Güncelleme Tarihi:
Arapça kökenli bir sözcük olan kifayet, yeterli olma ve kafi gelme demektir. Bu kelime tamlamalarda kullanıldığı zaman ''kifaye'' şeklinde yazılır.
Farz-ı Kifaye Nedir?
Farz-ı kifaye kelimesinin sözlük anlamı kafi bulunan ve yeterli olan yükümlülüklerdir. Bir fıkıh terimi olan farz-ı kifaye, Müslümanların sadece bir kısmının yerine getirdiği takdirde diğer Müslümanların yükümlülükten kurtulduğu ibadetler için kullanılır.
Not: Farz-ı ayn terimi ise, farz-ı kifayeden farklı olarak her Müslümanın yapmakla sorumlu olduğu ibadetlerdir. Örneğin: Beş vakit namaz kılmak, ihtiyacından fazlasını ihtiyaç sahiplerine infak etmek, oruç tutmak.
Farz-ı Kifaye Olan Namazlar ve İbadetler Nelerdir?
Cuma namazı dışında, cemaatle birlikte kılınan namazlar, farz-ı kifayedir. Örneğin, merhum defnedilmeden önce cemaat tarafından kılınan cenaze namazı, farz-ı kifaye olan namazlardan biridir. Ancak bir Müslümanı cenaze namazı kılınmadan defnedllmesi dinen caiz değildir.
Yine aynı şekilde cemaatle ile birlikte kılınan bayram namazları da farz-ı kifayeye örnek olarak gösterilebilir. Bayram namazının bir topluluk ile birlikte kılınması ile birlikte diğer Müslümanların üstündeki yükümlülük ortadan kalkar.
Farz-ı kifaye olan diğer ibadetler ise şu şekilde sıralanabilir:
1- Kuran-ı Kerim'i hıfzetmek ve ezbere okumak.
2- Hapşuran kişiye yerhamükellah denmesi ve hapşuran kişinin de elhamdülillah diyerek Allah'a şükretmesi
3- Hadis kitapları okumak ve hadis ilmini öğrenmek
4- Ölüyü İslam'a uygun bir şekilde yıkayıp kefenlemek
5- Kelam ve fıkıh gibi ilimleri öğrenmek. Bu ilimlerin daha fazla kişi tarafından bilinmesini sağlamak için Müslümanlara eğitim vermek.
6- İslam dinine dair araştırmalar yapmak ve kitaplar okumak
7- Selam alıp vermek
8- İslam dinini ve Hz. Muhammed'i insanlara anlatmak
Kaynak: Diyanet