Paylaş
Yeryüzündeki en mitolojik yer olan Kapadokya; Hasan Dağı, Güllüdağ ve Erciyes’in volkanlarıyla kavrulduktan sonra rüzgarın dokunuşlarıyla şimdiki bu ihtişamlı görüntüsüne kavuşuyor. Ancak bu ilginç yeryüzü şekillerinin yanı sıra kendine has keşfedilmeye değer özellikleri de var bu bölgenin.
İç Anadolu Bölgesi’nin göbeğinde yer alan bu otantik doku; yurt dışında birçok yeri gezmiş, görmüş herkese daha önce hiç almadığı bir tat veriyor. Persler’den Romalılar’a kadar birçok medeniyeti içinde barındıran Kapadokya, Pers dilinde “Güzel Atlar Ülkesi” demek olduğu için o şekilde de anılıyor.
Her sabah çalan alarm sesinin, işkence sesi gibi duyulmadığı bir yer burası. Yepyeni bir güne uyanmak burada insana hiç olmadığı kadar heyecan veriyor. Sabahın erken saatlerinde balona binmek için uyanmış bir sürü kişinin sevinci ve pembeden turuncuya dönen gökyüzünde balonların süzülüşü akıldan çıkmayacak kadar güzel bir manzara...
Derinkuyu ve Kaymaklı yer altı şehirlerinde yerin altına doğru bir yolculukla, yüz yıllar önce yaşayan insanların yağmalamalara karşı nasıl korunduğunu görmek tüyler ürpertici şekilde etkileyici. Şarap odalarından, mezar odalarına birçok bölüm bulunduran sığınaklarda yalnızca geceleri yemek pişirilmesinin sebebi ise bacadan çıkan dumanın gözükmesini engelleyerek gizliliklerini korumak. İnsan emeği ve doğanın iç içe yaşadığı Göreme Açık Hava Müzesi ise kayaların içine oyulmuş 18’den fazla kiliseyle görsel bir şölen sunuyor.
Dünyanın en ilginç müzesi Saç Müzesi’ni yine burada Chez Galip isimli seramik atölyesinin üst katında bulabilirsiniz. Ancak müzeyi gezmeden önce seramik atölyesinde seramik yapmak çok keyifli bir deneyim.
Saç Müzesi’nin hikayesinden de kısaca bahsedelim. Atölye sahibi Galip Bey’in Fransız bir kadına aşkının simgesi olarak doğuyor bu müze. Ülkesine geri dönecek Fransız kadın, veda ederken bir tutam saçını Galip Bey’e bırakıyor ve o günden bugüne gelen tüm kadınlar saçlarından küçük bir tutam kesip bırakarak müzenin bir parçasını oluşturuyorlar.
Gün boyunca gözünüzü doyurduğu kadar midenizi de doyuran leziz yemeklere gelince kelimeler kifayetsiz kalıyor. Testi kebabından, Kayseri mantısına, birçok farklı reçelden, zeytinyağının ardından bandırılan zahtere ve neredeyse heryerde ikram edilen Kapadokya lokumlarına kadar uzanan birçok seçenekle karşılaşıp, sıcak ve soğuk şarap tadımları yapabilirsiniz.
Heyecanla uyandığınız gün biterken, 160 merdiven çıktıktan sonra bu yorgunluğun kesinlikle karşılığını alacağınız Uçhisar Kalesi’nin en tepesinde harika bir gün batımı manzarası sizi karşılıyor. Gün biterken ise tüm güzelliği, gizemi ve ilginç hikayeleriyle beraber karanlığa gömülüyor Kapadokya...
Fotoğraflar: Dila Atsan
En Berrak Göl
Avusturya'da Yeşil Göl diye bilinen bu göl, dünyanın en berrak golü sayılıyor. İşte o görüntüler...
Paylaş