Paylaş
Bayramiç’te taş değirmende yerli un
Bayramiç Yeniköy Kolektifi adı altında toplanan idealist üreticilerin yaptığı çalışmalar örnek olacak türden. 2011’de Bayramiç Muratlar Köyü’nün Yeniköy mevkisindeki 50 dönüm arazilerinde kendi kendine yeten, permakültür felsefesiyle hareket eden, doğal tarım uygulamaları yapan, yerel tohum ve üretime sahip çıkan bir köy girişimiyken yıllar geçtikçe buğday konusunda uzmanlaştılar. Şu anda 30 ayrı yerel buğday çeşidini yaklaşık 400 dönüm arazide doğal tarım uygulayarak yetiştirmeye devam ediyorlar. Kavılca, sarı buğday, karakılçık, havran kızılcası, ziveng buğdayı gibi Anadolu’nun yok olmaya başlayan yerel buğdaylarını hem çoğaltıyorlar hem de un, bulgur ve benzeri işlenmiş doğal ürünler üretiyorlar. Ot ve böcek ilaçları kesinlikle kullanmıyorlar ve buğdayı taş değirmende öğüterek un yapıyorlar. (531 644 08 14)
Ayvacık’ta organik hayvancılık
Hayvancılık, Ayvacık’ın pek çok köyünün başlıca geçim kaynağı. Vural Keskin’in öncülüğünde 2010’da kurulan ‘Ayvacık Organik Kırmızı Et Üreticileri Birliği’ ülkemizde de organik hayvan yetiştiriciliği ve bölgesel kalkınma planlaması konusunda önemli bir örnek. Burada yetişen hayvanların etlerinin lezzetli olma sebebi, yöreye özgü bir cins olan boz sığırların tamamen doğa koşullarında ilaçlı veterinerlik hizmeti almaksızın en az 13 farklı kekik çeşidiyle beslenmeleri. Serbest otlayan güçlü kas yapısına sahip bu hayvanların etleri gevrek ve yedikleri kekikten dolayı çok lezzetli. Merada serbest otlayan hayvanlar sadece kışın birkaç ay kurutulmuş organik arpa, yonca, yulafla besleniyor. Eğer Ayvacık’a yolunuz düşerse o zaman şehrin içinde hayvancılıkla uğraşan kasaplardan birinin dükkânında bu etlerden satın alıp deneyebilirsiniz.
Ezine’nin dillere destan peyniri
Piyasadaki neredeyse tüm beyazpeynirler ‘Ezine’ diye adlandırılmaya başlayınca Ezine Mandıracıları Koruma ve Yaşatma Derneği kuruldu ve ilk iş olarak da coğrafi işaret aldı. Sadece kriterlere uygun üretim yapan dernek üyelerinin peynirlerine EPD (Ezine Peynirciler Derneği) logosu basılarak satışa çıkarılıyor. Bu logoya sahip olabilmek için gereken kriterlerden bazıları şöyle: Ayvacık, Ezine ve Bayramiç ilçelerinin doğal bitki örtüsü ve suyundan beslenen koyun, keçi ve ineklerden elde edilen süt kullanılmalı. Süt, bölgede yetiştirilen tahirova, sakız, dağlıç ve sakız-dağlıç ırkı koyunlarından, holstein türü kültür ineklerinden ve karakeçi (kıl keçisi) cinsi keçi ırkından sağlanmalı. Yapımında, şirden mayası ve deniz tuzu kullanılmalı. Deniz tuzu, peynirin erimesini engelleyip olgunlaşma sonucunda kolayca suyunu salmasını sağlıyor.
Küçükkuyu’nun nefaseti bol zeytinyağı
Edremit Körfezi Bölgesi’ne dahil olan Küçükkuyu ve çevre köylerin yüksek rakımlı arazilerinde yetişen ağaçlardan toplanan zeytinlerle yapılan yağlar Türkiye’nin en kalitelileri arasında. Küçükkuyu merkezde dolaşırken yerli üreticilere ait pek çok
butik zeytinyağı dükkânı göreceksiniz. Bu dükkânlarda zeytinyağı tadımı yaparak damak tadınıza en uygun olandan satın alabilirsiniz. Ayrıca şehrin içindeki Adatepe Zeytinyağı Müzesi’ni mutlaka ziyaret ederek eski zeytinyağı presleri, zeytin toplama aletleri, taşıma ve saklama kapları, çeşitli geleneksel objeleri görün. Burada, geleneksel usulde zeytinyağı sabun yapım tekniği de açıklamalı olarak sergileniyor ve zeytinyağının soframıza gelene kadarki üretim aşamaları gösteriliyor.
Eceabat’tan tek bağ pekmezi
Eceabat’taki Kilye, aile bağlarında ürettikleri organik veya iyi tarım uygulamaları sertifikasına sahip yerli tohumdan mahsulleriyle tanınıyor. Özellikle domates ve biber salçaları, domates konserveleri, yerli susamla ürettikleri tahinleri yüksek kalitede ve lezzetli. Ama öyle bir ürünleri var ki benzerini bulmak öyle pek de kolay değil: Pekmez. Bölgedeki üzüm ve bağcılık potansiyeli malum. Pekmezlerini tek bağdan, tek üzüm çeşidinden yapıp pekmez toprağı ve şeker katmıyorlar. Toprak katılmadığı için süzülmüyor da... Böylelikle her birinde ayrı bir karakteristik tat oluşuyor.
Kumkale Ovası’nın domatesleri
Çanakkale’nin ünlü domatesinin esas yeri yıllar yılı Ayvacık’a bağlı Kösedere’ydi. Fakat verim yüksekliğinden dolayı hibrit tohum çoğalınca köylü sadece kendi yiyeceği kadar yerli tohumu tarlasının kenarına diker oldu. Yerli tohumla üretim çok nadir olmakla birlikte bölgenin florası ve mikro klimasında halen lezzetli domatesler üretiliyor. Özellikle ‘Kumkale veya Batak Ovası’ olarak anılan Ezine ve Bayramiç ilçelerine uzanan 100 bin dekar alanda yılda yaklaşık 600 bin ton domates üretiliyor. Buradaki toprakların potasyum oranının çok yüksek olması, Kaz Dağları’ndan ve Çanakkale Boğazı’ndan gelen rüzgârın kesişmesiyle oluşan hava sirkülasyonu domateslerin lezzet sırlarından ikisi.
Paylaş