Paylaş
Balıklıova ne Seferihisar gibi slowcity seçilmiş, ne de Alaçatı gibi süslü püslü taş evleri var. Fakat İzmir’in en şirin ve sakin kasabalarından söz ederken ismini anmadan geçmek olmaz. Otellerin ve beach clubların olmadığı, balığıyla ünlü olsa da bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda lokantanın bulunduğu, yapılaşmanın yer yer yasak olması sebebiyle hala orijinalliğini koruyabilen bir kıyı köyü burası.
İzmir’in Urla ilçesine bağlı olan Balıklıova, Urla’nın merkezineyse 30 kilometre mesafede. İzmir merkezden yola çıkıldığında araçla yaklaşık bir saatte ulaşılabiliyor. Eğer tercih edilirse İzmir merkez ile Balıklıova arasındaki bu 60 kilometrelik mesafeyi giden belediye otobüsleri de mevcut. Balıklıova, Osmanlı zamanında Polikhne ismiyle anılan bir Rum köyüyken, Cumhuriyet sonrası mübadele sırasında terk ediliyor. Kasabanın yerleşim alanı tamamen boşaltılsa da, Polikhne ismi, önce Balıklı ve sonra Balıklıova şeklinde günümüze kadar ulaşıyor.
Balıklıova için ‘ismiyle müsemma’ diyebiliriz, çünkü yiyebileceğimiz en taze balık ve deniz ürünlerini burada buluyoruz. Tertemiz denizi ve balık restoranlarıyla ün salan kasaba, en çok bahar ve yaz aylarında ziyaret edilse de, lokanta ve restoranlara her mevsimde talep var. Barbun başta olmak üzere en lezzetli deniz balıkları, kalamar ve midye adeta denizden çıkartılıp sofranıza getiriliyor. Enfes deniz ürünlerine eşlik eden Ege otları ve yörede bolca yetişen enginar da olunca, Balıklıova’da muhteşem bir ziyafet çekmek şart oluyor!
Çoğu ‘salaş’ olarak nitelendirilebilecek mekanlardan birkaçının, zaman içinde artan taleple biraz daha lüks sayılabilecek düzeye ulaştığını da belirtmekte fayda var. En sevilen Balıklıova lokantalarından birkaçı Özal’ın Yeri, Garip’in Yeri ve Sezer’in Yeri.
Kasabanın en ünlü yiyeceği ise un kurabiyesi. Balıklıova’nın köy meydanında yer alan pastanelerin vitrinlerinin boydan boya un kurabiyeleriyle kaplı olduğunu görüp içeri dalmamak elde değil! Balıklıova Unlu Mamülleri, çikolatalı, sakızlı, tahinli, fındıklı gibi akla gelmeyecek türlerde un kurabiyelerinin tadına bakabileceğiniz en güzel fırınlardan biri.
Köy ekmeği de pastane ve fırınların bir diğer leziz mamulü, buraya kadar gelip de ekmek almadan geçmek olmaz! Köy meydanında ise köylülerin kendi tarlalarında yetiştirdiği sebze ve meyveler satılıyor. Kimi tezgahta buz gibi şeftaliler, kimisinde ise ayçiçeği görebilirsiniz. Yine ziyaret ettiğiniz mevsime bağlı olarak karşılaşabileceğiniz sürprizlerden biri kabak çiçeği! Kabak çiçeği dolması Ege’nin özel lezzetlerinden biri. Eğer olur da kabak çiçeği bulursanız mutlaka alın, fakat aldığınız günde tüketmeniz gerektiğini unutmayın! Hem kendiniz için hem de sevdiklerinize alabileceğiniz diğer doğal ürünler ise zeytin, zeytinyağı ve çeşit çeşit ev yapımı reçel.
Geçtiğimiz mayıs ayında deniz sezonunu açmak için Balıklıova’yı tercih ettiğimden, yaz sezonunun burada epey uzun sürdüğünü söyleyebilirim. İzmir’de mayıstan ekime kadar denize girebileceğiniz bu en sakin ve güzel koylara ulaşmanın yolu tekne gezisi!
Balıklıova’da plaj ya da beach club türündeki tesisler pek tutulmadığı için kıyıdan denize giren bir kalabalıkla karşılaşmazsınız, fakat tekneyle açıldığınızda inanmakta zorluk çekeceğiniz güzellikte koylara ulaşabiliyorsunuz.
Balıklıova’nın tekneyle keşfedebileceğiniz gizli koylarında mavi ve yeşilin her tonunu görüp şaşırabilirsiniz. Kimi koylardaki yeşil tonları, etrafındaki ağaçların rengini alan İztuzu Plajı’na kimi koyları ise Maldivlere dahi benzetiyorum... Ve tabii buranın en güzel taraflarından biri olan sessizlik ve sakinlik, denizin üstünde de kendini gösteriyor. Kıyıdan biraz açılıp ulaşabileceğiniz koyların çoğu ıssız. Kasaba oldukça bakir olduğu için konaklama seçenekleri de kısıtlı. Balıklıova’da otel yok, fakat birkaç pansiyon ve kiralık ev alternatifi mevcut.
Fotoğraflar: Ecem Hepçiçekli, DepoPhotos
Paylaş