Güncelleme Tarihi:
Cebriyye mezhebi, her şeyin Allah tarafından önceden belirlenmiş olduğunu savunan itikadi bir İslami mezheptir. Bu mezhebin, Cehmiyye yerine zaman zaman Cebriyye şeklinde adlandırılmasının nedeni ise, insan eli ile gerçekleşen fiillerin aslında Allah'a ait olduğunu ve insanın işlediği fiili yapmaya mahkum olduğunu savunan bir görüşünden de ileri gelir.
Cebriyye Mezhebi Nedir?
Cebriyye'ye göre, kulun aynı zamanda da insanın seçme özgürlüğü olmadığından dolayı, iyi ve kötü işlerin Allah'tan geldiğine inanılır. Bu itikadi yolun içinde ise, iki kırılma anı bulunur. Cehm bin Sahva'nın da öncülüğünü yaptığı ve tam cebriler ismi ile de bilinen Cebriye-i halisa olarak isimlendirilen birinci gruba göre, insanlarda irade bulunmaz. İnsanla cansız varlıklar arasında bu açıdan hiçbir fark bulunmaz. Aynı zamanda daha ılımlı bir yazgıcılığı savunan, Cebriye-i mutavassita şeklinde adlandırılan ikinci gruba göre ise, kulun yaptığı işler Allah tarafından takdir edilir. Kulun işin yapılması için, belli bir güç ve çaba harcadığı da yadsınmaz.
Cehmiyye Kurucusu
Cebriyye en çok "kader ve kaza" konusundaki görüşleri ile sesini duyurmuş olsa da pek çok farklı konuda da ehl-i sünnet mezheplerinden önemli farklılıklar gösterir. İslam aleminde kader konusunu tartışma gündemine getiren ilk kişi, Ma'bed b. Halid el-Cüheni olduğu bilinir. Onu ise, Geylan ed-Dimaski takip ederek kaderle ilgili görüşlerini daha da geliştirmiştir. Ma'bed, Allah tarafından önceden belirlenmiş olan bir kaderin bulunmadığını, insanın fiil ve davranışlarından ise tamamen serbest olduğunu savunmuştur. İslamiyetin ilk dönemlerde kelam ve felsefe ile meşgul olanlar için Cehmiyye tabiri sıkça kullanılıyor. Bununla da genellikle fikir hareketlerine katılan, özel olarak da yabancı fikirlere ilgi duyan kişiler kastediliyordu. Cehmiyye’nin kurucusu ise, Cehm b. Safvân’dan başka önemli bir sima da tanınmamaktadır.
Cehmiyye Görüşleri
İman Allah'ı bilmek, küfür ise, onu bilmemektir. Buna göre ise, ilim, iman ve marifetten ibarettir.
Allah'ın zati sıfatlarından başka hiç bir sıfatı yoktur. Kuran'da adı geçen basar, semi gibi sıfatları ise, gerçekte zahir değildirler. Bu nedenle de onlar te'vil edilip yorumlanır. Allah'ı yarattıklarının sıfatı ile nitelemek doğru bir tutum değildir.
Allah'ın kelam sıfatı ise, kadim değil ama hadistir. Bu nedenle Kuran-ı Kerim yaratılmıştır.
Allah'ın ilmi de ezeli değildir ama hadistir. Bu nedenle Allah bir şeyi meydana gelmeden önce bilmez.
Kabir azabı yoktur.
Ahirette Allah'ı görmek mümkün değildir.
Ahirette şefaat söz konusu değildir.
Cennet ve cehennem ebedi değil geçicidir. Çünkü hiçbir şey ebedi olarak kalmaz. Kuran-ı Kerim'de bazı ayetlerde geçen ebedilikten asıl anlatılmak istenen şey, uzun süre kalmaktır.
Cehmiyye Özellikleri ve Alimleri
Cehmiyye diğer ismi ile cebriyye denmesinin asıl nedeni, insan eli ile gerçekleşen fiillerin gerçekte Allah'a ait olduğu ve insanların işlediği fiili yapmaya aslında mahkum olduğu görüşüdür. Cehmiyye’ye ait olan görüşler sadece tabakat kitapları ile mezhepler tarihi alanındaki kitaplarda ve muhaliflerinin tenkit amacı ile yazdığı eserlerde yer alır. Bu mezhepte, kaza ve kader telakkisinin insanları hürriyetten yoksun hale getireceği şeklinde Mu'tezile tarafından da öne sürülen iddia Ehl-i sünnet alimleri tarafından reddedilmiştir.