Paylaş
Böyle bir tur için neden Alpler’i tercih ettiniz?
Aslında Alpler’i değil, Avrupa’yı tercih ettik. Çünkü Türkiye’deki yol şartlarından memnun değiliz. Yolların zemini motosiklet için tehlike oluşturuyor. Her zaman trafik işaretlerine güvenemiyorsunuz. Avrupa’nın genelinde bu sıkıntılarla karşılaşmıyorsunuz. Sanki bir yarış pistinde sürüyorsunuz motosikleti. Diğer bir nedense virajlı yollarda bu dağların görkemli güzelliklerinden istifade etmek. Alpler’e hayranım ve bu dağların arasında uzanan virajlı yollarda motorsikletle seyahat etmek inanılmaz bir deneyim. Burada her yer bir tablodan fırlamış gibi.
Nereden yola koyuldunuz?
Münih’ten başladık. Turumuzun sonunda İsviçre, İtalya, Fransa Alpleri’ni geride bıraktık. Şehir olarak rotamızsa Münih, Garmish, Grindelwald, Chamonix, San Pellegrino Terme, Canazei’ydi.
Kendi motorunuzu mu kullandınız?
Bu turun iki yöntemi var. Birinde motosikleti bir şirkete veriyorsun, onlar paket programlar sunuyor. Havayoluyla motosikletin başlangıç noktasına gönderiliyor. Diğeri ise uçakla gidip bir motosiklet kiralamak. Biz ikinci yöntemi tercih ediyoruz.
Bu daha maliyetli değil mi?
Sanıldığı kadar maliyetli değil. Uçakla Münih’e gidiş ve oradan motosiklet kiralamadan çok daha az maliyetli bir yöntem bu. Ancak kendi aracın bu yolculuklarda yıpranacak, bakım gibi birçok masraf çıkabilir. Bu nedenle motosiklet kiralamak en makul yöntem.
Kaç kilometre yol yaptınız, kaç gün sürdü?
9 gece kaldık. Toplam 3 bin 500 kilometre yol yaptık.
MOTOSİKLETİ CANAVAR OLARAK GÖRÜYORLAR
Bu kaçıncı turunuz oldu?
Son 4 yıldır Avrupa’da motosiklet turu yapıyorum. Müthiş bir duygu. Bir grubumuz var. Bu yılkine 5 kişilik bir grupla gittik.
Bir sorun yaşadınız mı?
Hiçbir sorun yaşamadık. Asıl Avrupa’yı seçme nedenimizden biri de bu. Risk çok az. Yunanistan’ı geçtikten sonra tehlike sıfır. Motosiklet, Türkiye’de bir canavar olarak görülüyor. Yolun kenarından gitmesi gereken bir araç gibi davranılıyor. Avrupa’da ise bir ‘araç’ olarak kabul görmüş. Herkes buna göre davranıyor. Yollarda tüm haklar eşit. Avrupa’da bisiklet sollanırken bile aynı şeride araçlar girmiyor. Sürücüler bisikleti ya da motosikletliyi tehlikeye atmıyor. Tüm bu güzellikleri görmek için de gidiyoruz...
Türkiye’ye döndükten sonra hemen motosiklet kullanabiliyor musunuz?
Bir süre bunalıma giriyorum. İlk birkaç gün hiç motosiklet kullanmıyorum. Sonra tekrar alışıyoruz.
Türkiye’de bir gün motosiklet kullanımının daha yaygın olacağını düşünüyor musunuz?
Hayalimiz bu. Yaşamın içine daha çok girmeli. Vazgeçilmez bir araç olmalı. Hem ekonomik hem de çevreci. Trafikte zaman kazanıyorsunuz, yakıt için daha az ödüyorsunuz, daha az sera gazı emisyonu salımı yapıyorsunuz... Geçen yıl 185 bin motosiklet satıldı. Bu yıl yüzde beş altında kaldı. Fazla vergi yerine teşvik edici politikalar uygulanmalı.
Riskli değil mi?
Risk her zaman var. Yaygınlaştıkça risk de saygınlık da artacak. Türkiye’nin motosiklet açısından bir İtalya olması zor. Bu, bir kültür. Ancak bunu talep etmek gerekiyor.
En beğendiği beş şehir: Paris, Münih, Como, Chamonix, Canazei
Nerede kalır?: Temiz otellerde
Kiminle seyahat eder?: Motosikletçi arkadaşlarıyla
Ne alır?: Bölgeye özel ürünler
Ne yer, ne içer?: Yerel lezzetler
Seyahat çantasının vazgeçilmezleri: Yağmurluk ve fotoğraf makinesi
Paylaş