliyor. Antik Kent pek çok medeniyet görmüş ve bugüne kadar Roma ve Bizans kalıntıları günümüze ulaşmış. Su kemerleri görülmeye değer!

Pamfilyanın en önemli liman kenti Side

Günümüzde antik kenti ve limanıyla hem turistlerin hem yerlilerin yaşam merkezi olan Side, anıtsal cadde üzerindeki dükkânları kente renk katıyor. 20. Yüzyılda 7 km.lik kumsala antikçağdan gelen anıtlar ve kalıntılar eşlik ediyor. Bu anıtlardan biri kentin girişinde Tanrı Dionysos'un küçük bir tapınağı bulunuyor. Limanın batısında birisi Athena, diğeri Apollon'a adanmış  iki tapınak yer alıyor. Ve 15 bin kişilik antik tiyatrosu Roma yapılarının izlerini taşıyor.

Perge Antik Kenti

Bir başka antik kentimiz Perge, Aksu'nun en çok ziyaretçi çeken yeri. Antik Kent mermer heykelleriyle ünlü. Heykeller Antalya Müzesinde sergileniyor. Antik kentin 15 bin kişi kapasiteli tiyatrosu ve 12 bin kişilik stadyumunun yanı sıra Hristiyanlık açısından önemli bir yere sahip; Aziz Paul misyonerlik seyahatlerini her seferinde Aksu nehri üzerinden gerçekleştirirmiş.

Aksu'da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri Kurşunlu Şelalesi ! Burası bir doğa harikası! Yedi mini gölet küçük şelalelerle bir birine bağlanıyor. 2 km uzunluğunda kanyonun, kızılçam ormanlarının içinde bulunan harikalar diyarı 1986 yılından beri koruma altında. Çevresinde dinlenme alanları ve kafeler olduğundan günübirlik gelen ziyaretçi akınına uğruyor.  Tabiat parkı içinde yürüyüş yapın ve doğaya ait olduğumuzun kanıtı ruhunuza kattığı dinginlik ve huzurla geri dönün. Yürüyüş yaparken tavşan, sincap, ağaçkakan görebilirsiniz! Oldukça güzeller ve doğayı güzeleştiriyorlar...

Antalya'ya gitmek için çok neden var:

- Doğayla iç içe harika yürüyüşler yapabilirsiniz

- Aspendos, Perge, Olympos, Myra gibi antik şehirleri ziyaret edebilir zamanı unutabilirsiniz

- Aynı gün içinde hem yazı hem kışı yaşayabilirsiniz. Nasıl mı? Saklıkent'e çıkıp kayak yapıp, aşağıda Akdeniz'in engin mavi sularında yüzebilirsiniz.

- Sahil boyunca uzanan kumsallarda yürüyüp, denize girebilirsiniz

- Farklı köyleri keşfedebilir, gelenek ve kültürlerini tanıyabilir tadına doyamayacağınız yemeklerini tadabilirsiniz

- Yaz sizi Antalya'da bunaltabilir ancak Toros Dağları'nın yaylalarında ve eşssiz güzellikteki şelalelerinde serinleyebilirsiniz

- Tarihe tanıklık edebilir medeniyetlerin izlerini sürebilirsiniz

- Tekne kiralayıp muhteşem koyları gezebilir denizde yüzebilirsiniz

- Irmak ve kanyonlarında rafting yapabilirsiniz

- Antalya Müzesi'ni Kekova batık şehirini ve Hadrian Kapısını ziyaret edebilirsiniz -Altınportakal Film Festivali, Aspendos Opera Bale Festivali Caz ve piyano festivallerine katılabilirsiniz.

Yukarıda sadece bir kaç yere değindim, ancak Antalya'da yazacağım o kadar çok güzel yer var ki, teker teker bu güzel yerleri daha sonraki zamanlarda sizler için derlemeye devam edeceğim. Antalya'da gerçekten yaşadığınızı hissedeceksiniz!

 Fotoğraflar: Alamy