Huzurun Şehrinden Zor Ayrıldım
Ömür Gedik
Tuhaf, tanımlayamadığım ama iliklerime kadar hissettiğim bir huzur var Edirne’de.
Meriç nehri kenarındaki kafede otururken, Karaağaç’ta gezerken, Selimiye Camii’nin minarelerinin görüldüğü her yerde, kısacası tüm Edirne’de hissediliyor bu huzur, bu dinginlik. Arabasına bindiğim zabıta memuru Erdal Dikmen, aslen Edirne’li olmamasına rağmen, “kendimi buralı gibi hissediyorum, başka şehirde yaşamak bile istemem” diyebiliyor.
“Bana Edirneli Mehmet deyin” diyen Fatih Sultan Mehmet’in izinden gitmemek işten değil. Birlikte yaşamayı öğrenmek için kesinlikle Edirne’yi örnek almak lazım. Camileri, kilise ve sinagoglarıyla dinleri, kültürleri birleştiren koca bir kubbe burası. Ve bu kubbe altında yaşayan insanların ortak özelliği misafirperver, neşeli, hoşgörülü, pozitif ve enerjik olmaları. Sevgili Sahrap Soysal’ın Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’a taktığı “bal kaymak başkan” lakabını tüm şehre yaymak mümkün. Bir kez daha teşekkürler, bizleri bu kadar güzel ağırladıkları, misafir değil, ev sahibi gibi hissettirdikleri için. Bir sonraki Edirne seyahatimde evime gider gibi olacağım.
Görüşmek üzere diyorum.
Et yemediğim için yaprak ciğer, köfte muhabbetine giremiyorum ama peynir ve bademli kurabiye denince orada duruyorum. Edirne, peynir lezzeti ve çeşitliliği açısından Hollanda’yı aratmıyor. Bence bu özelliğinin üzerine gidilmeli. Üstelik peynirlerin yanına bir de son gün ziyarete gittiğimiz Arda şarapçılıktan birkaç lezzet eklenince değmeyin keyfimize. Ha, unutmadan, annem ve babam “yapmayın” dememe rağmen iki günde Edirne’den gelen iki kutu bademli kurabiyeyi bitirdi. Bir daha ne zaman Edirne’ye gideceksin diye soruyorlar...
Bölgedeki ilk köpek barınağı Edirne’de açılan barınak. Gruptan ayrılıp ziyaret etmeden olmazdı tabii. Ama o arada planlanan kedi ormanında buluşan hayvanseverlerle de bir araya gelme imkanı buldum. Bağımsız hayvanseverler, dernekler ve barınak yetkilileri ilk kez o gün bir araya gelmişlerdi. Bu özel buluşmada gönüllüler ve belediyenin karşı değil, aynı saflarda, yanyana olmasına tanık olmanın mutluluğunu yaşadım. Edirne’nin gönüllülerin barınaklara girmesini yasaklayan belediyelere örnek olmasını diliyorum.
Edirne’de bir yerden bir yere gitmek en fazla 15 dakikanızı alıyor. Toplu taşıma gayet kullanışlı. Ama sadece insanlar için değil! Onların evcil hayvanları için de... Edirne belediyesi, kadına ve çocuğa şiddet uygulayanların toplu taşıma görevlisi olamaması, gece belli bir saatten sonra kadınlar toplu taşımadan istedikleri yerde inebilmeleri gibi pek çok ilki gerçekleştirmiş bir belediye.
Otobüslerde evcil hayvanıyla seyahat etmek isteyen vatandaşlara özel koltuk ayrılması da müthiş bence. Gittim hemen o koltuğa kuruldum ve başkan yardımcılarından Aydemir Ay, bu anı benim için bu fotoğrafla ölümsüzleştirdi. Darısı diğer illerin başına.