Kuzey Afrika'nın en egzotik şehri: Marakeş

Afrika’nın batı köşesinde bir ülke düşünün, bir yanı Avrupa Kıtası diğer yanı Atlantik Okyanusu, diğer bir yanı ise Arap ülkeleri ile çevrili… Böyle bir konumdan rengârenk bir kültürün çıkması çokta şaşılacak bir durum olmasa gerek.  Zamanında Cordoba ve Sevilla kentlerinden Endülüslü sanatçılar bu ülkeye gelip, sayısız bina ve saray inşa ederek özgün Fas mimarisinin ortaya çıkmasına katkıda bulunmuş. Afrika kıtasının en güvenli ülkelerden biri olan Fas, ziyaret edenleri zamanda unutulmaz bir yolculuğa çıkarıyor. Bu yazımda Fas’ın kalbinin attığı yer olan Marakeş’den bahsedeceğim… Marakeş denildiğinde akla hemen UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde bulunan eski şehir Medina ve Cema el Fna Meydanı gelir. Marakeş, capcanlı bir şehir olduğundan pazarlar, ara sokaklar, modern zaman sarayları olan otellerin de dahil olduğu her köşe keşfedilmeyi bekleyen masalsı cevherlerle doludur.





Fas’ın, turistler tarafından en çok ilgi gören mistik ve egzotik şehri Marakeş’in ismini önümüzdeki günlerde daha çok duymaya hazırlıklı olun. Aralıklarla üç kez üst üste gitme fırsatımın olduğu Marakeş, son gittiğimde beni oldukça şaşırttı.

Uzayla ilgili çok ilginç sırları ortaya çıkardılar! Yaptıkları çalışmalar bilim insanlarını şaşırttı

Turistlerin ulaşımını oldukça kolaylaştıran şehirler arası dev bir otobanı, Marakeş yollarının düzgünlüğü ve portakal ağaçlarının süslediği tertemiz parkları ile adeta kabuk değiştirmiş. Eskiye oranla oldukça artan turist sayısı ise hizmetin ve kalitenin artmasını sağlamış.

Marakeş yürüyerek keşfedebileceğiniz, görülecek yerlerin birbirine yakın mesafelerde olduğu oldukça toplu bir şehir. Surların içindeki eski şehir ‘Medina’ ve ‘Yeni Şehir’ olarak adlandırılan Guéliz olarak ikiye ayrılmış. Medina tarihi yapılarla ve pazarlarla doluyken, Guéliz modern binalar ve uluslararası markaların satıldığı dükkânlarla dolu...



Marakeş’te görülmesi gereken yerler arasında tartışmasız en heyecan verici nokta, Medina’nın içinde Kutubiye Camisi ile pazarların birleşme noktasında bulunan Cema el-Fna Meydanı... Gündüzleri sakin ve daha çok pazar yerini andıran Cema el- Fna Meydanı’nda havanın kararmaya yüz tutmasıyla ortaya binlerce satıcı, seyyar yemek restoranları, dövmeciler, falcılar, yılan oynatıcıları, şarkıcılar ve hikâye anlatıcıları çıkıyor.



Kobra yılanının cam bardaktan su içtiğine bile şahit olabileceğiniz Cema el-Fna Meydanı’ndaki gece ile gündüz arasındaki değişimi, etrafta bulunan binaların çatılarındaki kafelerden birinde nane çayınızı yudumlarken izleyebilirsiniz. Yapılacaklar ve görülecekler listesinin kabarık olduğu Marakeş’te, Fransız modacı Yves Saint Laurent’in bir zamanlar sahip olduğu Majorelle Bahçesi, döneminin en ünlü saraylarından Bahia Sarayı,  14. yy’da inşa edilmiş olan Fas’ın en büyük medresesi olan Ali Bin Yusuf Medresesi, Koutoubia Camii ve labirenti andıran pazarlar mutlaka ziyaret edilmeli.

Afrika'nın Avrupa'ya açılan penceresi

Marekeş hakkında kısa kısa bilgiler

İlk kez gidecekseniz konaklamanızı geleneksel Fas mimarisine sahip, avlusu olan bir Riad’dan yana kullanın.

Direkt uçuş olmadığı için Kazablanka’dan Marakeş’e bağlantılı uçmak yerine, yeni yapılan otobandan 2 saatte konforlu bir şekilde ulaşmak mümkün.



Çöl ikliminin görüldüğü Fas’ta yazları çok sıcak olduğundan en güzel zamanı bahar aylarıdır. Gündüzleri ne kadar ılık olursa olsun geceleri ısının düştüğü Fas’a giderken mutlaka yanınıza kalın bir şeyler alın.

Topraktan yapılma bir kap olan tajin içerisinde pişirilen ünlü yemekleri Kuskus’u mutlaka deneyin. Haşlanmış ince bulgurun üzerine et ve sebze ile servis edilen yemeğin en yaygın olanı ise dana etli olanı.

Altın şehir: Johannesburg

Çöllere gidecek zamanınız yoksa Marakeş’e bir saat uzaklıkta bulunan Agafay Çölü’ne gidip çölde deveye binebilir, Berberi çadırında kalabilir veya çölde nane çayı içebilirsiniz.

El işçiliğinin yaygın olduğu Fas’tan, iyi pazarlık yapıldığı takdirde ucuz terlik, argan yağı, halı, kilim ve yastık türünden kaliteli hediyelikler alabilirsiniz.