Rahat oyun

MAÇI oynayan taraflardan biri Galatasaray diğeri Belediye olunca otomaktikmen karşılaşmanın zor ve üst düzey mücadele içinde geçmesi beklenir.

Haberin Devamı

Öyle mi oldu? Maçın ilk yarım saatine bakınca iki taraf içinde rahat bir oyun ve kolay bulunan gollerin olduğu, temponun beklenen seviyeye çıkmadığı bir karşılaşma oldu. Beraberlikten sonraki bölüm daha gerçekci Galatasaray-İstanbul BŞB maçı haline aldı ama Webo’nun kırmızı kartı işi bitirdi.
Karşılaşma iki takımın rakip alana rahat geldiği bir hale dönünce maçta daha fazla dikkat çeken oyuncular oldu. Örneğin;
KAZIM: Galatasaray’ın sahadaki kaymağını yiyen yegane oyuncu. Elmander, Selçuk, Engin, Emre ve Eboue yırtınırken, Kazım bu emeklerin sonucunu yiyiyor.
EMRE: Umudun kesilmeye başladığı dönemde belki de son şansını harika kullanan formanın yeni sahibi. Goller tamam ama benim için önemli olan oyun anlayışındaki gelişim.
ENGİN: Melo gibi önemli bir oyuncunun yerine oynayan ve maçın en çok koşan, en fazla öne top taşıyan ve en istekli oyuncusu oldu.
BAROS: Formanın kolay olmadığını anlamaya başladığından beri zorlayan ve Gol Kralı olduğu yıldaki formuna doğru adım adım gidiyor. Baros’u 2 ay sonra görün.
WEBO: Bir forvetin yapması beklenen işleri fazlası ile yapan ve forvet arayan takımların ilk sıraya yazması gereken bir oyuncu. Kırmızı kart Belediye ve maç için kırılma anı oldu.

Haberin Devamı

BELEDİYE’LER ARASI...

Galatasaray’ın ligin başına göre ne kadar farklı bir takım haline geldiğinin belki de en net cevabıydı Belediye maçı. Kat edilen mesafeyi iki Belediye maçıyla açıklamak gerekirse;
1-Muslera elinden topu kaçırırdı artık elindeki topu rakibe vermiyor.
2-Galatasaray 3 pas yapamazdı şimdi çok iyi ve fazla pas yapıyor.
3-Gol atmak düşüncenin ötesine geçmezdi artık her pozisyon gol.
4-Oyun tarzı ve şekli bir fikir vermezdi şimdi makineleşmeye başladı.
Galatasaray ligin ilk yarısının son bölümündeki görüntüsünde olmasa da sahasında oynamanın, kırmızı kartın ve kalitesinin karşılığını almayı başardı.

Yazarın Tüm Yazıları