Sevgililer Günü

Özel günleri icat edenlere şükranlarımızı sunmalıyız. Ama sanırım bu çok özel günlerin ortaya çıkışı insanlık tarihi kadar eski. Öncelikle doğa güçlerinin farkına vararak başlayan özel günler ve törenler, bayram ve şölenlere dönüşüyor. Ve bütün bunların ardında korku yatıyor.

Evet, doğanın hışmından korkan insan, bereketli ve verimli bir yıl olması için törenler düzenliyor ve ihtiyaçları doğrultusunda özel günler belirliyor.

Aslında o zamanlardan bu zamanlara değişen pek bir şey yok. Hayatımızı etkileyen olaylar karşısında veya eksikliğini hissetmeye başladığımız ne varsa, bütün bunları yaşatmak adına özel günler icat ediyoruz. Bence çok iyi bir şey yapıyoruz.

Mesela bugün kutladığımız Sevgililer Günü. Son derece anlamlı ve gerekli bir gün. İnsanların pratik hayatın içinde kaybolup gittikleri bir sırada, ne sevgi, ne de sevgili düşünemeyecek hale geldikleri bir anda, her şeyi unutup kendi içlerindeki sevgiye dikkatlerini yöneltiyorlar. Daha doğrusu sevgiliyi düşünmeye başlıyorlar. İşte, bugünün en can alıcı etkisi burada!

Yıllardır birlikte yaşayan ve neredeyse kardeş ilişkisine dönen evliliklerin canlanmasına neden oluyor. Belki kendi kendinize 'nereden çıktı şimdi bu! Çok daha önemli işler var' diyorsanız şayet, bilin ki, kendinizi kandırıyorsunuz. Kimbilir belki de en fazla sevgiye ihtiyacınız olduğu için böyle söylüyorsunuz. Ama bilin ki, içinizin en derinlerinden uyanıp giderek zihninize yükselen sevgi enerjisiyle başa çıkamazsınız. Zaten böyle bir çaba içinde bulunmaya da hiç gerek yok.

Şayet bir sevgiliniz yoksa ve kendinizi kötü hissediyorsanız, işte bu çok iyi bir işaret. Çünkü içinizdeki sevgi potansiyeli canlandı, demektir. Zaten bugünün anlam burada gizli. İçinizdeki sevgiyi açığa çıkartmak ve hayata sevgiyle, sevgilinin gözünden bakabilmek için Sevgililer Günü var. Bugünü yaşayalım, yaşatalım ve özel günleri icat edenleri şükranla analım diyorum, Yasemin’ce...
Yazarın Tüm Yazıları