Rock turistine rehber denemesi

The Beatles’ın izinde Liverpool turunun ardından bayıldığım bir kitaba rastladım. ‘Hail! Hail Rock ‘n’ Roll’da pek çok tatlı bilginin yanı sıra rock starların otelleri de anlatılıyor

Haberin Devamı

Geçen ay Liverpool’da fırsat bulup yarattığımız boş vaktimizi bir rehber hanımefendiye emanet etmişiz.
Hanımefendi, koyu bir The Beatles hayranı; yaşını elbette sormadım fakat belli ki elemanları şöhretlerinin zirvesinde olduğu dönemde canlı da izlemiş.
Daha önce de Liverpool’a gitmişliğim, The Beatles’ın çaldığı ve Brian Epstein tarafından keşfedildikleri meşhur The Cavern Club’ı ziyaret etmişliğim, Beatles Müzesi’ni gezmişliğim filan var.
Fakat bu kez rehberim var ve süper bir insan.
John Lennon’on annesi ve babasının tanışma hikâyelerini (Hunter Davies’in efsanevi The Beatles biyografisi sağ olsun), elemanların hangi okullara gittiklerini, Strawberry Fields’ı bilirim ama tek tek, nokta nokta gezmek ‘rock turisti’ için eşsiz bir deneyim.
Hayranlar tarafından sürekli araklanan ‘Penny Lane’ tabelasının yanında fotoğraf çektirirken “Belediye sonunda bu sabit tabela sistemine geçti, bunu yürütemiyorlar diye başlıyor söze mesela.
Sonra Penny Lane’in şarkı sözlerinde geçen yerleri tek tek göstermeye başlıyor:
“Bak, burası ‘fotoğraf gösteren berberin dükkânı’ (Penny Lane there is a barber showing photographs); bak burası ‘köşedeki bankerin yeri’ (On the corner is a banker with a motorcar...)”
Berber hâlâ duruyor. ‘Tony Slavin’ berber dükkânı hizmete devam ediyor.
Tabii ki şarkı sayesinde kazandığı şöhretin tadını da çıkarıyor.
Rehberim “Dükkân aynı ama fiyatlar uçtu tabii” diyor gülerek.

Haberin Devamı

SELAM ROCK’N’ROLL

Geçen sene, Aralık 2010’da, Londra’daki efsanevi Konk Stüdyoları’nın satışa çıkarılması üzerine “Rock haritasından bir anıt daha silindi” başlıklı bir yazı yayınlanmıştı bu sütunlarda.
Rock turisti için klasik adreslerden bazılarını vermiştim o yazıda.
Liverpool’daki turun ardından (Elbette Cavern’e yine gittim!) girdiğim kitapçıda bayıldığım türden bir kitaba rastladım.
‘Malumatfüruş’ olarak anılan türden bir insan olan John Harris’in “Hail! Hail Rock ‘n’ Roll” adlı kitabını sevgiyle kucaklayarak kasaya yürüdüm.
Rock yıldızlarının vecizelerinden Fender ve Gibson gitarlarını tanıma rehberine, Live Aid’de ve Glastonbury tarihinde sahneye çıkan tüm isimleri içeren listeden şarkı sözlerinde yapılan vahim hatalara kadar yüzlerce bilgi içeren tatlı bir kitap...
Ve her rock turistine vizyon kazandıracak bölümler...
Tamam, New York’taki Chelsea Hotel’i biliyoruz elbette. Janis Joplin/Leonard Cohen vakasını, Patti Smith’in otel günlerini, tabii ki Bob Dylan’ı ve Sid Vicious’ı...
Peki başka oteller?

Haberin Devamı

OTELLER KİTABI

Harris’in kitabı sayesinde, yolum tekrar New York’a düşerse The Clash’in ‘Combat Rock’ günleri hatırına The Oroquois Hotel’i, Captain Beefheart’ın aziz hatırasının önünde saygıyla eğilmek için Gramercy Park Hotel’i ziyaret edebileceğimi öğrendim.
Londra’da Porobello Hotel’i Chelsea Hotel’in yerine koyabiliriz.
Ama yine kitap sayesinde öğrendim ki Amy Winehouse’u anmak için The Sanderson’a gitmek gerekirmiş.
Los Angeles’ta Chateau Marmont’a hem “Led Zeppelin burada takılmıştı” diye gidebiliriz hem de “John Belushi burada ölmüştü” diyerek.
Ama gecesi 370 dolar o ayrı! Barına takılmak daha iyi bir fikir olabilir.
Efsane albümlerin kaydedildikleri stüdyoları bulmak ‘Abbey Road’ örneğinde olduğu gibi kolay bir iş.
Ama daha butik adresler vermiş Harris Abi.
Mesela Bron-Yr-Aur. “O ne? Led Zeppelin’de vardı di mi?” derseniz anlarım.
Galce “Altın Tepe” demek. Aynı zamanda 1970’de Led Zeppelin’in gelip “Led Zeppelin III”ü hazırladığı evin adı.
“Led Zeppelin IV” de 18’inci yüzyıldan kalma (Headley, Hampshire yakınlarında) Headley Grande’da pişirilmiş.
Radiohead’in ‘anında klasikleşen’ albümünü, ‘OK Computer’ı kafaya takan varsa yine Britanya’da Bath yakınlarındaki St. Catherine’s Court’a gideceksiniz.
16’ncı yüzyıldan kalma, The Cure’u filan da ağırlamış bir malikâne.
Daha “Kimin mezarı nerede?” muhabbetine de girerdim ama başka zamana kalsın.
Tatil günü mezarlığa dalmayalım, di mi?

Yazarın Tüm Yazıları