Paylaş
Uçak biletlerinin ucuz olması, 60 güne kadar Türk vatandaşlarına vizesiz olması, Makedonya dinarının Türk lirasına göre daha düşük değerde olup (1 Türk Lirası = 13 Makedonya Dinarı) ucuz bir ülke olması ve Türkçe bilenlerin çok olmasından sebep gezginler için güzel bir rota Üsküp…
Makedonya’nın tarihi
Yugoslavya’dan ayrılan Makedonya Cumhuriyeti 1991 de bağımsızlığını kazanmış. Makedonya’nın nüfusunun çoğunluğunu Makedonlar oluşturuyor ancak azınlık olarak Türkler, Sırplar, Arnavutlar ve Boşnaklar da mevcut.
Her yer yürüme mesafesinde
Vardar nehrinin ikiye böldüğü Üsküp şehrini yürüyerek keşfedebilirsiniz. Gezilecek yerlerin çoğu Vardar Nehri’nin yakınındadır bu nedenle otelinizi Vardar Nehri’ne yakın tutarsanız yürüme mesafenizi minimuma indirmiş olursunuz. Eğer sizde benim gibi gittiğiniz ülkelerde farklı konsept otellerde konaklamayı tercih edenlerdenseniz Üsküp’te size iki önerim olacak. Bunlardan birincisi Vardar Nehrinin üzerinde bulunan gemi şeklinde ki Senigalli Hotel diğeri ise benim konakladığım ilgi çekici konseptiyle beğenimi kazanan Dali Aparment.
Üsküp’te mutlaka gezilmesi gereken yerler
Gezimize öncelikle Üsküp meydanında bulunan atlı İskender Bey heykelinden başlıyoruz. Burası Üsküp’ün merkezi! Bir çok kafe ve restoranın bulunduğu meşhur meydan ayrıca şehre giriş kapısını simgeleyen 21 metre yükseklikteki Porta Macedonia’yı da içinde barındırıyor. Rahibe Teresa’nın aslen Üsküplü olduğunu biliyor muydunuz? Bu büyük meydana bağlanan Macedonia Caddesinde Rahibe Terasa’nın evi bulunmaktadır, müzeye dönüştürülen Rahibe Terasa evini ücretsiz şekilde gezebilirsiniz. Yine bu bölgeye yakın değişik yapısıyla dikkat çeken Saint Clement of Ohri Katedrali ve Üsküp Müzesi görülmeye değer.
Şehrin diğer tarafına geçmek için Üsküp’ün simgesi olan taş köprüyü ya da bir çok heykeli üzerinde bulunduran sanat köprülerini kullanabilirsiniz. Şehrin diğer tarafında bizleri ihtişamıyla göz kamaştıran Arkeoloji müzesi ve Opera Bale Binası karşılamakta.
Nehrin bu tarafı diğer tarafa nazaran daha eski bir görünüme sahip. Old Bazaar adı verilen Türk çarşısının ara sokaklarında kaybolun çünkü Kurşunlu han, Kapan han, Üsküp kalesi, Mustafa Paşa Cami, Davut Paşa Hamamı çarşının içinde bulunuyor. Hediyelik eşya almak isteyenler ise pazarlık yapmayı unutmasın, Türkleri asla kırmıyorlar.
Üsküp şehrine 40 dakika uzaklıkta bulunan ve UNESCO tarafından koruma altına alınan Matka Kanyonu ülkenin doğal güzelliklerinden. İsterseniz Old Bazaar bölgesinden ayarlanan günübirlik turlara katılabilirsiniz.
Hristiyanlığın 2000'inci yılının simgesi olarak şehrin en tepesinde yapılan 66 metrelik devasa ‘Milenyum Hacı’ maalesef şehre yürüme mesafesinde değil, hacın yanına ancak teleferikle çıkmak mümkün. Zamanınız varsa şehri tepeden izlemek için güzel manzaralı bu yere çıkmanızı öneririm.
Ne yemeli ne içmeli?
Üsküp’ün içeceklerinden bilindiği üzere erikten yapılan Makedon rakısı (rakija) ve Makedon şarabı meşhur. Sabah kahvaltısı için bizim pişiye benzeyen mekitsa ya da meşhur Üsküp böreğini yemeden olmaz. Tüm Balkanlarda meşhur olan köfte cevapi ya da pleskavitsa yemek isterseniz 1913 senesinden beri Eski Çarşı’da hizmet veren Destan inanılmaz. Bizimkine nazaran daha kuru olan Tavche Grace yani güveçte kuru fasulye yine Eski Çarşı’da ki Kosmos’da denenebilir. Tatlı konusunda ise buralara kadar gelmişken küçücük bir dükkan olan Mado’da trileçe ya da kaymaçina yiyebilirsiniz.
Çalgılı çengili balkan eğlencesi için Stara kuka’yı tavsiye ederim ancak rezervasyon yaptırmayı unutmayın. Lezziz yemekleri ve özel gastivar tatlısıyla Vodenica Mulino şehrin önde gelen restoranlarından. Meydanda bulunan cafe, restoran ve barlar için önerilerim tarihi bir yer olan Pelister restoran, akşamları tıklım tıklım olan Soul District Kitchen ve Trendisimo, gençlerin akın ettiği Beer hall. Sizde benim gibi tatlıya düşkünseniz büyük meydanda bulunan Dolce la terrazza pastanesinin de tatlılarını yemeden gelmeyin.
Makedonyayı en çok ziyaret eden turistler Türklermiş hala gitmediyseniz listenizde öncelikli olsun çünkü dört bir yanı heykellerle çevrili Üsküp şehrini gezerken adeta açık hava müzesinde geziyormuşsunuz hissi uyanacak ve zamanın nasıl aktığını anlamayacaksınız.
Fotoğraflar: Selin UZDİL
3 yıllık dünya turunu 3 dakikaya sığdırdı!
Paylaş