Güncelleme Tarihi:
Uzun süreli açlık, sigara içememe, susuzluk, bozulan uyku sistemi ve sindirim sisteminin alışkın olmadığı bir beslenme düzeni tüm bedeni olumsuz etkileyebiliyor. Bu durum beraberinde sinir sisteminin yıpranmasına ya da tamamen tahrip olmasına neden oluyor. Ramazan ayı içerisinde kişilerin agresif olmalarının en büyük nedeni budur. Kan şekeri seviyesi düşen, birçok şeyden mahrum kaldığını düşünen kişi elinde olmayan tavırlar sergilemektedir. Elbette bu tavırlar kontrol edilebilir. Her ne kadar bizler yaptığımız her şeye bir anlam yükleyip mutlaka bir bahane üretsek de istenirse çözüm mutlaka vardır.
Bir şeyleri değiştiremesek bile ona yüklediğimiz anlamı değiştirerek bizde yarattığı etkiyi değiştirebiliriz.
Ramazan Ayını Açlık, Susuzluk, Her Şeyden Mahrum Kalma, Uykusuzluk Olarak Gören Birinin Bu Süreci Sıcak Ve Samimi Duygularla Geçirmesini Bekleyemeyiz.
Bu dönemi, nefsi terbiye, kendini kontrol etmeyi öğrenme, düşüncelerini yönetebilme becerisi kazanma, sindirim sisteminin tedavi edilmesi, kilo kontrolünün sağlanması, sakinlik ve manevi huzur olarak gören birinin, bu süreçte öfkelenmesini veya insanları kırmasını bekleyemezsiniz.
'KİM NEYE, NASIL BAKARSA ÖYLE GÖRÜR'
Ramazan ayına mahrumiyet olarak bakanla, fiziksel ve ruhsal birçok kazanım olarak bakanın vereceği tepkiler aynı olmaz. Önce ramazan orucuna nasıl bir anlam yüklediğimize bakalım. Sonra da verdiğimiz tepkilere. Göreceğiz ki; yüklediğimiz anlamla verdiğimiz tepki doğru orantıda. Stres ve öfke kontrolü için yapılacak en güzel şey yüklediğimiz anlamları yeniden gözden geçirmek ve yapılandırmaktır. Olay ya da durum değişmese bile anlam değiştiğinde verilen tepki de değişecektir.