Ramazanda camiler -2

Güncelleme Tarihi:

Ramazanda camiler -2
Oluşturulma Tarihi: Aralık 22, 1998 00:00

Haberin Devamı

Deringa*hı eni konu mesire yeri, tuvalet meşheri, aşna fişne merkezi olurdu. İkinci örneği de Sultanahmed'deki.

En yeni diktirilen çarşaflar, içlerinde bluzlar, tepe veya ense topuzlu, alın bombeli, düğüne gidercesine elmaslarla donanırlar, pelerinlerinin altına ikinci, üçüncü rütbe Şefkat nişanlarını takanlar bile bulunurdu.

Maksureler, kürsüler, son cemaat yerleri etrafında gelsin piyasa...

Kafes arkalarında beyler. İçeriden dışarıdan lavanta kokuları birbirine karışıyor; türlü pozlarla kla*sik işaretlerin, kaffesi çakılıyor; iltifatlar, karşılıkları yağıyor.

Karagöz'deki Gırtlak nine misali acuzelerde: ‘‘Boynunuz devrilsin şıllıklar!.. Boynunuz altında kalsın çapkınlar!’’ diye söyleniş; kayyumlarda sunturlu sunturlu ağız bozuş. Kaşla göz arasında, şık hanımlarda birbirlerine nezzare; müstehzi müstehzi dudak bükme, bıyık altından gülme...

Şehzadebaşı'nın nizamiye karakolu köşesinden Beyazıd'daki Maliye'nin önüne kadarki araba piyasalarının başlamasına kadar bu vaziyet sürer, sonra dışarıya hurya edilir, beyler iç avluya, meydanlığa alay bekler gibi iki keçeli olarak dizilir son tebessümler ve aşnacıklar teati kılınırdı.

Ol hinlerde ikindiyi kılmak, mukabele dinlemek, sofu suleha görünmek için Süleymaniye'ye, Beyazıd Camisi'ne düşen büyük rütbeli kimseler çok. Birinci, ikinci, üçüncü kilerci, seccadeci, ibrikdar, kitapçı gibi saray takımı, devairden hayli rical. Meydanda zahitliklerile birkaç vezir de var.

Avdetten evvel mutlaka Beyazıd sergisine uğrarlar, Feshane'nin, Karamürsel fabrikasının, sanayi mektesinin barakalarındaki kadife koltuklarda birer nebze tesbihe vardıktan sonra caddeyi tutarlardı.

Yıldız'da, sela*mlık yerindeki mahud bomba hadisesinden sonra buna çıkışanı da mumla ara...

Daha büyük kırattakilere, oldum olası yağma yok. Hatta* ne şeyhisla*m efendiye, ne de Halife-i ruy-ı zeminin mührünü kesesinde taşıyan sadra*zam paşaya. Sebebi de, gelip giderlerken kaçamak yaparak, bir ücra yere dalıverip Jön Türklerle kafadarlık mı ediyorlar şüphesini uyandırmamak.

1891'de 41 yaşında apansızın sadaret koltuğuna oturan, iki buçuk sene kadar duran müşir Cevad Paşa'nın rüyasına mı girmiş nedir, bir Ramazan günü Fatih Camisi'ne gideceği, civarında medfun rahmetlilerinden birini ziyaret edeceği tutmuş...

Sen misin bunu yapan? La*hzada Yıldız'a curnal curnal üstüne; hünka*rda tela*ş, heyecan, hiddet; akabinde de adamcağızın azline dair irade. Barut fıcısı ayarı Girid ceziresine vali ve kumandanlıkla sürüvermiş zavallıcığı...

(İstanbul Yazıları, Akşam, 4. Kasım. 1939)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!