Güncelleme Tarihi:
Hanbelilik mezhebi üç büyük mezhepten sonra ortaya çıkan dördüncü mezheptir. Hak mezheplerden biri olarak kabul edilmektedir.
Hanbelilik Mezhebi Nedir?
Mezhepleşme döneminde Hanefi, Şafii ve Hanefi mezheplerinin ardından ortaya çıkan hak mezhebe Hanbeli mezhebi adı verilmektedir. Diğer bir deyişle dördüncü sünni mezheptir. Mezhepten olan kişilere Hanbeli ya da Hanabile adı verilmiştir. Hanabile çoğul nitelik taşımaktadır. II. yüzyılın ikinci yarısı ve III. Yüzyılda fikir hareketleri görülmekteydi. Bu dönemde re'y, hadis ve kelam tartışmaları fazlasıyla yapılmaktaydı. Dönem Emevi ve Abbasilerin hüküm sürdüğü dönemdi. Bu sebeple her ekol farklı İslami görüşlerle kendini göstermiştir. Hanbeli mezhebi ise Ahmet Bin Hanbeli liderliğinde bu aşamada kurulmuştur.
Hanbelilik mezhebinin kuruluş aşamasında pek çok alim Ahmet bin Hanbeli yanında yürüyerek mezhebin geniş sahalara yayılmasını sağlamıştır. Gerek siyasi alanda gerek ilmi alanda destekleyen zatların olduğu belli dönemlerde büyük ilerlemeler kat edilmiştir. Hanbeli mezhebi Hanefi, Şafii ve Maliki Mezheplerinden sonra anılmıştır. Bunun önemli sebebi ise kurucusu olan alimin yetişme döneminin daha sonraya denk gelmesidir.
Hanbeli Mezhebinin Kurucusu Kimdir?
Hanbeli mezhebi, Emevi ve Abbasi döneminde Irak bölgesinde Ahmet bin Hanbeli tarafından kurulmuştur. Ahmet bin Hanbeli, Kuran'ı hıfz etmiş büyük alim zatlardan biridir. Ayrıca küçük yaşlarda ilmini Bağdatlı alimlerden almıştır. Bu sebeple grameri çok iyi öğrenmiş ayrıca hadis ve tefsiri çözmüştür. Hadis ilminde kendisini fazlasıyla geliştirmiştir.
Ahmet bin Hanbeli, 280 kadar hocadan ders almıştır. Bu hocalar arasında Hanefi mezhebinin ikinci imamı olan Ebu Yusuf da bulunmaktadır. Aldığı eğitimlerle Ahmet bin Hanbel ekolünü hadis ve hicaz ekolüne dayanmıştır. İlmi görüşü ve anlayışı geniş kitleler tarafından destek bulmuştur. Mezhep geniş bir yayılım göstererek Eyyübiler, Memlüklüler, Osmanlılar devrinde kitleleri toplamıştır.
Hanbeli Mezhebinin Özellikleri
Kurucusu hadise itibar etmiş ve kendi görüşlerini yazdırmamaya özen göstermiştir. Ancak belli başı bazı hususları vardır. Bu hususlar da hadisler çerçevesinde şekillenmiştir. Mezhebin hiyerarşisi öncelikle Kuran'ı Kerim olarak kabul edilmiştir. Bu noktada ikinci halkada hadis en son olarak da sahabe görüşleri vardır.
Fıkıhta Şafi mezhebine yakınlık gösterirken hadiste Hanefi mezhebiyle uyum içindedir. Diğer mezheplerden ayrılır çok yönü bulunmamaktadır. Usul ve işleyiş hemen hemen aynıdır. Zayıf dahi olsa hadis ve sünnetler ön plana çıkmış yaşayışta bunlar temel alınmıştır. Sünnetler hususunda Kuran ve sahabe görüşleri ön plana çıkmıştır.
İbadet noktasında nasslara ve selefin eserlerine göre görüş bildirildi. Ayrıca delilsiz hüküm verilmemiştir. Nasslarla ilgili araştırmalarda herhangi bir şeyin helal ya da haram olduğu hakkında bilgi ve hüküm bulunmayabilir. Bu gibi durumlarda Hanbeli mezhebi mubahtır hükmünü verdi. Ayrıca eşyada aslolan mübahlıktır ilkesi mezhebin temel özellikleri içinde değerlendirilebilir.
Ticaret konusunda görüşleri diğer mezheplerle uyum sağlamaktadır. Dinin haram kıldığı, ayet ve hadislerle delili olan şartlar kabul edilemez. Ancak bunun dışında her türlü şart belirlenebilir. Hadise dayalı fıkhi düşüncenin baskın olduğu mezheptir. Zayıf hadisler dahi bu noktada değerlendirme içine alınmaktadır. Kurucusu olan Ahmet b. Hanbel şaka ve alaydan hoşlanmaz meclisinde ciddi ve vakarlı olmayı tercih ederdi. Hz. Peygamber'in yaşayışına uygun davranmak, sünnet ve hadis ölçüsünde davranmak temel prensip kabul edilmiştir.