Robot resim hálá yok

BERLİN
BERLİN Polis Şefi telefonda:

"Telaş etmeyin, bu yanan evde çok Türk yok."

Hay Allah, çok değil, az Türk varmış.

İlginç, yangın denilince, şefin aklına önce Türk geliyor.

Bu diyalog, polis şefinden başlayarak en yüksek düzeye kadar, arka arkaya çıkan yangınlarla ilgili Almanya’daki siyasal psikolojiyi yansıtıyor. Biraz suçluluk, biraz örtbas etme, biraz sorumluluktan uzak durma.

Örtbas etmenin en görünür fotoğrafını Alman Basını veriyor. Sanki bir yerden düğmeye basılmış gibi, Alman Basını yangınlarla ilgili çok sınırlı yayın yapıyor. Üzerine gitmiyor gibi.

SAVCI ERTELEDİ

Üzerine gitmek istemeyen başkaları da var.

Örneğin, Ludwigshafen’de dokuz kişinin hayatını kaybettiği yangınla ilgili olarak, yangın sırasında çevrede bulunanlar, "bir kişiyi gördüklerini" söylüyor, adamı tarif ediyor.

Aradan üç hafta geçiyor, o kişinin robot resmini çizmeye gelen bir yetkili henüz ortada yok.

Bu ihmal mide bulandırıyor.

Üzerine gitmek istemeyenlere bir halka da dün ekleniyor. Savcı yangınla ilgili araştırmasını tamamlıyor ve dünden için açıklayacağını bildiriyor. Ama, açıklama erteleniyor.

DAS BILD’İN HABERİ

Buna karşılık, Almanya’nın en yüksek tirajlı gazetesi Das Bild dün verdiği haberde:

"Savcılıktan alınan bilgiye göre, yangında kundaklama izi yok. Çünkü, yangını hızlandırıcı herhangi bir madde bulunamadı."

O zaman Almanların hiç hoşlanmadığı soru: 23 günde Türklerin oturduğu 17 ev ve iş yerinde çıkan yangını nasıl açıklıyorsunuz?

En önemli cümle Hakkı Keskin’e

Sol parti milletvekili Hakkı Keskin yangınların nedenini soru önergesiyle Alman Meclisine (Bundestag) getiriyor.

İçişleri Bakanlığı Müsteşarı yanıtlıyor:

"Bunu araştırmak Federal Hükümetin değil, eyaletin yetkisindedir. Araştırma sonuçlarıyla ilgili olarak, sabırlı olmak gerekir."

Hangi yetkiliyle konuşursam, artık ezberlediğim bu iki cümleyi son olarak İçişleri Müsteşarı Mecliste tekrarlıyor. Bunun ötesinde, Meclis kürsüsünden müsteşarın son cümlesi müthiş:

"Bu konu çok hassas, üzerine çok gitmek doğru olmaz."

Bugüne kadar resmi sorumluluk çerçevesinde söylenen en önemli cümle.

Açıklanmayan ve açıklansa bile artık bazı resmi raporlarda yer almasını beklemediğim bazı sonuçlar mı var? Toplumsal yaralar açabilecek sonuçlar.

Özel hayata veda

ALMANYA çok başka bir nedenle çalkalanıyor. Demokratik bir toplumda akla hayale sığmayacak, özel hayatın gizliliğini yerle bir edecek bir yasa kabul ediliyor.

Yangınlarla doğrudan bağlantılı değil. Ama, dolaylı olarak Almanya’da devlet niteliğinin değişmekte olduğunu göstermesi açısından, yangınlarla bağlantılı da düşünmek mümkün.

İçişleri Bakanlığı’nın çıkardığı yasa, devletin varlığına ya da insan hayatına yönelik tehlike karşısında, polisin herkesin bilgisayar kayıtlarına girmesine izin veriyor.

Teröre karşı müthiş bir duyarlık. Özel hayatın gizliliğini çiğnemek pahasına.

Alman Anayasa Mahkemesi önceki gün bu yasayı uygun buluyor ve "hakim kararıyla bilgisayarlara girilir" diye ekleme yapıyor.

İnsanların birbirlerine gönderdikleri mesajlar, özel notları, kayıtları üzerindeki gizlilik kalkıyor.

Almanya’da demokrasi tanımı yeni bir çerçeveye oturuyor. Yangınlar geride kalıyor.
Yazarın Tüm Yazıları