Sekize üç çeyrek kaldı

Bir büyük şişe rakı 29 lira 90 kuruş. Daha ötesi var. 29 lira 90 kuruşun 17 lira 3 kuruşu vergi. Yani, rakının fiyatı alsında 12 lira 87 kuruş.

Bir paket sigara 7 lira. Daha ötesi var. 7 liranın 5 lira 47 kuruşu vergi. Yani, sigarının fiyatı aslında 1 lira 53 kuruş.

Bir paket sigara ile bir şişe rakı için ödenen vergi 22.5 lira.

32 liralık zammın 22.5 lirası bir paket sigara ile bir şişe rakının vergisine gidiyor.

Bu, sigara ve rakı içen herkesten alınan vergi. Teknik deyimiyle, dolaylı vergi. Böyle yüksek oranlı bir vergi Avrupa’nın hiç bir ülkesinde yok.

Arıcılardan, tütüncülerden, memurlardan, eczacılardan ve dün doktorlara kadar uzanan çeşitli meslek grupları sokaklara dökülüyor. Herkes feryat, figan, ge-çi-ne-mi-yor. Aldıkları ücret buna yetmiyor.

MUTSUZ VE HUZURSUZ

OECD son olarak bir araştırma yayınlıyor.

OECD ülkeleri içinde en yüksek dolaylı vergiyi ödeyen halk Türkiye Halkı.

Aynı araştırma bir başka olguya daha dikkat çekiyor.

OECD ülkeleri içinde gelir dağılımı en bozuk ülkeler arasında Türkiye başı çekiyor.

Bu araştırmaya göre, gelirin en adaletli bölüşüldüğü ülkeler sırayla Danimarka, İsveç, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Macaristan, İspanya.

En berbat bölüşüm bizde. Araştırmaya göre:

En düşük gelire sahip 14 milyon kişi, toplam gelirin sadece yüzde 6.1’ini alıyor.

En yüksek gelire sahip 14 milyon kişi ise, toplam gelirin yüzde 44.4’ünü alıyor.

Rakamlar netleşince, alarm çalmaya başlıyor.

Türkiye’de en düşük gelir grubu ile en yüksek gelir grubu arasında yaklaşık 7.3 kat fark var.

Alarm asıl şimdi daha da hızlı çalmaya başlıyor.

Uluslar arası ölçütlere göre, iki gelir grubu arasındaki fark 8 kat olduğunda, o ülkede sosyal patlama yaşanıyor.

Sosyal patlama 8 katta, bizim kat 7.3’te. 8’e üç çeyrek var.

İnsanlar neden sokaklara dökülüyor, neden her an sinirli, neden en küçük bir kıvılcım anında yangına dönüşüyor, neden bu kadar huzursuz ve mutsuz?

Neden olacak, 8’e üç çeyrek var da, ondan.

Mucizeler ülkesi

SON kahraman Mehmet Ali Ağca’yı davulla zurnayla karşılıyoruz.

Bir katilin attığı her adım büyük haber. Tamam haber de, bunun ölçüsü var. TV’lerdeki o görüntüler meslek adına utanç verici. İlginç olan, aklı başında her gazeteci ve TV mensubu, gazete ve TV’leri yönetenler bu sahnelerden şikayetçi. Madem şikayetçi, neden o görüntüler, o telaş, o karmaşa, o heyecan. Tıpkı “İlahi Komedya”.

Bu arada doğru habercilik yine de eksik değil. Doğru sorularla. O pahalı otelin parasını kim ödüyor? O lüks arabalar kimlere ait? O araba sahipleri ile Ağca arasındaki ilişki nedir?

Türkiye ne de olsa, mucizeler ülkesi.

TV’lerde aynı anda Haiti deprem görüntüleri ve haberleri. Bu haberlere göre, Haiti’de kurtarma çalışmalarına katılan Türk ekipleri mucizeler yaratıyor.

Seksen ülke kurtarma çalışması yürütüyor, ama mucize evvel Allah bize ait.

Ne de olsa, mucizeler ülkesi. Türkiye’de mucize yetmiyor, Haiti’de mucizeye uzanıyor.

Aslında haberlerin kendisi mucize.