Paylaş
Alsace, İsviçre ve Almanya ile komşu bir Fransız… Fransa’nın 26 bölgesinden biri. Özgürlükler şehri… Alsace kendini gururla, yedi şehir yedi atmosfer olarak tanıtır. Bölgenin sembolü beyaz leylek, çatılara bakarsanız leylek yuvalarını göreceksiniz. Evlerde ve dükkânlarda beyaz leylekle ilgili detaylar gözlemleyeceksiniz. 180 km’lik dünyaca ünlü şarap yolunun geçtiği manzara paha biçilemez bir görsellik.
Vosges dağ eteklerinin yakınında Alsas ovalarında yer alan ve Strasbourg ve Basel’e hemen hemen aynı mesafede bulunan Colmar ise, 17. Yüzyılın başlarında elverişli bir alanda muhteşem bir konuma entegre edilmiş. Batısında kesif ormanlarla kaplı Vosges dağlarının alt yamaçları, ortaçağlarda çok fazla sayıda bulunan kaleleri barındırıyor.
Doğusunda bulunan Thur Nehri, Kara Orman’ın tepelerinin ötesine doğru uzanan su yolları ve Rhine Nehri arasından ortaya çıkan birkaç nehrin kollarını ikiye bölüyor. Bölge Arkeolojik araştırma Neolitik dönemden bu yana insanın varlığı adına çok fazla kanıt sunmuş, ‘Tunç ve Demir’ çağlarından bazı özel kalıntılar da bölgede yer alıyor.
Size desem ki bana renkli evler çizin sıra sıra… Evleri hangi renklere boyardınız ? İşte Colmar sanki sizin için bayram havasında gökkuşağı renklerinde boyanmış ziyaretinizi bekliyor. Colmar'da mutlaka küçük lokomotifli trene binip bir genel tur yapmanızı öneririm. Güzel bir haber vereyim size trende çevreyi tanımanız için kulaklık veriyorlar ve geldiğiniz memlekete göre kendi dilinizde çevreyi tanıyabiliyorsunuz.
Güzel haber, Türkçe dilinde de seçenek olması... Güzel güzel oturup sağa sola bakarken yanınızda Fransızca bilen Türkçe çeviri yapan rehber asistanınız yanınızda oluyor. Küçük şirin trene binin, bu şirin küçük masalsı kasaba hakkında kısa zamanda genel bir fikriniz oluşsun. Zira araçla gitmeniz mümkün değil, yaya olarak eski şehri ancak keşfedebilirsiniz.
Ana meydanda bulunan ‘St. Martin Katedrali'ni ziyaret edin muhteşem bir mimarisi ve tarihçesi var. Petite Venice bölgesi mutlaka keşfedilmeli... Adından da anlaşılacağı gibi Küçük Venedik bölgesi, şehrin sembolik bölgesi.
Krutenau, bostancıların Lauch Nehri’nin batısına doğru ikamet ettiği bir bölge. Ana caddesi Rue Turenne’dir. ‘Petite Venice’ (Küçük Venedik) anlamına gelen mahallesi, adını resmedilmeye değer evlerle kaplı kanallardan alıyor. Bölge 1209 yılından bu yana var olmasına rağmen, 1250 yılına kadar sağlamlaştırma çalışmalarının bünyesine dâhil edilmeyerek bu çalışmaların dışında kalmış. Lauch Nehri üzerindeki köprü eskiden şehrin girişi sayılmaktaydı. Köprü aynı zamanda bostancıların hayvanlarını nehirde su içirmeye götürdüğü, köprünün sağında bulunan geniş alanı sebebiyle ‘su kaynağı kenarındaki köprü’ olarak da anılmaktaydı.
Buradan bazıları restore edilmiş dönem evleriyle kaplı daracık küçük bir sokak olan Rue de la Poissonnerie, adı bazı Colmar yerlilerinin köklü faaliyetlerinin bir hatırlatıcısı olan Quai de la Poissonerie’ye doğru çıkarsınız.
Rıhtımın, üst katları ahşap, zemin katları ise taştan olan tipik 16 ve 17. yüzyıl evleriyle kaplı. Evlerden bazıları, 1706 büyük yangınının ardından yeniden inşa edilmiştir. Şehrin tarihi kısımlarındaki sağlamlaştırma çalışmaları hâlâ rıhtımın diğer tarafında görülebilir. Nehir kenarında bulunan kafelerden birinde en güzelinden, bölgeye has kırmızı şarabı olan ‘Pinot Gris'yi yudumlayıp şöyle bir nehri, gelen geçen gondolları izleyin zaman dursun…
Bir masalsı köy daha: Riquewihr
İhtişamlı Kale duvarlarının içinde Belediye binası sizi karşılar ve içeriye girdiğinizde Riquewihr'e “Hoş geldiniz...” Sempatik, şirin, sokaklarında ayaklarınıza karasular inene kadar yukarı aşağı doğu batı yaya olarak yürüyebileceğiniz ve renkli binalara bakmaktan resim çekmekten kendinizi alamayacağınız bu köyde keşfedilmeyi bekleyen o kadar dükkân, şarap tadımı yapabileceğiniz o kadar küçük alımlı restoranlar var ki, kasabaya girdiğinizde çıkamıyorsunuz.
Eski ama bir o kadar alımlı, bayramlık giysilerini giymiş kimi cumbalı, kimi rengârenk çiçeklerle bezenmiş cam kenarlarıyla ben buradayım bana da bak, beni de selamla ve benim de fotoğrafımı çek diyor evleriyle.
Ribeauville'de aynı şekilde gezilesi, taşlı yollarında yürülesi bir köy. Ara yollardan geçerken evler sanki rengârenk pastel renklerde boyanmış elle çizilmiş gibi sıralanmış. Hayran kalarak seyrediyorsunuz. Keyif alarak dar taşlı sokaklarda geziyorsunuz.
Kasabada el işi masa örtülerinin olduğu dükkânlardan birine girdim alışveriş yaparken duvarda Atamızın resmi olan eski bir paramızın asılmış olduğunu gördüm. Sohbet ederken kendilerine yeni Türk Liramızı koymalarını rica ederek elimde bulunan kâğıt paramı verdim, memnuniyetle koyarız dediler, alışverişimi tamamlayarak çıktım.
Colmar'dan Riquewihr ve Ribeauville'ye arabayla geçerken New York'ta Özgürlük heykelini yapan Colmar'lı Fransız Heykeltraş Frederic Auguste Bartholdi'nin Colmar'ın hemen girişinde Özgürlük heykelinin bir kopyasını görebilirsiniz.
Bartholdi'nin müzesi Colmar'da ziyaret edilebilir. Ayrıca Colmar'dan yarım saat uzaklıkta Kuzey Fransa'nın en önemli eserlerinden biri, turistlerin uğrak noktası Haut Koenigs bourg Şatosu da tüm ihtişamıyla sizleri şarap yolunda bekliyor...
Paylaş