Gez dünyayı tat Konya’yı

Ahmet Hamdi Tanpınar, ‘Beş Şehir’ adlı kitabında Konya ile ilgili şu cümleyi kurar: “Sağlam ruhlu, kendi başına yaşamaktan hoşlanan, dışarıdan gösterişsiz, içten zengin Orta Anadolu insanına benzer. Onu yakalayabilmek için saat ve mevsimlerine iyice karışmanız lazımdır... Konya insanı ya bir sıtma gibi yakalar, kendi âlemine taşır yahut da ona sonuna kadar yabancı kalırsınız.” Konya, Selçuklu eserlerinin sergilendiği bir müze sanki... Ve bir de elbette ki damağına düşkün olanlar için Konya en doğru adreslerden biri. Her köşede bir başka ziyafet sizi bekliyor. İşte size Konya lezzet rehberi...

Haberin Devamı

Hürriyet ekibi Edirne’yi keşfederken ben Konya’ya kısa bir yolculuk yapıp, özlediğim yemeklerle hasret giderdim. Konya mutfağı oldukça zengin... Geçmişinin 8000 yıl öncesine kadar uzandığı öne sürülüyor. Buna kanıt olarak da, Çatalhöyük kazılarında bulunan yemek kaplarındaki mercimek ve bulgur kalıntıları kanıt olarak gösteriliyor. Günümüzde pişen tandır çorbası, mercimekli bulgur pilavı ve mercimek yemeğinin köklerinin Çatalhöyük’e dayandığı söyleniyor.Konya mutfağının şekillenmesinde Mevlevi mutfağı da çok önemli bir rol oynuyor. Mevlevilikte mutfak her türlü eğitimin başladığı kutsal bir makam olarak Kabul edilir. Konya mutfağı Selçuklu, Osmanlı ve Anadolu’nun diğer çeşitliliklerinden de birçok örneği barındırıyor.

Gez dünyayı tat Konya’yı

Konya’ya gittiğinizde neyi nerede yiyeceğinizi şaşırabilirsiniz. Çünkü bu kentte büyüklü küçüklü tam 600 lokanta var. Yani diğer illerin aksine, burada Konya mutfağının ana yemeklerini tatma fırsatını bulabilirsiniz. Konya’ya gidince mutlaka yenmesi gereken lezzetlerin başında etli ekmek geliyor. Ben bu muhteşem yemeği yemeye bir türlü doyamam. 180 gram hamurdan yapılan yufkanın üstüne 100 gram et ve 100 gram sebze karışımı konarak yapılan etli ekmek çekerek uzatılıyor. Etli ekmeğin uzunluğunun 90 cm. eninin ise 20 cm. olması gerek. Ustalar, boy uzadıkça ekmeğin tadının kaçtığını öne sürüyor.

Gez dünyayı tat Konya’yı

Etli ekmekte kullanılan malzemeler kadar ustalar da önemli. Tırnakçı tabir edilen ustanın hamura eti yayması, çekerek uzatması, lezzeti artıran faktörlerin başında geliyor. Fırıncı da bu konuda önemli bir rol oynuyor. Pidenin fırında kalma süresi, etli ekmeğin şeklini ve lezzetini etkiler. Eğer Konya’ya gittiğinizde etli ekmek yemeye niyetlenirseniz size ‘Cemo’yu tavsiye ederim. İlk gittiğimde Nalçacı caddesindeki küçük dükkânda yemiştim. Allah Cemo’ya “Yürü ya kulum” demiş ki şimdi dükkân sayısı üç. 25 yıldan beri etli ekmek hazırlayan bu mekân en iyilerden biri. Etli ekmekle birlikte masaya getirilen ayranın köpüğünü kaşıkla yemenizi öneririm. İnsanın damağında yoğun bir kaymak tadı bırakıyor.

Haberin Devamı



Eğer Konya’nın geleneksel ev yemeklerini tatmak isterseniz ‘Lokmahane’ye uğramanız gerekiyor. Lokmahane, restore edilmiş bir konakta lezzetli yemeklerini müşterilerine sunuyor. Gittiğimde işletmeci Harun bey masayı donatmıştı. Ziyafete bamya çorbası ile başladık. Minik Amasya bamyaları ile yapılan bu çorba, Konya’nın en özel yemeği. Biz yemeğe onunla başladık ama bu çorba ziyafetlerin ortasında sunuluyor. Maksat mideyi biraz dinlendirmek! Ardından içtiğim tarhun otu çorbası, lezzetiyle nefesimi kesti kesti. Kayısılı yahninin bugüne kadar yediğim en lezzetli yemeklerden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Tırnaklı pideden kopardığım lokmaları, yahninin suyuna bana bana yemeğin tadını çıkarttım. Üstünde bir kuzu budu bulunan, nohutlu bulgur pilavının adı ‘bütüm etti’. Düğünlerin takım yemeklerinden biriymiş. Kemiği sallayınca etler pilavın üstüne döküldü. Yemeğin görüntüsü aşırı tahrik edici bir hal aldı.  

Gez dünyayı tat Konya’yı

Tirit, ekşili kabak, topalak, erişte, çeşit çeşit komposto... Masaya ne konduysa, bir iki kaşık da olsa hepsinin tadına baktım. Ziyafet sac arası tatlısı ile son buldu. Lokmahane’de aklınıza gelen her şeyin turşusunun kurulduğunu da belirtirim.Konya’nın en köklü lezzetlerinin başında ise fırın kebabı gelir. Bu kebabı ilk gelişimde Hacı Şükrü’de yemiştim. Bu kez Ali Baba’ya gittim. Ben oraya vardığımda bakır kazanlar fırından çıkmaya başlamıştı. Bu kebabı yapmak için kuzunun ön kolu, kaburgası, gerdanı kullanılıyordu. Kazanlara konan etler, bir gün önceki kebabın yağıyla birlikte fırında 5-6 saat pişiyor. Etler kebabın yağı ile ıslatılmış tırnaklı pidelerin üstünde servis ediliyor. Kebabın yanında ise kuru soğan yemeyi ve buz gibi ayran içmeyi ihmal etmemeniz gerekiyor.

Haberin Devamı



Ali Baba’nın fırın kebabını, Konya’ya gidecek olan cümle âleme öneririm. Porsiyonda 100 gram et var, fiyatı ise 20 lira.Konya’ya gidilir de tirit yemeden dönülür mü? Bunun için en doğru adres Mithat Tirit. Çünkü üç kuşaktan beri tirit pişiren bir lokanta...Tiriti yapmak için önce bayatlamış tırnaklı pideler tereyağında gevretiliyor. Sonra güvece yerleştiriliyor. Üstüne süzme yoğurt, ızgarada pişmiş kuzu eti konup fırınlanıyor. Fırından çıkan yemeğin üstüne salçalı sos ve tereyağı gezdirilip servis ediliyor. 

Gez dünyayı tat Konya’yı

Konya’ya gitmişken, Kadınlar Pazarı’nı görmeden dönmek olmaz. Geçmişi Selçuklulara dayanan Aziziye Camii’nin yakınlarındaki pazarda, eskiden bağ bahçe sahibi hanımlar kendi ürettikleri sebze ve meyveleri satarlardı. Adı bundan dolayı Kadınlar Pazarı olmuş. Şimdi satıcılar kadın olmasa da, avlunun ortasındaki bölümde yine taze sebze ve meyve satılıyor.

Haberin Devamı



Avlunun kenarlarına sıralanmış dükkanlarda ise başta Konya’nın ünlü küflü peyniri olmak üzere, Anadolu’nun dört bir yanında üretilen peynirleri bulmak mümkün. Konya’nın ünlü küflü peynirin en lezzetlilerini burada bulabilirsiniz. Konya’daki son uğrak yerim Gurme Park oldu.

Gez dünyayı tat Konya’yı

Burası büyük kentlerde bile zor bulunan bir şarküteri. Bölgede ve Türkiye’nin dört bir yanında üretilen peynirlerin çoğunu burada bulabilirsiniz. Sadece peynir değil, bal çeşitleri, zeytinyağının en lezzetlileri, türlü türlü zeytinler, kurutulmuş meyveler, sucuk, pastırma... Bir dükkanın içinde sanki Türkiye’nin en lezzetli malzemeleri sergileniyordu.




Yazarın Tüm Yazıları