Paylaş
Seyahate olan tutku nasıl başladı?
Semih Diken: Bu durum çocukluktan gelen bir aşk... Çocuk yaşta bu keyfi yaşayınca zamanla dünya görüşünüz değişiyor. Evde haritaları, coğrafya ansiklopedilerini karıştırmaya başlıyorsunuz. Sonunda hedefler de büyüyor. Avrupa veya Amerika sizi kesmiyor. Asıl film 2001 yılında Tayland’a gidince koptu. Ucuza nasıl gezilir, beş kuruş harcamadan nasıl konaklama yapılır, ucuz sokak lezzetleriyle nasıl karın doyurulur. Hepsini bundan 15 sene önceki ilk Uzakdoğu seyahatimizde öğrendim. Sonrasında aşk iyice büyüdü.
Avusturya
Sonra ne oldu da farklı tatların peşine düştünüz?
Dünya mutfakları çok ilgimi çekiyor. Türk mutfağı güzel ama üç tarafımız denizlerle çevrili olmasına rağmen ülkemizde balık dışındaki deniz ürünlerini bulmak zor. Bizde midye, sadece ‘yenibaharlı karabiberli midye dolma’ olarak yenirken, dayım bana 12 yaşındayken Adriyatik Denizi’nin ortasında kabuklu midye yemeği yaparak hayata bakış açımı değiştirmişti. Sonra farklı ülkelerin değişik yemeklerini keşfetme arzusu oluştu. Artık iki günlüğüne Üsküp’e ‘Pleskavitsa’ (20 cm çapında köfte) yemeye, Tel Aviv’de Yahudi yemeklerini denemeye, Batum’da ise mersinbalığı löpletmeye gider olduk.
Endonezya
Seyahatlerinize çıkmadan önce nasıl bir hazırlık yapıyorsunuz?
Bu güne kadar 52 ülke gördüm. Çoğunluğu kendi yaptığımız yeme içme odaklı löp löp turları. Seyahate çıkmadan aylar önce internette araştırma yaparım. O ülkede yaşayan ve bizim gibi yemek üzerine blog yazan kişilerin önerilerini not alırım. Öğlen yemeğini nerede yiyeceğimizden, akşam yemeğinde hangi restoranda ne sipariş vereceğimize kadar çıkarırım. İngilizce mönüsü olmayan yerlerde (Kamboçya, Kırgızistan, Zanzibar) sürprizle karşılaşmamak için yemeğin fotoğrafını yanımda götürür, garsona “Bundan istiyorum” derim.
Yunanistan
En çok etkilendiğiniz ülke mutfağı hangisi oldu?
Tanzanya’ya da gittik, Özbekistan’a da... Hiçbir mutfak beni zorlamadı. Tam aksine yeni lezzetleri keşfetmeyi sevdiğimiz için garip garip şeyler denedik. Fakat Çin, bu konuda en geniş yelpazeye sahip. Horoz ibiği kavurması, domuz burnu haşlaması gibi gereksiz yemekler var. Vietnam’da kızarmış serçe, Kamboçya’da timsah fileto, Estonya’da ayı sosisi, Namibya’da zebra ızgara, Çin’de kaplumbağa çorbası denedik. Bizi en çok etkileyen mutfak Vietnam mutfağı oldu. Muz yaprağına sarılmış fileto mercanbalığından dört porsiyon yediğimizi hatırlıyorum.
Suriye
Çocuklarla seyahat etmek zor olmuyor mu?
Hem Ege hem de Tuna Amerika’da doğdukları için daha üç haftalıkken uçak yolculuğuyla tanıştılar. İkisine de üç-dört saatlik uçak yolculukları artık çerez gibi geliyor. Ege doğana kadar coursurfing yapıyorduk. Ege doğduktan sonra maması ve sütü için odada buzdolabı olan otellerde konaklamaya başladık. Seyahatlerde çocuğun uyku ve yemek saatlerine göre hareket ederseniz hiçbir sorun yaşamazsınız. Neticede çocuğu nasıl alıştırırsanız, o şekilde büyür. Şu ana kadar Ege, 17 ülke gördü. Tuna ise ilk bir ayını Amerika’da, sonrasında ise Malezya ve Namibya’da büyüdü.
Filipinler
Namibya’da yaşıyorsunuz. Bu süreç nasıl gelişti, yemek kültürüne alıştınız mı?
Eşim de ben de kurumsal firmalarda çalışıyorduk, bir gün Malezya’dan güzel bir teklif gelince neden olmasın deyip kabul ettik. Şimdi de Namibya’da yaşıyoruz. Burada hayat çok farklı ama eğlenceli. Haftada iki odun fırınımız yanar, mis gibi gerçek İtalyan pizzası yeriz, bir gün de mangal yanar, jumbo karides, kuzu pirzola, dana bonfile tadarız. Namibya eskiden Alman kolonisiymiş o yüzden halen Alman asıllı beyazlar yaşıyor ve standartları diğer Afrika ülkelerine göre çok yüksek. Sağlık ve güvenlik konusunda ise Afrika’nın en iyisi diyebilirim.
Hırvatistan
Yeni tatlar peşinde gezmek isteyenlere ne gibi tavsiyeleriniz olur?
Çok sevdiğim bir laf vardır: “Eğer dağa tırmanmazsanız, manzaranın tadını çıkaramazsınız.” Lezzet peşinde koşan gezginler klasik ve pahalı Roma, Barselona, Paris, Londra turlarından ziyade vize istemeyen yakın ülkelerden başlamalılar. Bosna Hersek, Sırbistan, Karadağ ve Makedonya’da hem kuzu çevirmenin hem de kalamar dolmanın dibine vurabileceğiniz yerler var. Daha sonra Tayland ile Uzakdoğu açılışı yapıp, Malezya, Filipinler ve Endonezya’yı görmeliler.
Çek Cumhuriyeti
Seyahat size neler kattı?
Yeni kültürleri tanıma fırsatı veriyor. Bu bir yemek olur, alışkanlık olur, gelenek olabilir. Sizin kendi ülkenizde ayıp olan şey başka bir ülkede çok normal olabilir. Böylece vizyonunuz ve hoşgörünüz artar, önyargılarınız azalır. Bence çok gezen kişi, kendisine benzemeyenleri de oldukları gibi kabul eder, farklı yaşamlara saygı göstermeyi öğrenir, kendisiyle ve başkalarıyla barışık, meraklı olur. Tabii bütün bu tecrübeleri kendine saklamak olmaz, bilgi paylaştıkça güzeldir.
Paylaş