Savaşın toplumsal bedeli de ağır

KÖRFEZ Savaşı'nın aksine bu kez Türkiye kolay karar veremiyor.

On bir yıl önceki savaşın bedelini sadece ekonomik değil, toplumsal faturaları da göğüsleyerek ödemek durumunda kalan bir ülkenin kararsızlığı bu.

Savaşı istemeyen, çatışma yıllarının yaralarını sarmaya çalışan bir halkın tepkisi de var işin içinde.

1990 yılında, Cumhurbaşkanı Turgut Özal da Körfez Savaşı'na katkı karşılığında Washington'a bir ihtiyaç listesi vermişti.

Borçlar hafifletilmeli, Türkiye'nin askeri modernizasyonuna destek verilmeli, tekstil ithalatına konan kısıtlama kaldırılmalıydı.

Özal'ın istekleri yerine getirildi getirilmesine ama nasıl?

82 milyon dolarlık acil yardım, Türkiye'ye yapılan yardıma 1991 için 282 milyon dolar ek, askeri yardım ve tekstil ihracatında 1991 için 150 milyon, 92 için 200 milyon dolar artış sağlandı.

4.2 milyar dolarlık Türk Savunma Fonu oluşturuldu (Suudi Arabistan, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri de katıldı). Mısır'a F-16 satıldı ama hiçbir Arap ülkesi Türkiye'den bir şey almak istemedi. Zaten bu fonun bir kısmı daha ileriki yıllarda, F-16 finansmanı karşılığında ABD'ye geri döndü.

Türkiye'nin on yıl içindeki zararı ise 100 milyar dolardı. Aldıklarının çok çok üzerinde bir rakam.

Savaştan sonra Türkiye, BM anlaşmasının ekonomik yaptırıma katıldıkları için zarara uğrayan devletleri kapsayan BM'nin 50. maddesinin işletilmesini istedi zararı telafi etmek için ama ABD'yi ikna edemedi.

* * *

SAVAŞ, ekonomiye öyle bir darbe vurdu ki belimizi doğrultamadık.

İşte somut bir iki rakam.

1990'da Türkiye'nin büyüme hızı yüzde 9.5 iken, savaştan bir yıl sonra yüzde 0.5'te kala kalmıştık.

Körfez Savaşı sırasında bütçe açığı yüzde 210'lara dayanmış, bugün düşürmek için uğraştığımız enflasyon bir yılda yüzde 15 puan artmıştı.

Bunun karşılığında Özal'ın beklediği olmadı. Türkiye bölgenin yeniden şekillendirilmesinin aktörleri arasında yer almadı.

Örneğin, Körfez Savaşı'nın ikinci adımında, yani Ortadoğu Barış süreci için toplanan Madrid Zirvesi'ne davet bile edilmedi.

Türk askerlerinin Kuzey Irak'ı denetimine Çekiç Güç ve sonradan Keşif Güç'e sağlanan olanaklar karşılığı göz yumuldu.

Tahmin edildiği gibi olmadı, ABD Saddam'ı devirmedi ve Türkiye on yıl Saddam Yönetimi ile komşuluk ilişkilerini sürdürmek durumunda kaldı. ,

* * *

AMA esas bedel, Körfez Savaşı'nın siyasal sonuçlarında ödendi.

100 milyar dolar zararın karşılığı yoksulluk, umutsuzluk, Türk ve Kürt kökenli gençlerin kanı, karanlık ilişkiler ağı içinde palazlanan yolsuzluk düzeni, Susurluk'lar, faili meçhuller olarak yansıdı topluma.

Demokratikleşme ertelendi, Kürt sorununu çözemedik. Terör, Türkiye'nin komşularıyla ilişkilerini olumsuz etkiledi, Yunanistan ile sorunlar arttı, Kıbrıs çözümsüzlüğe gömüldü, Avrupa yolu dikenlendi.

100 milyar zararın bedeli buydu, 150 milyarınki ne olur?

İşte şimdi aradığımız yanıt bu.
Yazarın Tüm Yazıları