Yüzyıllara meydan okuyan kapılar

İstanbul’da yaşayanların gün içinde çok da dikkat etmeden yürüyüp gittiği tarihi sur kapıları kim bilir nelere tanık olmuş ve altından kim bilir kimler geçip gitmiş yüzyıllardır... Yedikule’den başlayıp Ayvansaray’a uzanarak kadim şehir İstanbul’un kapılarını aralayalım bir bir. O kapılardan ulaşılan eşsiz mimari yapıları ve semtlerin büyülü sokaklarını keşfedelim...

Haberin Devamı

Sabah ezanıyla açılıp akşam ezanıyla kapanan ‘sur kapıları’ İstanbul’un güvenliğinin sağlanmasında önemli rol oynayan surların en önemli noktalarıymış yüzlerce yıl boyu... Tarihi kaynaklarda İstanbul’un sur kapıları üç bölüme ayrılıyor: Kara sur kapıları, Haliç kapıları ve Marmara sur kapıları. Ne yazık ki günümüzde çoğu ya yıkık dökük halde ya da zamana yenik düşmüş.

İstanbul’un kara surlarının yapımına 5’inci yüzyılda II. Theodosius zamanında başlandığı biliniyor. Şehri korumak ve güvenlik ayrıca şehre giriş çıkışı sağlamak amacıyla açılan kapılar, savaşlar ve depremler nedeniyle tarihte pek çok kez yıkılmış ve yeniden onarılmış. 1985’e gelindiğindeyse, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmış.

Yüzyıllara meydan okuyan kapılar

Haberin Devamı

Semtiyle birlikte gezin

Biri yeni açılan toplam 11 kapıyı sur içindeki paralel yoldan geze geze keşfedebileceğiniz gibi; surların önündeki anacadde boyunca ilerleyerek yaklaşık 6 kilometrelik bir yolculukla da tek tek görmeniz mümkün. Ama benim önerim, kapıları içinden geçip vardıkları semtle birlikte gezmeniz.

Çocukluğumun geçtiği semtten başladım geziye... Kim bilir kaç kez geçtim bu kapıdan. Ancak bu kez turist gözüyle bakmaya geldim. Adını yedi kuleli hisarından alan semtin, binlerce yıldır ayakta duran bir de kapısı var: ‘Yedikule Kapısı’. Zamanında halkın sur içine giriş çıkış yapabilmesi için açılan, 5’inci yüzyıl Bizans sanatının en önemli örneklerinden biri olarak gösterilen kapı, İstanbul’un fethinden sonra yapılan yenileme çalışmaları nedeniyle Osmanlı mimarisinden de izler taşıyor. Üzerinde tuğladan sivri bir kemer ve III. Ahmet dönemine ait bir kitabe var.

Yüzyıllara meydan okuyan kapılar

Yedikule semtinin giriş noktasındaki Yedikule Kapısı, insanlara rağmen bugün hâlâ ayakta kalmaya direnen İstanbul’un en önemli sur kapılarından biri... “İnsanlara rağmen” diyorum çünkü özellikle son yıllarda bu tarihi yapının başına gelmeyen kalmadı. 2009’da kapının iç duvarı üzerindeki Bizans zamanından miras kalan kartal kabartması çalındı; 2020’nin temmuz ayındaysa define avcıları tarafından kapının üzerinde açılan oyuk yüzünden ağır tahribata uğradı.

Altın yaldızları vardı

Haberin Devamı

Şayet yolunuz Yedikule taraflarına düşerse zamana ve insanlığa meydan okuyan bu tarihi kapıyı görebilir; Yedikule bostanlarında yetişen ürünlerden satın alabilir; sur içine girerek Yedikule Zindanları’nı ziyaret edebilir; sur kapısından girdiğiniz yolu takip ederek tarihi yapılarıyla ünlü Samatya sokaklarını keşfe çıkabilirsiniz.

Yedikule’nin içinde yol olmadan önce kapının 100 metre kadar uzağındaki Altın Kapı’yı da görüp öyle başlayabilirsiniz semti keşfe... Adını vakti zamanında kapısındaki altın yaldızlardan alan Altın Kapı, savaştan zaferle dönen imparator ve komutanların şehre girdiği, İstanbul kara surlarının en görkemli kapısıydı. Kaynaklara göre sefere giderken de bu kapı kullanılırdı ancak hükümdar seferden yenilgiyle dönüyorsa halka gözükmemek için bu kapıyı tercih etmezdi.

Haberin Devamı

Yüzyıllara meydan okuyan kapılar

II. Theodosius’un kara surlarını yaptırırken 439’da bu kapıyı surlarla bir bütün olarak inşa ettirdiği varsayılıyor. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesinden sonraysa güvenlik nedeniyle onun emriyle kapatılıyor. Günümüzde Yedikule Kabristanı’nın içinden ve Yedikule Zindanları’ndan görülebilen Altın Kapı’nın iki kulesi de ayakta.

Ayrı ayrı hikâyeler

Her kapının açıldığı tarihi bir güzellik ve her kapının bir hikâyesi var... Osmanlı döneminde burada kurulu olan Mevlevi Tekkesi nedeniyle Mevlevihane Kapısı olarak anılan, günümüzdeki adıyla Mevlana Kapı; adını şehre giren suyun geçişini sağlamasından alan Sulukule Kapısı; herhangi bir eğikliği olmamasına karşın, Evliya Çelebi’ye göre buraya Isparta Eğirdir’den gelen halkın yerleşmesiyle adını alan Eğri Kapı İstanbul’un kara sur hattı boyunca zamana meydan okumaya devam ediyor. Diğerlerini de sırayla gezmek isterseniz hemen yola çıkabilirsiniz...

Kapalı Kapı diye bilinirdi

Haberin Devamı

Yedikule Kapısı’na komşu bir diğer önemli sur kapısı Belgrad Kapı. Asıl adı Porta Ksilokerkos olan bu tarihi kapı, 12’nci yüzyıl Bizans döneminden sonra uzun yıllar boyunca örülü bir şekilde kaldığı için adı Kapalı Kapı olarak da biliniyor. Kanuni Sultan Süleyman’ın Belgrad seferi dönüşünde, oradan getirdiği bir grup Sırp halkını bu civara yerleştirdiği ve bu nedenle kapının bugünkü adı olan Belgrad’ı aldığı rivayet ediliyor. Belgrad Kapı, günümüzde renovasyondan geçmiş kara suru kapılarımızdan...

Yüzyıllara meydan okuyan kapılar


Gürzü korumaya alındı

Vakti zamanında bayram kutlamalarının yapıldığı Silivrikapı’nın bir diğer önemli özelliği de İstanbul’un kuru gıda alışverişinin bu kapıdan sağlanmasıydı. Fethin ardından İstanbul’un altı kapısına takılan gürzlerden biri de Silivrikapı’daydı. Bu gürzün önemi saray muhafızı Baltacı İdris Ağa’ya ait olmasıydı.

Haberin Devamı

Ancak diğer kapılardaki gürzler çalınınca dört asırdır kapının duvarında asılı olan bu gürz, 2017’de İBB tarafından kaldırılarak koruma altına alındı. Silivrikapı ziyaretiniz esnasında Mimar Sinan’ın en güzel eserlerinden biri kabul edilen Hadım İbrahim Paşa Camisi’ni de görebilirsiniz.

Topların yığıldığı kapı

Bizans İmparatorluğu dönemindeki adıyla Romanos, Osmanlı’nın İstanbul’u fethinden sonraki adıyla Topkapı... Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethederken karargâhını buraya kurduğu ve şehri düşüren en ağır top atışlarını buradan yaptığı biliniyor; hatta rivayete göre Fatih Sultan Mehmet, şehre de bu kapıdan girmiş. Fetihten sonra Osmanlı toplarının yığıldığı alan olduğu için Topkapı olarak anılmaya başlamış.

Kılıç kuşananın kapısı

Adını, Edirne’ye doğru giden yolun başlangıcında olması nedeniyle alan Edirnekapı, İstanbul kara surlarının önemli kapılarından bir diğeri... Osmanlı İmparatorluğu zamanında İstanbul’a giriş çıkışların bu kapıdan sağlandığı ve padişahların kılıç kuşandıktan sonra şehre bu kapıdan girdiği biliniyor. Edirnekapı ziyaretiniz sırasında kapıya kısa bir yürüme mesafesindeki Mimar Sinan’ın müstesna eseri Mihrimah Sultan Camisi’ni ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Aya Yorgi Kilisesi’ni de görebilirsiniz.

Yazarın Tüm Yazıları