Rezil olacağız
Güncelleme Tarihi:
FIBA'nın Suprolig'de Türkiye'nin kontenjanını üçe çıkarmayı düşündüğü günlerde Basketbol Federasyonu'ndan yapılan, ‘‘Pınar KSK yerine başka bir takımı seçebiliriz!’’ açıklamasıyla donup kalmıştık...
Doğal olarak hepimiz isyan etmiştik... İzmir tarihi bir şans yakalamış, ama sahada kazandığı hakkı, masada kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı. Kontenjanımız yükseltilmeyince, bu kavga da kendiliğinden sona erdi.
Şimdi önümüzdeki kara tabloya bakıyorum da, ‘‘Federasyon'a haksızlık mı ettik?’’ diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Lig ve Saporta Kupası maratonunun başlamasına şurada kaç gün kaldı, Pınar KSK gaflet uykusunda. Ekonomik sıkıntı yüzünden Ansley ve Bragg kaçırıldı, antrenör huzursuz, yerli oyuncular mutsuz. Ne yurt dışı kampına gidildi, ne de doğru dürüst hazırlık maçı oynandı. Başkan Seyhan Evlioğlu, ‘‘Saporta Kupası'ndan çekilebiliriz’’ diye açıklama bile yaptı. Her kafadan bir ses çıkıyor, ama icraat yok. Zaman su gibi akıyor. Böyle giderse Avrupa'da hem İzmir, hem de Pınar KSK rezil olacak. Federasyon yetkilileri şimdi, ‘‘Biz size demedik mi? Bu takım Türkiye'yi Suprolig'de nasıl temsil edecekti?’’ diye kıs kıs gülüyordur herhalde. Haklı davamızda bile haksız duruma düştük...
Bir de şu salon meselesi var... Hani Ergin Ataman'ı, ‘‘Bu salonda maç oynanmaz. Avrupa'ya rezil oluruz’’ diye isyan ettiren Atatürk Spor Salonu. Aradan bir yıl geçti. Ne havalandırma, ne de ısıtma sorunu çözüldü. Gençlik ve Spor İl Müdürü Necati Demir iyi niyetle, kısıtlı imkanlarla bir şeyler yapmaya çalışıyor. Yaşlı tesis eski kimliğinden çok daha iyi durumda. Ama yeterli mi? Hayır... İzmir'e yakışmayan salon yazın cehennem, kışın morg gibi. Üç kazandan ikisi çalışamaz durumda. Projeler hazır, düğmeye basmak için GSGM'den 70-80 milyar ödenek bekleniyor. Unutmadan... Maçlarda artık bayan hakemler de görev yapıyor. Ama hakemler için tek soyunma odası var. Saporta Kupası'ndaki bir maça bayan hakem verildiğini düşünün. Kıyafetini değiştirmek için sıra bekleyecek. Rezalete bakın. 2 bin yılında İzmir'e böyle görüntüler hiç yakışmıyor. Salondaki çalışmaları küçümsemiyorum, ama en önemli sorunlar hala çözüm bekliyor.
Yeni Valimiz Alaattin Yüksel sporu çok seviyor. Köylere bile spor tesisi kazandırmak için çaba harcadığını biliyoruz. Peki, Atatürk Spor Salonu ne olacak? Özel İdare'den ödenek çıkarıp, havalandırma, ısıtma ve soyunma odası sorunlarını maçlar başlamadan çözmek çok mu zor?