Paylaş
Mersinlilerin bile bir kısmı Aynalıgöl’ü geçen yıl Şahika Ercümen’in yaptığı rekor dalış denemesiyle tanıdı. Keşfedilmesi de aslında yakın geçmişte. 22 yıl önce bir çoban, yakalamaya çalıştığı kirpinin peşinden gidince deniz seviyesinden 47 metre aşağıdaki bu mağarayı keşfeder.
Saklı bir hazine: Aynalıgöl
Etkileyici sarkıt ve dikitlerle bunların ortasında bir gölden ibaret olan gerçeküstü güzellikteki Gilindire Mağarası’na halk arasında ‘Yeraltındaki Pamukkale’ de deniyor. Mersin’e 180 kilometre mesafedeki mağarada bulunan neolitik, kalkolitik ve erken tunç çağlarına ait parçalar burayı daha da ilginç kılıyor. Şahika Ercümen’in de serbest dalışta 90 metre üzerine dalarak dünya rekoru kırdığı gölün en büyük özelliği, içinde hiçbir canlı yaşamaması. Suyu ilk 10 metrede acı, sonrasında tuzlu. Göle girmek tabii ki yasak.
Kanlıdivane ve Narlıkuyu
Mersin’in simgelerinden Kızkalesi’nin çevresinde epeyce antik yapı var, Kanlıdivane içlerinde en özeli. Bu ismin bölgenin kırmızı toprak yapısı ve yağmurda akan suların kana benzetilmesi nedeniyle verildiği düşünülüyor. Bir kısmı MÖ 2’nci yüzyıla tarihlenen kalıntılar ve kayalara oyulmuş basamaklarla 60 metre derinliğe inilen obruk ilgi çekici. Mersin Valisi Ali İhsan Su, ilin antik kentleri, müzeleri ve doğal güzelliklerini korumaya ve turizme açmaya yönelik çok önemli çalışmalar yapıyor.
Kanlıdivane’ye 10 dakika mesafede çocukluğumuzdan bu yana gittiğimiz Cennet Cehennem’de de derin yarığın üzerine müthiş bir cam teras yapılarak dünya çapında bir yer haline getirilmiş. Ayrıca cennete inen yüzlerce basamağa alternatif olarak da bir cam asansör yapılmış. Buradan çıkınca birkaç dakika mesafedeki Narlıkuyu’ya mutlaka gitmeli. Tatlı su kaynağıyla beslenen bu minik koydaki restoranlardan birine oturup lagos balığı ziyafeti çekmeyi ihmal etmeyin.
Dalga seslerini dinleyin
Mersin’i hissetmek demek şehrin göbeğinde bile açık denizden kumsala vuran dalga sesleriyle ruhunuzu dinginleştirmek demek. Konakladığınız yerde bunu yaşayabilmek başka bir ayrıcalık. 30 yıl önce şehrin sahil yolunun bitiminde olan ama açılan upuzun sahil şeridi sonrası neredeyse başlangıcında kalan ve şehrin ilk beş yıldızlı oteli Mersin HiltonSa fiyakasını hiçbir zaman kaybetmedi. Sahil şeridini seyre dalıp denizin üzerinde hissi veren odalarıyla hâlâ çok gözde ve şehirde tek.
Üstelik genç şef Ömer Faruk Yılmaz’ın yöre malzemelerine olan hâkimiyeti ve mutfak heyecanıyla herhangi bir otel mutfağından çok daha ayrıcalıklı. Yılmaz, aynı zamanda Mersin’de yeni kurulan ve Türkiye’de tek olan ‘Slow Fish’ birliğinin de temsilci şefi. Yani bölgedeki deniz mahsulleri ve kabuklular üzerine çok güzel çalışmaları var.
Narenciyeler arasında kahvaltı
Bir zamanlar şehrin neredeyse içindeki narenciye bahçelerinde piknik yapmak Mersinli olmanın, Mersin’de yaşamanın bir mükâfatıydı. Şehre yakın bahçelerin çoğunun yerini kocaman binalar aldı. Ama bahçeler elbette tamamen yok olmadı. Türkiye narenciye üretiminin yüzde 21’i, limon üretiminin yüzde 53’ü ve Türkiye narenciye ihracatının yüzde 39’u Mersin’de gerçekleşiyor.
Limon ve portakal ağaçları arasında yerli usül bir kahvaltı için şehir merkezinden yaklaşık 20 dakika mesafedeki Babamın Bahçesi’ne gidebilirsiniz. Yerli sarı buğday unuyla hazırlanan sac börekleri, patates veya kırma zeytin harçlı bir çeşit dürüm olan sıkma, kumkatlı kahvaltı salatası, Yörük peynirleri, taze demlenmiş çay ve bir de aromasıyla içmeye doyamayacağınız kan portakalı suyu, daha ne olsun... Önemli ayrıntı, sadece önceden randevu alarak gidebilirsiniz, minimum beş kişilik grup olarak kabul ediyorlar. İnternet üzerin dennarenciye satışları da var.
Yerli ürünler alın
Birkaç kuşaktır Mersin’de yaşayan Lübnan ve Suriye kökenli vatandaşların mutfağa katkısı oldukça fazla. 1900’lerin başında inşa edilmiş eski bir konakta romantik bir atmosferde hizmet veren Kiremithane Restoran’da Mersin mutfağının bu yüzünü deneyimleyebilirsiniz.
Muammara, humus, içliköfte gibi çok bilinenlerin dışında sadece evlerde pişen siyeddiyeh (lagos balıklı pilav) gibi yemekleri de servis eden şehirdeki tek restoran. Buranın sembollerinden cezerye için sadece cezerye üretimi yapan Hasan Yozgat’ı tercih edin. Ayrıca sarıulak zeytinlerinin yağını çıkaran Taşkuyu ve dünya çapında ödüllü Eğriçayır balı bölge florasının özelliklerini yansıtan ürünlerden.
Paylaş