Hürriyet Haber
Eşi istedi diye Osmanlı kalesini öyle bir şeye dönüştürdü ki...
Bosna Hersek'te Bihaç Valisi'nin eşinin isteği üzerine romantik bir şatoya dönüştürülen Osmanlı kalesi Ostrozac, hikayesiyle öne çıkıyor.
Osmanlı döneminde, 250 yıldan daha uzun bir süre Besirevic ailesinin sorumluluğunda kalan Ostrozac Kalesi'ne daha dayanıklı duvarlar, bir gözcü kulesi, bahçe, cami ve konak inşa edildi.
BİNLERCE TURİST ÇEKİYOR
Güzelliğiyle göz dolduran mütevazi Cazin'in eşsiz manzarasını gören kaleye, İsabella von Berks'in isteği üzerine dönemin önde gelen mimarları Alman tarzında eklemeler yaptı.
Güzelliğiyle göz dolduran mütevazi Cazin'in eşsiz manzarasını gören kaleye, İsabella von Berks'in isteği üzerine dönemin önde gelen mimarları Alman tarzında eklemeler yaptı.
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Yugoslavya'nın kontrolüne geçen kale, bu dönemde farklı ülkelerden sanatçıların yaptığı heykeller için adeta açık hava sanat galerisine dönüştü. Kale, o dönemde lise olarak da hizmet verdi.
"ISABELLA ROMANTİK BİR KADINDI"
"Soylu Berks ve Ostrozac: Bir ailenin izinde" isimli kitabın yazarı Almir Kurtovic, bazı kaynakların Ostrozac Kalesi'nin tarihinin M.Ö. 405'e kadar uzandığını gösterdiğini belirterek, kaleyle ilgili ilk kapsamlı yazılı kaynakların ise 1276 yılına ait olduğunu söyledi.
"Soylu Berks ve Ostrozac: Bir ailenin izinde" isimli kitabın yazarı Almir Kurtovic, bazı kaynakların Ostrozac Kalesi'nin tarihinin M.Ö. 405'e kadar uzandığını gösterdiğini belirterek, kaleyle ilgili ilk kapsamlı yazılı kaynakların ise 1276 yılına ait olduğunu söyledi.
Osmanlıların bölgedeki nüfuzunu kaybettikten sonra Avusturya-Macaristan'ın kaleyi 20. yüzyılın başında Mehmed Besirevic'den satın aldığını aktaran Kurtovic, kalenin gelişimine en çok katkıyı Osmanlılar yapsa da mimari anlamdaki son dokunuşun Avusturya-Macaristan'a ait olduğunu belirtti.
GÖKYÜZÜ ALTINDA AÇIK SANAT GALERİSİ
Kurtovic, 1968'de farklı ülkelerden sanatçıların kalenin bahçesine ilk heykelleri yaptığını belirterek, kalenin o günden bugüne "gökyüzü altında açık sanat galerisi" olduğunu söyledi.
Kurtovic, 1968'de farklı ülkelerden sanatçıların kalenin bahçesine ilk heykelleri yaptığını belirterek, kalenin o günden bugüne "gökyüzü altında açık sanat galerisi" olduğunu söyledi.