Şemdinli, resmin bir parçası

AYRINTILARA dalıp gitmişken çoğu zaman büyük resmi gözden kaçırır insan. Öyle olunca da ne ayrıntıyı anlamak mümkün olur ne de büyük resmi kavramak.

Şemdinli olaylarına da büyük resmi görmeden anlam vermek kolay değil.

Her şeyden önce bölgedeki gerginlik, bir kitapçı dükkanına atılan bomba ile başlamadı. Bölgeden uzun zamandan beri haberler geliyordu. ‘Münferit olay’ bakış açısıyla değerlendirilen haberler, gazete sayfalarında tek tük yer alabildi o kadar.

Kaçırılanlar, halkı birbirine düşürmek için tertiplenen provokasyonlar bölgeyi uzun süreden beri geriyordu. Ama hükümetin olayların farkına varması için bardağın taşması gerekti.

Başbakan Erdoğan’ın, Diyarbakır’a gitmeden önce aydınlarla yaptığı görüşmenin ön hazırlığı olmadığı gibi, arkasının da gelmediği ortaya çıktı.

Zararın neresinden dönülürse kárdır diyelim ve Susurluk benzeri olayın, şüphe bırakmayacak biçimde üzerine gidileceğini varsayarak büyük resme bakalım.

* * *

CUMARTESİ
günü Mısır’ın başkenti Kahire’de, Irak’ta birliği güçlendirmeyi amaçlayan bir toplantı yapıldı. Arap Birliği’nin düzenlediği bu toplantıya Irak hükümeti ile tüm grupların temsilcileri katıldı.

Irak’ta ölen Amerikan askerlerinin sayısının 2090’a yükseldiği, kitle imha silahları konusunda Bush Yönetimi’nin halka doğru söylemediğinin ortaya çıkması, Plame skandalının derinleşerek sürmesi ve ülkenin itibarlı politikacılarından Vietnam gazisi Demokrat Temsilci John Murtha’nın ‘Irak’tan derhal çekilmeliyiz’ açıklaması, Irak’ta dönüm noktasına yaklaşıldığını gösteriyor.

Aralık’ta yapılacak seçimler Irak’ın geleceğini belirleyecek. Ama şiddet ve karmaşanın kol gezdiği ortamda ülkenin bölünmesi olasılığı daha fazla. Kahire’deki konferans bu karmaşayı sonlandırmak ve Sünni, Şii, Kürt bölünmüşlüğünü engellemeyi amaçlıyor.

Ne kadar başarılı olacağı şüpheli. Konferansın ilk günü Şiiler ve Kürtler ülkedeki ayaklanmayı kınarken, Sünniler bunun işgalcilere karşı meşru müdafaa olduğunu söyleyince ortalık karışmış.

Zaten Kürtler ve Şiilerin, Irak’ın Sünni komşularının örgütü olarak kabul ettikleri Arap Birliği’ne nasıl baktıkları belli.

Her ne kadar Cumhurbaşkanı Talabani, Kürtlerin bağımsız Irak’ın çatısı altında daha parlak bir geleceğe sahip olduklarını söylese de kuzeyde ve güneydeki bağımsızlık taleplerini törpülemek şimdilik kolay görünmüyor. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Barzani, iç savaş çıkması halinde ‘birlik ve bütünlük’te ısrarcı olmayacaklarını bağımsızlık ilan edeceklerini söylüyor.

Bağımsızlık arayışı, Irak içinde olduğu kadar çevresinde de sürekli bir istikrarsızlık kaynağı olacak. Savaşmak için Irak’a gelenler bu misyonun ötesine geçemeyeceklerini eninde sonunda anlayacaklar. Daha şimdiden Irak’tan askerlerin çekilmesi, oraya güç gönderen bütün ülkelerin muhalefetinin bir numaralı seçim kozu.

Çevre ülkeler, bundan sonraki dönemde daha büyük önem kazanacak. Petrolün ve bölge istikrarının bekçiliği görevine uygun görülen ülkeler arasında tabii ki Türkiye de var.

* * *

SON
zamanlarda internet sitelerinde, haber ajanslarında ve kulislerde eski bir senaryo yeniden canlandırılıp dolaştırılıyor. Irak Kürtlerinin pusulalarını Bağdat’tan Ankara’ya çevirmelerine ilişkin senaryolar, çeşitli formatlarda tartışılıyor.

Dışarıdan empoze edilen senaryolar, her zaman içeride gerilimi artırır ve çatışma ortamını şiddetlendirir. Bu durumu engellemenin tek yolu Türkiye’nin kendi senaryosunu oluşturmak.

Ama bunun için özgür tartışma ortamı ve ciddi siyasi irade gerekiyor.

Zaman geçtikçe işler karışıyor ve içinden çıkılmaz hale geliyor. Şemdinli’de olan biteni ortaya çıkarmak bu açıdan önemli. AKP Hükümeti’nin, bu sorun konusunda ne kadar samimi olduğunu Şemdinli’ye yaklaşımı gösterecek.

Bu bir adım. Bölgenin yerel siyasi güçleri ve sivil toplumu ile işbirliği içinde sorunların üzerine gitmek ise paralel yürütülmesi gereken ikinci adım olmalı.
Yazarın Tüm Yazıları