Paylaş
T araklı’nın şehir merkezine gitmeden önce ilk durağınız, Yusuf Bey Mahallesi’ndeki çınar ağacı (doğal anıt) olsun. Yangın nedeniyle gövdesi oyulmasına rağmen asırlardır dimdik ayakta duruyor devasa çınar ağacı. Tanıtım tabelasında 700 yıllık olduğu belirtilen ağacın altında çayınızı yudumlarken bu yoldan geçen nice sultanın da burada dinlenmiş olabileceğini hayal edin.
Çayınızı içtikten sonra dev Türk bayrağının dalgalandığı Hisar Tepesi’ne yönelin. Taraklı’yı kuşbakışı seyretmek ve fotoğraflamak için en güzel nokta burası. Aşağıdan baktığınızda çıkmak istemeyebilirsiniz. Gözünüz sakın korkmasın! Öyle fevkalade yorucu bir yokuş değil. Tepeye çıktığınızda pişman olmayacaksınız. Zira tepeden Taraklı’nın panoramik görüntüsü ve silueti seyredenleri büyülüyor. Son yıllarda, fotoğraf tutkunları için tur ve fotoğraf yarışmalarının vazgeçilmez adreslerinden olmasına hak vereceksiniz buradaki manzarayı seyrederken. Konaklarıyla, cumbalı evleriyle ünlü Taraklı’nın dar ve tatlı yokuşlu sokaklarını, Osmanlı çarşılarını anımsatan dükkânların sıralandığı çarşısını dolaşmak için en fazla birkaç saat yeterli. Bu kısa bir süre gibi gelse de son derece zevkli bir yürüyüş…
Dar sokaklarında yürürken kim bilir bu kahverengi ahşap pencerelerin ardında ne yaşanmışlıklar, ne hikâyeler saklıdır diye hayallere dalıp çocukluğunuza yolculuk yapacaksınız… Bazen, virane bir evin yanından geçerken bedeninizi hüzün kaplayacak, yıllara meydan okuyup ayakta kalanlar da ruhunuzu aydınlatacak derecede davetkâr duruyor. Yöreye özgü olduğu söylenen güzel bir söz var: “Taraklı’da evler insan nefesiyle yaşar, teriyle ayakta kalır!” Osmanlı dönemi sivil mimari örnekleri bir hayli fazla ilçede... 100’ün üzerinde tescil edilmiş ev ve konak var. Kadirler Konağı, Hanımeli Konağı, Çakırlar Konağı, Hacı Rıfatlar Konağı en çok ilgi çekenler arasında. Konaklarda dolaşırken gerek yaşam odaları, gerekse kullanılan eşyalar etkileyici olduğu kadar, dönemi yansıtan hikâyelerini dinlerken tarihe de yolculuk yapmanıza vesile oluyor.
Taraklı’da görülebilecek yerler arasındaki eski bir konak olan Kültür Evi, tam bir müze niteliğinde. Burada ilçenin tarihini ve kültürünü yansıtan objeler sergileniyor. Kumaş dokuma tezgâhları, Romanların yaptığı demir ve ferforje maketler, Taraklı doğumlu ünlü hattat Saim Özel’in eserleri ve yöresel kıyafetler sergilenen eşyalardan bazıları. Kültür Evi’nin bir bölümünde tahta kaşık oymacılığı yapan İsmail Usta’nın tezgâhı ilgi çeken bir başka detay olarak karşınıza çıkacak. Elinin maharetinin yanı sıra sohbetiyle de ilgi çekiyor İsmail Usta.
Şimşir tarak ve kaşık
İlçenin tam da merkezinde, neredeyse çınar ağacı kadar yaşı olan, 1517’de yapılmış Yunus Paşa Camisi’ni ve meydanını da mutlaka dolaşın. Kubbesi kurşunla kaplı olduğundan halk arasında ‘Kurşunlu Cami’ diye de anılıyor. Yavuz Sultan Selim’in Ridaniye Seferi’ne giderken, burada konaklayan veziri Yunus Paşa tarafından yaptırıldığı söylenen cami, Taraklı’da gezilebilecek en eski tarihi eser.
Nice seyyahın duraklarından biri olan Taraklı’ya yolu düşen İbni Battuta “Şirin ve büyük bir köy” olarak bahsetmiş Taraklı’dan. Evliya Çelebi de doğal güzelliklerini saymakla bitirememiş, ormanlarla kaplı olduğunu ve çok sayıda şimşir ağacı gördüğünü yazmış. Bu nedenledir ki Taraklı, özellikle tahta kaşık ve tarak yapımıyla ünlenmiş. Hâlâ da bu geleneksel el sanatı yaşatılmaya çalışılıyor.
Uğut ve köpük helva alın
Geleneksel el ürünlerinin, Taraklı evleri maketlerinin, el dokuması Taraklı bezlerinin, artık Taraklı’nın simgesi haline gelmiş çimlendirilmiş buğday ve unla yapılan geleneksel ve şifalı bir tatlı olan şekersiz ‘uğut’ ve köpük helvanın, köylerde yapılmış ekmeklerin, kuru sebze ve baharatın dizi dizi tezgâhlarda sergilendiği çarşı içinde dolaşmak ve alışveriş yapmak da ayrı bir keyif… Zaman su gibi akıp gidiyor Taraklı’nın dar sokaklarında dolaşırken. Sessizliği ve sakinliği bizi sarıp sarmalarken, cumbalı evlerin pencerelerinden her an bir el uzanıp da selam verecekmiş gibi bir hisse kapılıyoruz. Çarşısında, yüzlerinden tebessümün hiç eksilmediği güler yüzlü kadınlar, özellikle tahta kaşığın, tarağın, ‘uğut’un, doğal ürünlerin faydalarını sıralarken, hoş sohbetlere kapı açılıyor. Gönlümüz sohbetlere doymasa da ayaklarımız buradan ayrılmaya mecbur…
Sakin şehirler arasında
2011’de Uluslararası Cittaslow Birliği’ne kabul edilen Taraklı, ülkemizde sayısı 17 olan ‘sakin şehirler’ listesine beşinci sıradan girdi. Son yıllarda kültür ve termal turizmi denince de ilk akla gelen yerlerden... 30 bin kapasiteli termal devre mülk, ilçenin sağlık turizmi açısından da cazibe merkezlerinden biri haline gelmesinde önemli bir role sahip.
Paylaş