Savaş ve isyan ve çılgınlık

Milli Eğitim Bakanlığı okuma yazma bilmeyenler için kampanya başlatıyor.

Kampanyaya katılanlara aynı zamanda ödül kazandırıyor.

Ödül, katılımı teşvik için.

Güzel bir girişim.

Ancak, gazete ilanları farklı.

Takıntı devam ediyor.

İnattan vazgeçmek yok.

Direniş tüm çıplaklığı ile ortada.

Ölmek var, dönmek yok çılgınlığı.

TÜRBANLI İLAN

Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilanında kocaman bir fotoğraf.

Türbanlı bir kadın.

Eskiden kimseyi rahatsız etmeyecek sıradan bir fotoğraf. Ama, bugünlerde bir kampanyaya hálá türbanlı kadın fotoğrafı koymak, sisteme karşı verilen kavganın son fotoğrafı.

"Siz ne söylerseniz söyleyin, ne karar alırsanız alın, ben bildiğimi okurum" kampanyası. Türkiye’nin yarısından kopma kampanyası.

"Gerginlik yaratmayalım" nutuklarını tekzip eden, tersine gerginliği körüklemekten vazgeçmeyen ilanlar.

TAMTAM VE TAMTAM

İlanlar yazılarla destekleniyor.

Duruş, öfke ötesi.

Kendini kaybedenler korosu.

Anayasa Mahkemesi’nin türbanı iptal kararından sonra, geçmişten beri RP-AKP çizgisine yakın olanların yazılarından kan damlıyor:

"Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa’yı çiğnediği bir ülkede artık kimsenin hukuka riayet etmesini bekleyemezsiniz. Açık olan, bir savaşın başladığıdır. Anayasal sistem artık ortak bir yükümlülüğün ve düzenlemenin adı değildir."

Bunu yazanı tanıyorum.

Makul ve mantıklı sandığım biri.

Ama, maske düşüyor.

Hukuku yok sayıyor, hatta savaş ilan ediyor.

"Ortak yükümlülük" sözü, toplumu siz ve biz olarak ikiye bölen anlayışın itirafı.

Ona göre, birlikte yaşamak artık sona eriyor.

"Senin düzenin-benim düzenim, senin hukukun-benim hukukum" gibi, vahim bir düellonun ta kendisi.

HAYAT HAKKI

"Savaş başlamıştır" sözü, hukuka isyan.

Demokrasi dışı düzenin özlemi. Kime karşı savaş, kiminle birlikte savaş?

Savaş toplumun yarısından fazlasına ilan ediliyor.

Anayasa Mahkemesi kararı bombalanırken, sanılıyor ki, AKP korunuyor.

Oysa, tersine.

Bu gibi yazılar ve ilanlar, yandaş oldukları AKP’ye çok daha fazla zarar veriyor.

Toplumun yarısından fazlasını daha fazla ürkütüyor.

Ne gam, onlar dört nala, yalın kılıç, sanki terörle mücadele ediyorlar.

Adım adım yaklaştıklarına inandıkları, özlemini duydukları düzene -Tanrı korusun- geçilirse, toplumun yarısından fazlasına hayat hakkı yok demek.

İsyanın ve savaş çığlıklarının tercümesi bu.

BAKANIN RAAAAKİP TEŞHİSİ

MİLLİ Takım’ın Portekiz maçı öncesi.

Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak ile TV’de röportaj yapılıyor. Maç tahminleri.

Bakan Özak, Portekiz’i değerlendirirken, "bizim bugünkü raaaakibimiz" diyerek, futbol deyimlerinde engin bilgisini sergiliyor. "Haaaakem" iyi olsa da, "raaaakip" dişli çıkıyor ve milli takım 2-0 yeniliyor.

Olabilir, Bakan Bey’in de dili sürçebilir.

MHP, OYUN FİLAN OYNAMADI

TÜRBAN düzenlemesi sırasında MHP’den yükselen bir söz var:
"Türbanın hasadını biz de alacağız."

Türban düzenlemesi sırasında AKP kulislerinde bir iddia var:
"MHP bizi oyuna getirdi."

Anayasa Mahkemesi’nin iptalinden sonra, MHP de, en az AKP kadar tepkili.

Oyun filan yok, ilk söz doğru çıkıyor.

"Hasat" amacına ulaşmasa da, türbanda MHP ile AKP aynı paralelde.

Seçimde "oylar CHP ve MHP’ye" diyenlere bir iğne daha batıyor.