Güncelleme Tarihi:
Günümüzde Hanefi mezhebi Ehli Rey olarak tanımlanırken, diğer üç büyük mezhep Ehli Hadis ekolüne dahildir. Bununla birlikte Hanbeli mezhebinin bazı kolları Ehl- Reye daha yakındır.
Ehli Rey ve Ehli Hadis Nedir?
Ehli Rey ve Ehli Hadis, İslam dini fıkıh ekolleridir. İki ekol arasındaki en büyük fark hadis rivayetlerini değerlendiriş biçimleridir. 8. yüzyıldan itibaren hadis, fıkıh ve kelam gibi bir ilim haline gelmiştir. Ancak Hz. Muhammed'in vefatından 200 yıl geçtiği için bazı hadislerin doğruluğu ve kaynağı sorgulanır olmuştur.
Bu bağlamda Ehli Rey ekolüne bağlı olan Hanefiler, aktarılan hadislerin mevzu mu yoksa mürsel mi olduğunu tespit etmek için çeşitli yöntemler geliştirmiştir. Bu yöntemlerden biri Kuran'ı Kerimdeki ayetler ile hadisleri mukayese etmek olmuştur. Eğer nakledilen hadisler, Kuran'ı Kerimdeki hükümler ile çelişiyorsa, o hadis sahih sayılmaz.
Ehl-i Hadiste ise mukayese ve tenkit değil, ağırlıklı olarak isnad yöntemi kullanılmıştır. İsnad yönteminde, hadisin içeriğinden çok kim tarafından nakledildiğine bakılır. Bunun için de hadisleri nakledenler geriye doğru sıralanarak kaynağına ulaşılır. Eğer Buhari, Tırmızi ve Müslim gibi mütehaddislerden birinin aktardığı bir hadis ise, o hadis sahih kabul edilir.
Ehli Rey ile Ehli Hadis Arasındaki İtilaflar Nelerdir?
1- Ehli Rey ekolü için akıl ön plandadır. Bu ekolün öncüleri, Kuran'ı Kerim'in birçok ayetinde yer alan ''düşünmüyor musunuz'' ve ''akletmiyor musunuz'' sorularını referans alır. Onlara göre insan akıl ve irade sahibi olduğu için sorumlu tutulmuştur. Bu nedenle kıyamet gününde hesaba çekilecektir. Öyleyse, insan tüm dini ve ilmi konularda aklını kullanmalı ve her şeyi sorgulamalıdır.
2- Ehli Hadis ekolü ise akıldan çok geleneği ön planda tutar. Bu ekolün temsilcileri daha muhafazakar bir yapıdadır. Ayetler gibi hadislerin de sorgulanamayacağını savunurlar.
3- Ehli Rey ekolünde, tüm hadisler sorgulanabilir. Çünkü ilk hadisler Kutub-u Sitte'de peygamber efendimizin vefatından 200 yıl sonra bir araya getirilmiştir. Geçen bunca zamandan sonra bazı hadislerin sonradan eklenme ya da değiştirilmesi mümkündür. Bu nedenle hadisi sahih ya da mürsel hadis olarak nitelendirmek yanlıştır.
Kaynak: Diyanet