Güncelleme Tarihi:
Arapçada yol anlamı taşıyan üç farklı sözcük yer almaktadır. Bu sözcükler; tarik, sebil ve sırat olarak sıralanmaktadır. Ancak buradaki sırat müstakim ile birlikte kullanıldığında daha geniş bir kavramı temsil etmektedir.
Sırat-ı Müstakim Ne Demek?
Sırat ve müstakim kelimelerinin birleşmesiyle “apaçık ve dosdoğru yol” manası ortaya çıkmaktadır. Kur’an-ı Kerim’de kullanım bakımından da yanlış ve aşırılıklardan uzak, dengeli ve orta yol anlamına gelmektedir. İbn-i Hanbel’den aktarıldığı üzere Hz. Muhammed bir gün önüne çizgi çizer ve “Bu Allah’ın dosdoğru yoludur.” der. Sonra bu çizginin her iki yanına birer çizgi daha ekleyerek “Bu da şeytanın yolları.” demiştir. Bu üç çizgiden sonra da En’am Suresi’nin 153. ayetini ashabına okumuştur.
Sırat-ı Müstakim Üzere Olmak ile İlgili Ayetler ve Hadisler
Sırat-ı Müstakim Hz. Muhammed’in dualarında sık sık dile getirdiği bir kavramdır. Kur’an ayetlerinin 32 tanesinde de sırat-ı müstakim kavramına yer verilmektedir. Bu ayetlerden bazılarında insanlar iman etmek üzere doğru yola çağrılmaktadır. Sırat-ı müstakim sözcüğünün bu manada kullanıldığı bazı sure bilgileri ise aşağıda sıralanmaktadır.
- Al-i İmran Suresi, 51. Ayet
- En’am Suresi, 153. Ayet
- Müminun Suresi, 73. Ayet
- Şura Suresi, 52. Ayet
Sırat-ı müstakim teriminin Kur’an’ın insanı doğruya sevk ettiği anlamı taşıyan örnekleri de Maide Suresi’nin ve Araf Suresi’nin 16. ayetidir. Fatiha Suresinde zikredilen sırat-ı müstakim ise “kendisine nimet verilenlerin yolu” olarak tefsir edilmektedir. Bazı hadis kaynaklarında Hz. Muhammed’in teheccüde kalktığı vakit, sırat-ı müstakim diyerek dua ettiği rivayet edilmektedir. Bu bağlamda Hz. Muhammed’in duasında “Sen dilediğini sırat-ı müstakime erdirirsin.” Dediği nakledilmektedir. Bu terimin geçtiği diğer sureler ise; Nisa, Zuhruf, Nur, Fetih, İbrahim ve Mülk Suresi olarak sıralanmaktadır.