Paylaş
Floransa’da geçen sene çok enteresan bir kız tanıdım. Enteresan bir mesleği var Fiamma’nın; Lokanta ve yemek mekânlarının halk ilişikileri ve medya danışmanı. Dolayısıyla tüm gastronomi dünyasını yakından tanıyor. Bu kez gene, “Bir bilene soralım” hakkımı kullanarak Fiamma’yı aradım. “Çok alışagelmiş, klasik ve bilhassa turistik yerler olmasın lütfen” dedim ve değişik birkaç mekn tavisyesi istedim. 'Essenziale' bunlardan bir tanesi; Piazza di Cestello, 3R Firenze, Arno nehri kıyısında şirin bir meydanda tarihi bir binada...
Sahipleri Max ve Simone şöyle diyorlar:
“Essenziale, samimi ve hoş muhabbetin mevcut olduğu, güzel ve üzerinde epey kafa yorulan bir mutfaga hayat vermek amacıyla sekil almış bir projedir. Essenziale'de imal edilen her sey, sonradan ilaveye gerek duyulmayacak kadar temiz ve pratiktir”. Felsefelerini tanımlamak için meşhur İtalyan tasarımcı, görsel sanatlara futurist yaklaşımın mucidi Bruno Minari’nin (1907-1998) bir cümlesi menülerini süslüyor. “Herkes bir seyleri karmaşık hale getirebilir, az kişi sadeleştirmeyi başarabilir. Kolay olmak zordur. Basitlestirmek için elemek gerekir, eleme yapmak icin de, nelerinin çıkarılacağını bilmek esastır. Buno Minari”
“Essenziale'nin mutfağında basitçe yaratılıp, buraya gelen her konuğu heyecanlandıran, lezzetli ve farklı yemeklerle İtalya ve Toskana'nın geleneğinin yeniden değer kazanmasını sağlamak hedef alınmıştır.” Felsefesinde ve dekorasyonunda görüldüğü gibi minimalist bir lokanta. Bu lokantada, garson yok! Şefler pişirdikleri yemekleri kendileri servis ediyorlar. Masada çatal bıçak yok' Masalarda sadece bir peçete ve bir bardak var.
Floransa Dâhil İndirimli İtalya Turları için Tıkla:
Her kişinin önünde parmağınızı basınca açılan bir minik çekmece içerisinde çatal, bıçak, tatlı kaşığı vesaire servis seti mevcut. Masa ve sandalyeler çok basit ve masa örtüsü yok.
Duvarda çok beğendiğim “Spoon Art” tabir ettikleri müthiş Floransa fotoğrafları yer alıyor.
Şef Simone Cipriani bana özel bir tabak hazırladı. Bir nevi çorba. Eski Floransa’dan bir halk yemeği 'Rebollita'. Evde sebze varsa kaynatıp kurumuş ekmek ilave ederek kalınlaştırılan çok çocuklu ve düşük gelirli aileler için ideal bulamaç. Bu çorba burada bambaşka bir olaya dönüşmüş. Arkasında da şimdiye kadar tadmadığım bir lezzet. Kara lahanalı zeytinyağı dondurması.
Şef Simone Cipriani, dondurmacı Tulio Bondi, karalahanalı ve mereng çipsli zeytinyağı dondurması...
Tulio Zeytinyağı dondurmasını getirdi ve resmen damağımı büyüledi. Şef Simone ise karalahana kuruları üzerine iki top dondurma yerleştirip üzerlerini ince mereng çipsleri ile kapladı, müthiş… 'Gelati del Bondi'nin (Bondi’nin Dondurması) ve “Neroni” lokantasının sahibi Vetulio (Tulio) Bondi çok enteresan bir adam. Bu her iki mekana da ayrıca muhakkak gidilmeli. (I Gelati del Bondi: Via Nazionale 61/R Firenze, Trattoria Pizzeria Nerone: Via Fazenza 95/97R Firenze)
İkinci mekanımız ise lokanta üstü bir olay. Tiyatro/Lokanta. Cibreo... 'Teatro del Sale'de yemek her gece 19:30 da başlıyor. Nispeten ufak bir bar da ayaküstü aperatiflerinizi yudumlarken muhabbete dalıyorsunuz. Tam 19:30 da kırmızı kalın perdeler açılıyor ve kendinizi sahnesi de olan geniş sütünlu yüksek tavanlı bir mekanda buluyorsunuz. Uzun masalara karışık yerleşiyorsunuz.
kabak, Livorno usulü ançuvez, yaban domuzlu penne rigate, vesire. Hiç tadmadığınız lezzetler. Camlı bölmede bir pencere birdenbire açılıyor sef avazı cıktığı kadar, “Kibar baylar, afrodit güzelliğinde bayanlar ve merdivenden kayanlar, Livorno usulü mercimekli balık çorbamız çıkmıştır lütfen tasınızı alınııııızzz” şeklinde bağırıyor. Tasınızı alıp oradandan da bir kaşık kapıp, masanıza dönüyor ve nefis ve enteresan çorbanızı kaşıklıyorsunuz. Ben iki defa gittim tasımı doldurmaya. Arkasından açık büfeye çok değişik bir yemek ordusu akın etmeye başlıyor. Neler de neler, maydanozlu köfteler. Tam doydum artık diyorsunuz, yeniden şef pencereden kafasını uzatıyor “Baylar bayanlaaaar, tavuk ciğeri sote sahnemizdeeee...” Yemekten öte müthiş bir deneyim. Bu olayın yaratıcısı Fabbio Picchi.
Fabbio Picchi nin yemek imparatorluğu: Teatro del Sale, Cibreo Restorante, Trattoria Cibreo, Cibreo Café ve Cibleo. Hanımı Maria Cassi ve oğlu Gulio Picchi ile bu imparatorluğu yönetiyor. Yemekten öte tadmadığınızı lezzet ve tecrübeler. Teatro del Sale. Via Sei Macci 111R, Firenze
Tıka basa doyduktan sonra. Boş tabak ve bardaklarınızı siz kendiniz mutfağa geri götürüp, yan bölüme geçiyorsunuz ve perdeler kapanıyor. Tatlılar ve kahvelerinizi self servis alırken. İçeride masalar kalkıyor, sahne önüne iskemleler sıralanıyor ve saat tam 21:00 de bu kez show başlıyor.. Bazı geceler halk müziği, bazı geceler caz, bazı geceler ise etnik müzik, artık aylık programda ne varsa. Tüm bunlar ise şarabınız hariç sadece ve sadece 30 Euro.
Paylaş