Paylaş
Budapeşte’de “İki gün yeter daha fazlasına gerek yok” gibi yorumlar almıştım. Ancak bana beş gün bile yetmedi diyebilirim. Bunun nedeni turistik yerler dışında yemek, içmek, eğlenmek için birçok alternatif sunması. Budapeşte’yi iyice yaşamak istiyorsanız iki gün yeter diyen insanlara kulak asmayın.
Gelelim Macarlara. Türk insanının sıcakkanlılığına alışmış biri olarak ilk darbeyi yol sorduğumda yaşadım. Bir nevi hayat felsefesi “Sora sora Bağdat bulunur” olan bir kişi olarak gitmek istediğim yeri karşıma çıkan ilk kişiye sorduğumda cevap alamadım, ikinci sorduğum kişi tarafından azarlandım, üçüncü sorduğum kişi tarafından ise yanlış yere yönlendirildim.
Daha sonra bu yanlış yönlendirilme olayını birkaç kere daha yaşadım ve böylece telefonumdan internete girerek yol bulmaya karar verdim. Bu yüzden Budapeşte’ye gitmeden önce hangi operatörü kullanıyorsanız yurtdışı tarifeleri ile ilgili konuşmanızı öneririm.
Margaret Adası mı? Sakın!
“Margaret Adası güzel, eğer vaktiniz varsa gidin” diyeceklerdir ama Sakın! Tuna Nehri’nin ortasında yer alan bu adada hiçbir şey olmadığını söyleyebilirim. Gelelim bizim yaşadığımız talihsizliklere. Adaya vardığımızda her yerin inşaat içinde olduğunu gördük.
Bari gelmişken adada en ünlü olarak bahsedilen Japon Bahçelerine gidelim diye düşünmemiz ise yaptığımız en büyük hata oldu. 2 km yürüyüş parkurunu tamamladıktan sonra üç-dört farklı çiçek çeşidinin bulunduğu Göztepe Parkı’nın yarısı büyüklüğündeki yerin Japon Bahçeleri olarak adlandırıldığını fark ettik. Eğer yeşilliklerin arasında dinlenmek ve keyif yapmak istiyorsanız Hösök Tere (Heroes’ Square) yakınında olan City Park’ı öneririm.
Metroya binerken dikkat!
Toplu taşıma şehirde çok yaygın. Genç, yaşlı demeden herkes ulaşımını toplu taşımayla sağlıyor. Peki nasıl bilet alınıyor, ne yapılması gerekiyor? Otobüse binerken kontrol olmadığını bilet almadan binebileceğimizi Macar biri söylediyse de şehrin merkezi olarak kabul edilen Deák Ferenc Tér’de polislerin olduğunu gördük ve bilet aldık. Herkesin metronun başında duran polislere bileti gösterdiği gibi biz de biletimizi gösterip metroya bindik.
İki durak gittikten sonra indiğimiz yerde yine polisler bekliyordu. Turist olduğumuzu anlamış olacaklar ki, bizi çevirip biletlerimizi göstermemizi istediler. Elimizi çantaya atıp biletlerimizi çıkartmamızla polislerin yüzündeki ifadeden bir terslik olduğunu anladık. Evet, 30 Euro ceza! Biz inkar ettik, biletimiz var dedik. Ancak bileti okutmamız gerekiyormuş! Ama biz binmeden polislere gösterdik diyerek gevelediysek de eğer itiraz etmeye devam edersek de ücretin iki katına çıkacağını söyleyip 30’ar Euro’muzu güzelce aldılar. Üstüne üstlük bir ülkeyi ziyaret etmeden önce interneti açıp toplu taşıma kurallarını okumamızla ilgili bizi uyardılar! Yani siz Budapeşte’ye gitmeden internetten toplu taşıma kurallarını okuyun, biletinizi alın ve mutlaka makinalara okutun. Çünkü turist olduğunuzu anlayıp özellikle sizin biletinizi görmek istiyorlar.
Ayrıca Türkiye’de metrodan inip yeraltından yukarı doğru çıkan yürüyen merdivenlerin yaklaşık 4 kat hızındaki Budapeşte yürüyen merdivenlerinde düşme tehlikesi yaşamamak için dikkat etmenizi şiddetle öneriyorum.
Mont, mayo, şort, kazak... Hepsi tamam mı?
Budapeşte’de hava sürekli değişiklik gösteriyor. Sabah yağmurlu bir havaya uyanıp, öğleden sonra üzerinizdeki kıyafetlerden dolayı terleyip otele bırakmayı düşünürken akşam açık bir mağaza bulup mont almayı bile düşünebiliyorsunuz. Hava kaç derece olursa olsun Budapeşte’de yapılması gerekenlerden biri de termal havuza girmek. İçerisinde 16 farklı havuz bulunan Budapeşte’nin en ünlü termal havuzu Szechenyi’de havuza girmek için bizim gibi mağaza mağaza bikini, mayo, havlu, terlik aramak yerine bavulunuza koymanızı öneririm. Ayrıca havluyu Szechenyi’den de kiralayabiliyorsunuz.
Budapeşte’de para birimi olarak Forint kullanılıyor. Ancak Türkiye’den para Forint’e çevrilmiyor. Bunun için paranızı Türkiye’de Euro’ya çevirdikten sonra Budapeşte’ye vardığınıza Forint’e çevirmeniz gerekli. Bu işlemi yapmak için ise havaalanı ve turistik bölgelerdeki döviz büroları hiç uygun değil. Kura ve komisyona bakarak paranızı çevirmenizi tavsiye ediyorum. Paranızı çevirmenize gerek yok, Euro da harcayabilirsiniz diyenler olacaktır. Evet, Budapeşte’de Euro ile de harcama yapılabiliyor ancak bu sizin için karlı olmaz. Çünkü mağazalar ve restaurantlar kuru daha farklı alıyorlar üstelik siz Euro verip karşılığında Forint alıyorsunuz ancak bunun hesabını yapana kadar bazı yerler eksik Forint getirerek sizi kazıklamaya bile çalışıyor.
Yoldan taksiye binmeyin!
Eğer taksi ihtiyacınız varsa kafasına göre ücret artıran dışarıda gördüğünüz taksiler yerine Fö taksi çağırın çünkü bu taksiler gideceğiniz yerin mesafesine göre ücreti önceden hesaplıyor ve kimseyi kazıklamıyor. Bunun için “Fötaxi Budapest” uygulamasını telefonunuza indirebilirsiniz. Budapeşte’de yaşayan herkes bu şekilde taksi çağırıyor. Havaalanına gidiş- dönüş için yine Fö taksiyi tercih edebilir ya da http://shuttlebudapest.hu/ linkine girerek uygun ücrete shuttle ayarlayabilirsiniz.
Son olarak tatilinizde vicdan azabıyla yemek yiyip, döndüğünüzde ne kadar spor yaparak yediklerinizi yakacağınızı düşünmektense Budapeşte’ye gitmeden önce rejim yapmanızı öneririm! Çünkü Macaristan’ın en ünlü yemeği gulaştan tutun, ünlü tatlısı kürtoskalacsa her şey gerçekten inanılmaz lezzetli!
Okur notu:
Paylaş