Paylaş
İstanbul’a yakın şelaleler arasında en güzellerinden biri Nüzhetiye Şelalesi. Gölcük’te Nüzhetiye Köyü’nde bulunuyor. Fotoğrafçılar ve trekking grupları dışında pek fazla bilinmiyor. Samanlı Dağları’nda bulunan Karadeniz ve Kafkaslar’dan göçmüş Gürcü halkın yaşadığı Nüzhetiye köyüne 4 kilometre uzaklıktaki bu doğa harikası gerçekten görülmeye değer. Kendi aracınızla giderseniz navigasyon hatasız bir şekilde götürüyor. İzmit merkeze 19 kilometre mesafede olan köye, İzmit’ten yarım saatte, İstanbul’dan ise yaklaşık 1,5 saatte ulaşabilirsiniz. Başka bir seçenek de buraya giden fotoğraf ya da trekking gruplarına dahil olmak. Ben ‘Boytrek yürüyüş grubu’ ( Instagram: @boytrekk) ile gittim. Hem kalabalık olarak yürümek daha eğlenceli oluyor hem de pek fazla cep yakmıyor. Ayrıca bu şelalenin olduğu güzergâh ‘Kocaeli Doğa Rotaları’ içerisinde yer alıyor. Parkurun başlangıç noktası Nüzhetiye köyünün bitişiğinde yer alan ‘Alabalık Tesisi’nin önü... Tesisisin hemen girişinde bulunan patika yol parkurun başlangıç noktasını oluştururken vadi içerisinden geçiş yapılan rota ise 5 kilometrelik mesafeden oluşuyor. Şimdi gelelim bu yeşil cennette elde ettiğim deneyimlere…
Yeşil rota için sabah erken saatlerde katıldığım grubun servisi bizi tek tek topladı ve saat 9 civarı köye vardık. Yürüyüşe de köyden başladık. Yalnız baştan söyleyeyim bu grupla yürüdüğüm rota, ilk defa yürüyecekler için pek uygun değil. İlk kez yürüyüşe katılacak olanlara yukarıda da bahsettiğim gibi Nüzhetiye Köyü Alabalık Tesisleri’nden başlamalarını öneriyorum. Oradan şelaleye varmak daha kolay. Biz ormanın içine daldık. Köyden çıktıktan sonra ağaçların arasından ip yardımıyla aşağı indik. İlk durağımız şelalenin üst kısmı… Burada şelalenin sesi gerçekten harika…
Bir heyecanla şelalenin döküldüğü yere yürüyüp aşağı bakmak istediğimde yanlış karar olduğunu anladım. Yerler acayip kayıyor ve sakın denemeyin. Bu küçük tehlikenin ardından tekrar ormana dalıp su boyunca dereye inebileceğimiz yere kadar yürüdük. Grupta ilk defa yürüyüşe gelmiş arkadaşlarda vardı. Ben sulara girmeye geldiğim için buna uygun botlarımı giymiştim ayağıma. Arkadaşlar ıslanmak konusunda pek hevesli değillerdi. Islanmamaya, kirlenmemeye çalıştılar. Bense gördüğüm ilk gölete komple üstümdekilerle girdim. Adım da ‘Dağlar Kızı Reyhan’ oluverdi.
Uygun bir bot giymeniz dışında, yanınıza yedek ayakkabı almayı unutmayın
Şelale yolu genelde patika yollardan oluştuğu için, yer yer suya girmenizi gerektirebilir. Dere yürüyüşlerine benziyor. İpli iniş çıkışlar da var ve yerler kaygan. Buna uygun bir bot giymenizi tavsiye ederim. Hatta kolay kuruyan bir şeyler de giyebilirsiniz. Yanınıza yedek ayakkabı almayı da unutmayın. Güle oynaya, yüze yüze giderken şelalenin sesi size tüm yorgunluğunuzu unutturacak. Hatta şöyle özetleyeyim, o ıslanmamaya çalışan arkadaşlar bana bile çalım atıp şelaleye koştu, o derece... Bu arada şelalenin olduğu yer güneş almıyor. Su da buz gibi olunca biraz üşümeniz olası…
Yürüyüşe alışık olanlar için kolay bir parkur
Sabah dokuz gibi başlayan yürüyüş öğle iki gibi bitti. Hayatımın en kısa yürüyüşü olmuş olabilir. İlk defa gelenler çok yoruldu ama ben hiç yorulmadım. Yürüyüşe alışık olanlar için kolay bir parkur ama ilk defa gelecekler için zor. Genelde orta zor olarak sınıflandırılmış. Tesiste alabalık yiyebileceğiniz gibi kahvaltı imkânı da var. Bu doğal güzelliği görünce aklınıza hemen “acaba kamp yapılıyor mu? soru gelmiş olabilir. Şelalenin döküldüğü yerde kamp yapmak yasak ama çevrede kampa uygun çok yer var. Hatta Nüzhetiye Köyü Alabalık Çiftliği'nin etrafında bile kamp yapılabilir, tesisten faydalanabilirsiniz. Harika insanlar işletiyor. Size yardımcı olacaklardır.
Daha fazla bilgiye nerdesinbahar.com adresine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Paylaş