Rüştü'ye kırgınım ama ona kapım açık

- Rüştü konusunda ne diyeceksiniz? Fenerbahçe Rüştü ile anlaşacak mı?

‘Eğer yabancı hakkı çıksaşdı yabancı kaleci alacaktık. Volkan ve Recep iyi kaleciler. Onların gelecekleri 10 yıla uzanıyor. Ama Şampiyonlar Ligi önemli. 2 kaleci ile orada oynamak riskli. Üçüncü bir kaleciye ihtiyacımız var. Yerli kalecilere baktık, en iyisi Volkan. Arkadaşlarımız Rüştü ile konuşacaklar.

- Siz Rüştü’yü istiyor musunuz?

‘Bunlar çok yazıldı. Ama ben hiç cevap vermedim. Benim için önemli olan F.Bahçe’nin başarısı. Hiç sevmediğim bir insan, F.Bahçe için başarılı olacaksa kapım ona sonuna kadar açık. Aziz Yıldırım bile F.Bahçe’den sonra gelir. Benim düşüncem bu. Rüştü’ye gelince, ona karşı olmam mümkün değil. Rüştü’ya kapım sonuna kadar açık.

- O dayak olayı... Ondan dolayı bir kızgınlık ya da kırgınlık..?

‘Evet bu konuda kırgınım. O konuda Rüştü tavrını net bir biçimde ortaya koymalıydı. ‘Beni başkan dövdürdü’ ya da ‘Beni başkan dövdürmedi’ demeliydi. Ama o hep, ‘Bu olayı basın kullanıyor’ demeyi tercih etti. Olayı anlatmadı. İnşallah bundan sonra anlatır. Ben yanlış bir şey yapsaydım bunu açıklardım. O olay olduğunda ben uçaktaydım. Havada bir şeyler yapmam, söylemem mümkün değil herhalde...

- Rüştü döven bir kişi kulübe üye oldu. Hiç bir şey yapmayacak mısınız?

‘ Benim, kulübe üye olanları tek tek inceleyecek halim yok. Bu kulübün tüzüğü var. Üyelik prosedürleri var. O prosedürler yerine getirilir, üye listesini de ben imzalarım. İmzalarken bakmam bile. Baksam ne olacak.. Tanımam ki pek çok ismi. Burada bizim ne suçumuz var.

- Peki o kişiye kulüpten ihraç edecek misiniz?

‘Arabanın yanında bir resim var. Rüştü’yü dövenin bir resmi. Görmediğim, bilmediğim bir olay hakkında ben nasıl yorum yapıp karar vereyim. O zaman, Rüştü’nün çıkıp söylemesi lazım ki, biz gereğini yapalım...

Büyüye inanmam

- Siz büyüye inanır mısınız?

‘Ben Tanrıya inanırım, büyüye inanmam. Bilimin olduğu yerde büyü olmaz. İçinde kötülükler barındıran insanların işidir bu. Biz doğru ve iyi bir ekibiz. Bu son büyü olayı Fenerbahçe’yi yıpratma amacı taşıyor. Biz de, stad müdürü de mahkemeye veriyoruz. Biz değil, medya para vaadinde bulunmuş. Raiting artırmak için yapılmış bir olay. İnsanların inançları kendilerini bağlar, beni ve kulübümü değil. Ama dua okursunuz maçtan önce, tespih taşırsınız.. Bunlar büyü değil, alışkanlıktır.

Zararımız 4 milyon $

- Yayın hakkı için aldığınız parayı az buluyorsunuz?

Yayın konusunda istekte bulunurken yalnızca F.Bahçe’nin haklarını düşünmüyoruz. Bakın, 95 milyon dolara yayın hakkı verildi. Digitürk bunun 10 milyon dolarını TRT’den geri aldı. 10 milyon doları da federasyona gidiyor. Düşün 20 milyon doları geriye 75 milyon dolar kalıyor. Gerçek rakam bu. Geçen yıl biz 16.5 milyon dolar alıyorduk. Bu yıl bu rakam 12.5 milyon dolara düştü. Bu farkın olmaması için çalışıyoruz.

- Öneriniz var mı peki?

Biz Alex’i transfer ediyoruz, Ortega’yı getiriyoruz, G.Saray Hagi’yi getiriyor. Bir bedel ödüyoruz, bütün bunlar yayıncı kuruluşa yarıyor. Çünkü bu sayede decoder satıyorlar. Bizim 34 maçımızı yayınlıyorlar. Yani raiting unsuru biziz. Bu bakımdan bizim gibi kulüplerin daha fazla para alması lazım. Ama bizim biz çok para alalım diğerleri almasın diye bir kavgamız yok. Sonuçta yeni bir yapılanma lazım.

LOCA KALMADI

- Fenerbahçe’yi, Avrupa kulüpleri ile kıyaslarsanız nasıl bir tablo ile karşılaşırız?

‘ Hedefimiz 2007 yılında 70, 2010 yılında 100 milyon dolarlık bütçe. Fenerium artık bir marka oldu. 6 aylık geliri 10 trilyona yakın. Yıl sonu en kötü ihtimalle 20 trilyona ulaşır. Bu yılda 13-15 milyon dolar demektir. Biz göreve geldiğimizde bu rakam 100 bin dolardı. 2007’de buradaki hedefimiz 20 milyon dolar. Yıyın gelirleri de öyle. Fenerbahçe maçlarını tek başına yayınlasa 25-30 milyon dolar alır. Stat ve loca gelirleri için taraftara teşekkür ediyorum. 20-25 kişi loca istiyor karşılayamıyoruz.

- Ya Avrupa kulüpleri, onların gelirleri...

200milyon doların üstünde geliri olan kulüpler zaten belli.. Real Madrid, Barcelona, M.United gibi.. Porto’nun 100 milyon dolar geliri var.. Demek ki Avrupa’da başarı için 100 milyon dolar buldunuz mu yeterli hale geliyorsunuz. Real Madrid borcundan dolayı geçtiğimiz yıllarda tüm mallarını sattı. Ama duyuyorum ki bugün yine aynı borca ulaşmışlar.

BASINLA İLİŞKİLER

Ayakkabımı çekiyorlar...

- Basınla aranız iyi değil. Fotoğraf çekiliyor kızıyorsunuz?

‘Önce fotoğraftan başlayalım. Bu konuda hassasım çünkü. Ben Fenerbahçe Başkanıyım. Toplumun önüne çıktığımda herşeyime dikkat etmek zorundayım. Kravatıma, kıyafetime, saçıma, başıma.. İzinsiz çekilen fotoğrafa bu yüzden karşı çıkıyorum. Ayrıca kimseye izin vermesem, haklısınız... Ama izin veriyorum. tek isteğim bu, bu yerine getirilsin lütfen. Fotoğraf çekiliyor, ‘Bitti mi’ diyorum. ‘Bitti’ diyorlar. Ama sonra yine izinsiz çekmeye başlıyorlar. Oturuyorum, yere yatıp ayakkabımın tabanını bile çekiyorlar.

- Niye Fenerbahçe ve siz ön palana çıkıyorsunuz?

‘Bunlar sadece Fenerbahçe’ye özgü değil. Diğer tüm kulüplerde aynı sıkıntıda. Nezih Alkış, Şansal Büyüka, Alaettin Metin.. Bunlar da Fenerbahçe muhabirliği yapmış isimler. O tarihte medya-kulüp ilişkilerinde hatır -gönül ilişkisi vardı. O zaman onlar muhabirdi. Ama şimdi hergün muhabir değişiyor. Daha doğrusu artık muhabir yok muhbirler var. Elbette biz de yanlış yapıyoruz. Ama kulübü kurumsal hale getiriyoruz. Bunu hiçbir basın kurumu yapmıyor. Lisan bilen, kaliteli elemanlar alıyoruz. Geçtiğimiz gün muhabirlerin eğitimlerini sordum bu bile haber oldu. Eline fotoğraf makinesini alan muhabir olmamalı.

Tehdit eden gazeteciler var

Hürriyet yazdı.. Ben açıkladım.. Samandıra’ya gittim, ama hiç birinizin haberi olmadı. Eskiden gittiğimde haber alıyordunuz. Artık bazı yaptırımlarla alınan haberleri kırdık. Oyuncu haber vermez, tehdit edilirdi. Bu konuda Türkiye Spor Yazarları Derneği’ne bir yazı yazdık. İsmini verdik o gazetecinin. TSYD bir şey yapmadı. Zaten ne yapsın, yaptırımı yok.

Holiganı desteklemeyiz

- Holiganları yöneticelerin desteklediği söyleniyor?

‘F.Bahçe stadında holiganizm var mı? Kim bu şiddet   yasasının karşısında olursa, biz de onun karşısında oluruz. Bu konuda sadece yöneticilere değil, medyaya da görev düşüyor. Biz holiganizmi desteklesek, polisleri çektirir miyiz? O yüzden bize çok sorumluluk düşüyor. Biz sorumlu hale geliyoruz. Biz tam tersini yapıyoruz, taraftarımız bilgilendiriyor, sorumlularımızı uyarıyoruz bu konuda.

Hayır.. Alex’i satmam

‘Arjantinli Yıldız Ariel Ortega için Prensipte anlaşmaya vardık. Sadece teminat mektubu bekliyoruz. O konu da hallolacak inşallah. Sorunumuz kalmayacak. Önder Turacı için Galatasaray’a söz verdik. Ama sözümüzde de durduk. Onlar ilgilenmeyince, hocamız ısrar etti. Biz de aldık. Biz Alex’ten faydalanmak için transfer ettik satmayız. Ama gün gelir menfaatlerimiz buna uyar. O zaman düşünürüz elbette.’