Paylaş
İki kafadar rotayı hazırlarken konseptleri dünyadaki festivaller oldu. Kolombiya’dan başladıkları maceraları 4 kıtada 10 ay sürdü. Bu süre içinde 25 ülke, 70’den fazla şehir, yaklaşık 61 bin km. yol yapıp 11 festivale katıldılar!
Ne zamandan beri arkadaşsınız, sürekli beraber mi seyahat edersiniz?
Furkan: Çocukluk arkadaşıyız. Yurtiçi ve yurtdışı bir çok seyahatimiz oldu. Ya bir festivale ya da ekstrem sporların peşine düştük. Dünya turuna çıkmadan önce sekiz ülke gezmiştim. Bunun dördü Serhan’laydı. O da bugüne kadar 13 ülke gezdi.
Seyahat, sizi birbirinize bağlayan en büyük unsur olmuş o zaman...
Serhan: Evet. Farklı kültürleri tanımak çocukluğumuzdan gelen bir tutku. Kendi ayaklarımız üzerinde durmaya başladıktan sonra hem benim hem de Furkan’ın uluslararası gezileri başladı. Bir de ‘Couchsurfing’ sayesinde birçok seyyahı evimde ağırladım. Her yıl en az 15 misafirim oluyordu. Böylelikle onların hikâyeleri beni seyahate daha da teşvik etti.
Dünya turuna çıkmaya nasıl karar verdiniz, bir anda mı oldu?
Furkan: Aynen öyle. Nisan ayıydı. Serhan’ı aradım. Nasılsın, ne yapıyorsun faslından sonra “Dünya turuna çıkalım mı?” diye sordum. Serhan da direkt “Çıkalım” dedi. Telefonu kapattım, şaka yaptım sanıyordur diye tekrar aradım “Bak, ben ciddiyim!” dedim. Meğerse o benden daha ciddiymiş. Hemen plan yapmaya başladık.
Saniyeler içinde karar vermişsiniz, işlerden ayrılmak zor olmadı mı?
Serhan: Furkan beni aradığı zamanlar mobilya ham maddesi ithalatıyla uğraşıyordum. İşler de pek istediğimiz hızda ilerlemediği için, bu plan karşısında işim vazgeçilmez değildi. Furkan içinde durum aynıydı.
Nasıl hazırlandınız?
Serhan: İlk olarak Adana’daki evimizde çalışma üssü kurduk. Kimseye çok fazla anlatmadan rotamızı ve konseptimizi belirledik. Rotanın ana hattını dünyanın en büyük festivallerini sıralayarak başladık. Sonra İstanbul ve Adana’da veda partilerimizi düzenledik, yola çıktık.
Rota hangi ülkeden başladı?
Furkan: İlk durak Bogota. Bu güne kadar 4 kıtaya ayak bastık. Güney Amerika, Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya. 25 Ülke, 70’den fazla şehir, yaklaşık 61 bin km yol. Bunun yanı sıra 11 festival, 7 tropik ada ve birçok harika plaj ve doğal güzellik gördük.
Tur boyunca neler yaptınız?
Serhan: Sırf festivalleri anlatsak 10 saat sürer. O kadar çok ki... Cali de Salsa, klasik araba, christmas ve Pasto festivali derken 20 günlük dönemde ciddi ciddi uyuyacak vakit bulamadık. Montanita adında bütün olayı ‘eğlence’ olan bir köyde kaldık. Machu Picchu zaten inanılmaz bir yerdi. Arjantin-Brezilya buralar zaten ünleri dünya çapında olduğundan, ne kadar eğlenmiş olduğumuzu tahmin edebilirsiniz.
Furkan: Miami’de bir ay zaman geçirdik. Bir hafta inşaat işinde çalışarak para kazandık. Daha sonra 5 bin km’lik Batı Amarika turu yaptık. 10 ay boyunca çok eğlendik.
Blog’unuzda çevreci bir yönününüzde olduğu da anlaşılıyor... Bir yandan gezerken bir yandan da ağaç dikmişsiniz...
Furkan: Evet. Bize bu güzellikleri sunan dünyaya teşekkür etmek istedik. Böyle bir fikir ortaya attı Serhan. Ben de balıklama atladım. Dominik, Amerika ve Güney Amerika’da ağaç ektik. Severek yaptığımız bir iş. Gezegeni daha yaşanabilir bir hale getirmek için uğraştık. Keşke her gittiğimiz yere dikebilsek...
En çok hangi ülke sizde kalıcı izler bıraktı?
Furkan: Dominik Cumhuriyeti... Dağlar, şelaleler, doğal mağaralar, plajlar, palmiyeler, muazzam renkte bir deniz ve bunun yanı sıra bir çok ekstrem spor imkanı. Buna güzel gece hayatı ve eğlenmeyi bilen insanları da eklediniz mi burası biçilmiş kaftan. Tabi Brezilya ve Küba da harika bir doğal güzelliğe sahipler. Bakalım Afrika ve Asya’da nelerle karşılaşacağız.
Yani bu filmin devamı mı var?
Furkan: Macera boyunca Afrika için ayırdığımız 1.5 ayı Güney Amerika’da geçirdik. Böylece Afrika’yı ertelemiştik. Türkiye’ye dönüp bu zamana kadar yaptığımız kayıtları ve bilgileri toparlama kararı aldık. Asya’yı gezdik ama sayılı ülke. Burayı da tamamen gezmek istiyoruz.
Yolculuk boyunca otostop çektiniz mi?
Serhan: Küba içerisinde bol bol otostop yaptık. At arabasından kamyonete, 1960’lardan kalma yıkık dökük otobüslerden eski arabalara... Değişik ve bir o kadar da eğlenceli bir deneyimdi. Bahamalar’da otostop sonucu bizi alan bir hanımefendinin evinin bahçesinde üç gün çadır kurduk ve kaldık.
Bütçeniz ne kadardı?
Serhan : Ortalama ayda kişi başı 5.000 lira harcadık. Bu tutar tamamen bizim turumuzun konseptinin zor oluşu ve çok uçak seyahati yapmamızdan kaynaklanıyor. Sürekli karadan ve daha düşük tempoda gezi 2.500-3.000 lira seviyesine iner. Birçok insan bir ayda ne kadar harcıyorsa, aynı miktarda harcayarak dünya turu yapabilir.
“Seyahat bize dünyanın çok büyük olduğunu, tüm hayatım boyunca gezsek bitiremeyeceğimizi öğretti. Bu kadar büyük evrende ufak tefek şeyleri boşunsa dert ediyoruz. Mutlu olduğumuz anlar kadar yaşadığımız gerçeğini daha iyi gördük. Asıl önemlisi şunu öğrendik, seyahat insanın kendisine yapabileceği en büyük yatırım”
Furkan ve Serhan, seyahatleriyle ilgili yazılarını ve fotoğraflarını " www.dunyanineglencesi.com" blog’undan paylaşıyor.
Paylaş