Paylaş
Van'da çok güzel zamanlar geçiriyorum. Biraz erken dönmem gerekiyor. Neden? Çünkü her gün tren yok...
Ankara: 11:00 Tatvan: 12:09 Ankara'dan: Salı, Pazar
Tatvan: 07:00 Ankara: 07:20 Tatvan'dan: Salı, Perşembe
Yani salı yada perşembeden birini seçmem gerekiyor. Tren bileti alabilmek için TCDD'nin uygulamasını indirirseniz işlemleri çok kolay yapabilirsiniz. Ben kuşetliden salı günü için bir bilet alıyorum. Uygulamada bilet 64,5 lira. Akdamar Adası'nın tepelerinde gerçekleştirdiğim bilet alma işleminde paranın çekildiğine dair bir uyarı balonu çıkıyor ancak herhangi bir mesaj gelmiyor. Uygulamaya baktığımda da aldığım koltuk dolu gözüküyor. Bileti alabildim mi alamadım mı bilmiyorum. Van Gölü ekspresinde yer bulmak oldukça kolay. Sivas'a kadar da kompartımanda tek başınıza seyahat edebiliyorsunuz. Orada tren tam doluyor.
Tren Tatvan'dan sabah 7'de hareket ediyor. Van da kalırsam sabah trenini yakalamam mümkün değil. Bir gün önceden Tatvan'a gidip o gece orada kalmalıyım ki, sabah trenini yakalayayım. Ben de kendime kalacak bir yer ayarladıktan sonra öğlen saatlerinde Tatvan için Van otogarına gidiyorum. Van'dan diğer şehirlere giden otobüsler Tatvan'dan geçtiği için her saat ulaşım var. Ben Van Gölü Turizmden 20 liraya bir bilet alıyorum. Van çıkışında ve Tatvan girişinde iki ayrı noktada jandarma kontrol bölgesi var. Tüm araçta bir saat arayla iki defa gbt yapılıyor.
Ben seyahatlerimde orada yaşayan insanlarda kalıyorum. Uluslararası adıyla couchsurfing uygulaması, Türkiye de ise couchrail face grubundan referansları sağlam ev sahiplerimde kalıyorum. Bu seferki koçum Tatvan 3 nolu sağlık ocağı doktoru Hasan. Tatvan'dan trenle dönenler genelde Hasan'da kalıyor. Tatvan'ın tek koçu. Yol boyu kendisiyle devamlı irtibattayız. Van Tatvan arası 2,5 saat sürüyor.
Sağlık ocağını kolayca buluyorum. Zaten mesaisi biten Hasan bana Tatvan sahili gezdiriyor. Nirvana ev yemekleri diye bir yerde diğer doktor arkadaşlarıyla yemek yiyoruz. Porsiyonlar kocaman. Tatvanlı kadınlar resmen döktürmüş. Bana hesap ödettirmedikleri için fiyat hakkında bir fikir sahibi olamıyorum. Halbuki beni misafir ettiği için ben ısmarlamak istemiştim. "Sen daha doğuyu öğrenememişsin" diyorlar. Tatvan da gölde kadın erkek karışık yüzme olayını sorunca "oooo hocamm" diye sesler yükseliyor. Asla olamaz öyle şeyler ama kadın ayrı erkek ayrı plajlar var diyorlar. Hasan, Van gölü manzaralı bir evde yaşıyor. Ben de o manzarayı seyrederek uyuyorum ve sabah da o güneşin doğuşunu izleyerek uyanıyorum. Hasan tüm yorgunluğuna rağmen sabah 6 da beni gara bırakıyor. Artık Tatvan 3 nolu sağlık ocağında bir sürü doktor arkadaşım var. Bu şekilde seyahat etmeyi çok seviyorum.
Tren garında beni bir süpriz bekliyor. Biletim alınmamış. Para kartımdan çekilmiş ancak bilet yok. Tatvan tren garında pos cihazı yok. Bu şekilde ortada kalan tek kişi de değilim. Bir grup genç çocuk daha vahim durumda. Toplu olarak bilet almışlar. Aynı benim durumumdalar. Pos cihazı da olmadığı için aralarında para denkleştirmeye çalışıyorlar. Neyse ki bilet var. Gişe memuru bana para çekilse bile geri ödendiği, geri kalanını bankayla halletmem gerektiğini söylüyor. ama sen yine de ankara garda bir sor diyor.
Van Gölü Ekspresi az ötemde duruyor. Eski bir sevgiliye kavuşmuş gibiyim. 27 saat bu trende olacağım. Geçen seferki yolculuğum da kar manzaraları vardı. Şimdi bahar manzaralı olacak. Kuşetli vagonuma yerleşiyorum. Benden başka kimse yok. Bu sefer alışverişimi yaptım. Kahvaltımı hazırlıyorum. Restoran bölümünden bir çay alıp tıngır mıngır giden trende müzikler eşliğinde kahvaltıma başlıyorum. Tatvan'da tost ekmeği bulamayınca onların çörek dediği yuvarlak bir ekmek almıştım. Kars'da yediğim keteyle aynı şey. Çok lezzetli bence. Giderseniz mutlaka deneyin. Gençler de beni kahvaltıya çağırıyor ama ben yalnızlığımla çok mutluyum. Öğlen yemeği için sözleşiyoruz.
Trenlerdeki kompartıman görevlileri oradaki ev sahibim. Çok uzun saatler o trende seyahat ettikleri için sanki evlerine misafir gitmişiz gibi bizi ağırlıyorlar. Kompartımanıma gelip sohbet ediyor abim. Torunlarının, çocuklarının fotoğraflarını gösteriyor. Yıllardır nasıl bu işi yaptığını anlatıyor. Eskiden Van Gölü Ekspresi İstanbul'a kadar gidermiş. Adı da şark ekspresiymiş. İstanbul İran arası çalışırmış. Öyle şeyler anlatıyor ki küçük bir kız çocuğu gibi ağzım açık masallar dinliyorum sanki. Eski döneme ışınlanıp İran'a giden bir trende olmak istiyorum. Hayaller Paris ama biz Bitlis' deyiz.
Van Gölü Ekspresiyle sabahın erken saatlerinde başlayan yolculuğum manzaradan manzaraya girerken günlerin vermiş olduğu yorgunluktan hafif bir şekerlemeyle devam ediyor kısa bir süre de olsa. Kompartıman görevlisi perdemi çekmiş, kapımı kapatmış. Evine gelen bir misafir edasıyla sanki parmak uçlarında yürüyor uyanmayayım diye. Van Gölü Ekspresi Doğu Ekspresiyle aynı. Prizlerin yeri, tuvaletler, tüm şartlar aynı.
Artık trende biraz dolaşıp insanlarla tanışma zamanı. Van Gölü Ekspresi daha çok keşfedilmedi. Doğu ekspresinde ki kadar gezgin kitle henüz yok. Daha çok ulaşım için kullanılıyor ama bir grup benimle birlikte binmişti trene. Gelip geçerken de devamlı şakalaşıyorduk. Üniversite gençlik kollarından olduklarını, her üniversiteden bir kız bir erkek seçildiklerini ve belediyelerin davetlisi olarak gezdiklerini öğreniyorum. Türkiye'nin dört bir tarafından gelmişler.
Acıkınca Sivas civarında dışarıdan adana kebap söylüyoruz hep birlikte trene. Doğu ekspresinden cağ kebabı ritüeline alışık olanlar bunu pek denemesinler. Doğrusunu söylemek gerekirse pek lezzetli bulmadı kimse ama doyduk mu doyduk. Trende de Doğu ekspresindeki gibi yemek çeşidi yok. Porsiyonlar 15 lira.
Sivas da birden bire kuşetli vagon doluveriyor. Teyze de beni pek sevmedi sanki. Her zamanki trende kadın erkek ayrı kuralı burada da geçerli. Evli çiftler aynı soyadıyla iki bilet alabildiği için kadın erkek bilet almaya müsade etmeyen sistem sınıfta kalıyor ve başlıyor karmaşa. O kadın 3 erkekle aynı kuşetli vagonda yatıp uyuyamayacağı için ilk boş yatağa yönlendiriyorlar. Tabi ki o boş yer de benim tepemdeki. Trene bindikten yarım saat sonra, saat 6 da hepsi yatıp uyuyuveriyor. Ben de gençlerle eğlenceye gidiyorum. O kadar uzun saatler trende olunca insan devamlı yiyor. Kendini tutamıyor. Birkaç arkadaşı Kayseri de uğurladıktan sonra biz de uyumaya çekiliyoruz. İnternet Doğu ekspresinde ki gibi yer yer çekiyor. Kulaklığımı takıp müzikler eşliğinde uykuya dalıyorum.
Irmak istasyonuna 1 saat kala kompartıman görevlisi herkesi uyandırıyor. Bir buçuk yıl önce bir gece vakti Kars için yola çıktığım Irmak'a sabahın erken saatlerinde varıyoruz. Biraz yorgun ve uykusuzum artık. Servisler bizi Ankara gara götürüyor. Bir masal daha bitiyor. Ben tekrar doğuyu ve trenleri özleyinceye kadar hoşçakal sevdiğim.
Fotoğraflar: Bahar GÜNDOĞDU / Daha detaylı bilgiler için www.nerdesinbahar.com linkine tıklayınız.
Paylaş