Paylaş
Ezé Köyü, Fransız Rivierası’nın en popüler şehirlerinden biri olan Nice’e sadece yarım saat uzaklıkta, Alp Provence Dağları’nda. Denizden 427 metre yükseklikteki dağın tepesine kurulu ortaçağ köyüne, zümrüt yeşili ormanın içinden kıvrıla kıvrıla ilerleyen bir yolla varıyorsunuz. Daha köye varmadan ötelerden beliren zirveye kurulmuş taş evlerin kartal yuvası görüntüsüne hayran kalıyorsunuz.
Taş evlerle dolu sokaklar
Tarihi 9. yüzyıla dayanan köyün yüzlerce yıllık taş evlerden oluşan ara sokaklarında kaybolmak en güzel keşif yöntemi. Arnavut kaldırımlı daracık sokaklar ya çiçekli bahçelere açılıyor ya da nefes kesen manzara noktalarına. Dört bir köşesinden turkuaz deniz ve mis kokulu orman manzarasının tadını çıkarırken, ötelerden St. Tropez’i hatta Korsika Adası’nın siluetini görmek bile mümkün. Gezmekten yorulduğunuz anlarda ise köşe başlarına kurulu minik kafeler imdadınıza yetişiyor. Birbirinden güzel Fransız tatlıları ve kahveleri mutlaka denemeniz gerekenler.
Ünlü filozof Nietzche de bir zamanlar bu şirin köyde yaşayıp ‘Böyle Buyurdu Zerdüşt’ kitabını burada tamamladı. Şu an köye çıkan patikalardan birinin adı bu nedenle ‘Nietzche Yolu’. Deniz kenarından 1,5 saatlik bir tırmanışla köye çıkılabilen patika adeta bir botanik bahçe gibi. Bu patikadan köye tırmanan filozofun, kitabı için buradan ilham aldığı düşünülüyor. Ünlü yönetmen Alfred Hitchcock da 1955 yılında ‘Kelepçeli Aşık’ filmini Ezé’nin romantik sokaklarında çekti.
Ortaçağ köyü Ezé’nin bir başka ilgi çeken özelliğiyse ünlü Fransız parfüm üreticilerinden Fragonard ve Galimard markalarının burada fabrikaları olması. Turistlerin yoğun ilgi gösterdiği fabrikaların içini gezebilir, kokuları deneyip ünlü parfümleri, sabunları, aromalı yağları üretildiği yerden satın alma şansı yakalayabilirsiniz.
Altın Keçi Şatosu'nun ilginç hikâyesi
Köyün en ünlü köşelerinden Chateau de la Chevre d’Or yani Altın Keçi Şatosu mutlaka uğramanız gereken yerlerden. Bir rivayete göre şato adını, kaleden hazineleri çalmak isteyenlere yollarını kaybettiren bir keçiden almış. 400 yıllık şato günümüzde otel ve restoran olarak hizmet veriyor. İçerisinde bulunan restoranlardan La Chévre d’Or iki yıldızlı Michelin restoranları listesinde. Manzarası dillere destan olan ve dünyanın en romantik 5 yıldızlı otelleri arasında sayılan otelde konaklamak oldukça pahalı ama lüks sevenler için çok isabetli bir tercih.
Köyün en tepesinde bir de botanik bahçe kurulu. 1949 yılında yapılan bahçede Akdeniz florasına ait çok sayıda bitkiyi görmek mümkün. Özellikle kaktüs çeşitlerinin yoğun olduğu bahçede ünlü heykeltıraş Jean-Phillippe Richard’ın her biri farklı mesaj içeren deniz kızı ve Tanrıça Isis heykellerini görebilirsiniz. Muhteşem bir deniz manzarası da sunan bahçe ve heykellerin görüntüsü hiç şüphesiz ki unutulmazlarınız arasına girecek.
Yılın her mevsiminde Nice ve Monaco’dan otobüslerle ya da kiralık arabalarla kolaylıkla ulaşılabilen Ezé Köyü, Güney Fransa turunuzun yıldızı olacak. Yıllar geçse bile siz de benim gibi bu güzeli unutamayıp yolunuzun tekrar düşmesini sabırsızlıkla bekleyeceksiniz.
Paylaş