Sarıkamış’ın kristal sırrı
Sarıkamış hem şehitler diyarı hem de kayak merkezi olarak ülkemizin önemli servetlerinden biri. Gelin ilk kez keşfettiğim kayak merkezini, sıkıntıları, sorunları, avantajlarıyla anlatayım.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 24 Şubat günü muhtarlara seslenirken muhalefete atıfla, “Sarıkamış denince onun aklına kayak gelir” dedi. Erdoğan, Sarıkamış’ın şehitler diyarı olmasına dikkat çekip, her yıl on binlerce gencin şehitler mekânını ziyaretine alkış tutuyordu.
Erdoğan’ı dinlerken Sarıkamış’ı neden iki özelliğiyle de gündemde tutmuyoruz diye düşünmedim değil. Hatta kendi kendime şunu dedim: “Keşke hiç değilse Erdoğan’ın sözünü ettiği o muhaliflerin aklına, ‘Sarıkamış’ dendiğinde ‘kayak’ gelse, hiç de fena olmaz.”
Şimdi size ilk kez keşfettiğim Sarıkamış kayak merkezinin güzelliklerini ve tabii sıkıntılarını anlatacağım.
Önce ulaşımdan başlayalım ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuya da bir el atmasını dileyelim .
Sarıkamış, havaalanına yakınlık konusunda dünyanın en avantajlı kayak merkezlerinden biri; yarım saat sonra oteldesiniz. Bu avantaja rağmen sorun, yurtiçi uçuşlarının saatleri konusunda yaşanıyor. Ankara’dan uçuyorsanız yarım, İstanbul’dan gidiyorsanız bir tam günü kaybetmeyi göze alacaksınız. Uçuş saatlerindeki düzenlemenin Kars’ın turist çekmesi açısından da başarılı olacağı bilinmeli.
Şimdi “Hadi kayağa” diyelim.
KRİSTAL SIR
Kayak demişken orada Doç. Mehmet Şirin Güler’i yakaladım. “Alpler ve Kanada’dan sonra dünyanın üçüncü yüksek rakımlı kayak tesisleri bizimki” derken çok gururlandı. Bir de sarıçamdan bahsetti. “Sarıçam 2.100-2.700 metre arasında yetişen tek tür. Sarıkamış da sarıçamlı dünyadaki tek pist. Bir özelliği de kurak havada yetişmesi. Bu da nem oranının ‘sıfır’ olması demek. Yere kristal düşen o tanecikler de diğer kayak bölgelerindeki gibi birbirine yapışmıyor. Nem olmadığı için kuru kalıyor. Bu da pistlerde topaklanmayı önlüyor."
SAKATLIK YOK
Sarıkamış bu nedenle sakatlık oranının en düşük olduğu kayak merkezimiz. Çığ tehlikesi de sıfır. Başka bir anlatımla ‘burada buzlanma olmaz’. Hani kayarken, pul pul kurumuş kara güneş de vurmuşsa cam parçası gibi parlayıp durur.
Sarıkamış’ta güzellikler sadece bunlarla sınırlı değil. Berfinler (kar tanecikleri) birbirine yapışmadığı için en küçük esintide çam dalları üzerinden düşen kar kümelerinin, o kısa mesafeye rağmen nasıl bulut görüntüsü yarattıklarını keyifle izlemek gerekiyor. Yetmezzz! Derim ki, liftlerle yol alırken çamlardaki renk geçişlerine, çıkış ve inişlerdeki genel manzaraya da mutlaka göz atın, kulak kabartın.
DAHA ZOR PİSTLER YOLDA
Şimdi bölgenin genel durumu, geleceği ve diğer sorunlarına bakalım, AKP’li Sarıkamış Belediye Başkanı Göksal Toksoy’la sohbet ettim. Toksoy, 20 yıllık bir belediyeci, başkanlıkta ise yeni. Şu anki kayak tepelerinin yanında uygun üç tepenin daha bulunduğunu söyleyen Toksoy, benim eksiklik diye gördüğüm, ‘zorluk derecesi daha yüksek kara pistlerin’ bu tepelerde bulunduğunu ve ikisinin seneye hizmete sokulacağını müjdeledi.
Sarıkamış merkezinden doğrudan kayak merkezine ulaşımı sağlayacak, gondol seferleri de kıza zamanda başlayacak.
KIZAK PİSTİ GELİYOR
Yapay kar gelecek yıldan itibaren gündemde olacak, deneme amaçlı kullanılan makineler kayak sezonunu en az bir ay uzatacak gibi. Seneye buz üstünde kızak pistine sahip ilk merkez de muhtemelen Sarıkamış olacak.
Yaz boyunca merkezin cazibesini arttırmak amacıyla iki futbol sahası, beş tenis kortu ve bir kapalı spor salonu haziran ayında hizmete girecek.
ETKİNLİKLER SINIRLI
Eksikliklerden söz etmemek de olmaz tabii. Öncelikle merkezle ilgili herkesin ağzında bir Katherine Köşkü var. Aslında Rus Çarı’na av köşkü olarak yapılmış bu tarihi eserin, restore edilip turizme kazandırılması isteniyor. Kayak dışında, sosyal etkinlik anlamında olanakların sınırlı olması ciddi bir sıkıntı. Bu mutlaka giderilmeli. Kayak yapan insanlar, kayak bitince eğlenmeyi düşünür. Üç yıl öncesine kadar bu merkezi besleyen Rus kayakseverler ve turistler bugün uğramaz olmuş.
Bu arada merkezdeki Orta Kafe’den mutlaka söz etmeli. İki yıl önce taş bina benzeri inşa edilmiş kafe öğlen saatlerinde çok hareketli. Şu an tek soluklanma mekânı. Hani Kars’a gidip de kaz eti yememek olmaz ya... Orta Kafe’de bunu yapabilirsiniz. Ama en az bir gün önceden rezervasyon yapın; çünkü kaz etinin en az 7 saat kaynaması gerekir. Kendi adıma itiraf etmeliyim ki, en güzel kaz etini orada yedim.
Sarıçam sayesinde Sarıkamış’ta yere kristal düşen tanecikler diğer kayak bölgelerindeki gibi birbirine yapışmıyor. Nem olmadığı için kuru kalıyor. Bu da pistlerde topaklanmayı önlüyor.