Portekiz futbolu Türk futbolundan önde

Güncelleme Tarihi:

Portekiz futbolu Türk futbolundan önde
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 11, 2009 00:00

Haberin Devamı

Bir spor yazarı Couceiro için “Adamın en büyük sıkıntısı yabancı olmak. Dil bilmiyor. Yol bilmiyor. Yabancı bir memlekette tek yaptığı çalışmak. Sinemaların bile yerini bilmiyor. Arkadaşı, sırdaşı yok. Çocuklarının gidebileceği bir okul olmadığı için istese bile ailesini Gaziantep’e getiremiyor. Peki böyle bir adam neden Gaziantep’e gelir? Para için mi? Cık... Adam başarıya aç. İdealist. İşini seviyor. Hepsinden önemlisi sanatçı ruhlu. Sanatını icra edebileceği malzemeleri alıp, boş bir tuale resim yapmak ve yaptığı resme herkesle birlikte beğenerek bakmak istiyor. Bu noktada Gaziantep’i ve Gaziantepspor’u boş tuvalde şekillendirebileceği malzemeler olarak görüyor.” demişti...

Ülkemizin gördüğü en ilginç yabancı teknik adamlardan birisi olduğunu düşündüğümüz Couceiro’nun söylediklerini hurriyet.com.tr okuyucuları ile paylaşmak istedik. Keyifle okuyacağınızı umuyoruz...

Gülşah Erkaya'nın röportajı

Haberin Devamı

* Teknik Direktörlükle nasıl tanıştınız?

Teknik direktörlüğe Portekiz’in ikinci lig kulüplerinden birinde başladım. Ve çalıştığım bu süre içerisinde bu takımı birinci lige çıkarmayı başardım. Daha sonra da hem birinci lig  takımlarında hem de milli takımlarda görev yapma şansı buldum. Son olarak da bildiğiniz gibi Gaziantepspor’un başına geçmeden önce de Litvanya Milli Takımının teknik direktörlüğünü yürütüyordum.

* Mesleğiniz adına olmazsa olmazlarınız nelerdir? Nedir Jose Coucerio’nun vazgeçilmezi?

Benim mesleğim adına olmazsa olmazım saygıdır. Futbolcularımla diyaloğumda ve kendimle ilgili konularda saygıya çok takılırım. Hem bana gösterilecek saygı hem de benim insanlara göstereceğim saygı benim açımdan çok önemlidir. Saygı çerçevesinde atılan her adımın daha olumlu ve pozitif gelişeceğine inanıyorum.

*  Portekiz’de ve Türkiye’de oynanan futbol arasında ne gibi farklılıklar olduğunu düşünüyorsunuz? Olumlu ya da olumsuz…

İki ülkenin futbolunda da pozitif ve negatif unsurlar var. Bana göre futbol anlamında Portekiz futbolu Türk futbolunun biraz daha önünde. Ama diğer yandan Türk oyuncularına baktığımız zamanda da daha kalpten daha samimi ve daha cesaretli oynuyorlar… Ve daha çok amatör ruhunu koruyan bir oyun sergiliyorlar. Aslında birçok şeyi göz önüne aldığınızda Portekiz ve Türk futbolunun ortak yönleri çok fazla, arada çok büyük farklar yok.

Haberin Devamı

*  Elinizde istediğiniz bir şeyi yapabilme gücünüz olsaydı Türkiye’de ya da Gaziantep’te futbol adına düzelteceğiniz ilk konu ne olurdu?

Tabi ki her insanın kendisi adına ya da mesleği adına değiştirmek isteyeceği şeyler olacaktır. Benim de değiştirmek istediğim çok şey oluyor.

Mesela bu şampiyonada bir B ekibimin olmasını onları da ikinci bir ligde oynatmayı çok isterdim. Bu sayede oynatamadığım oyuncularımı görüp daha iyi değerlendirme şansı bulabilirdim.

Böyle bir uygulama tüm takımlar için de oldukça verimli sonuçlar doğuracaktır. Futbolun gelişmesi adına da oldukça faydalı olacağı kanaatindeyim.

Ve tabi ki her futbolcunun, her teknik direktörün istediği gibi ben de her zaman tribünleri dolu görmek isterdim. Biz ne için çalışıyoruz tabi ki halk için. Onları statta görmek en büyük isteğim olurdu.

Haberin Devamı

* Maç esnasında yanlış kararlar verdiğinizi düşündüğünüz anlar oldu mu ya da oluyor mu?

Dünyada hiçbir insan hatasız olmaz, herkes hata yapabilir. Ben hiçbir zaman hata yapmaktan korkmam. Çünkü hata yapmamak için yapıyoruz hayatta her şeyi… Tabi ki hata da yapabiliriz. Şu da bir gerçek ki karar veren insanlar hatalar yaparlar. Karar vermek zorunda olmayan hiçbir insan hata yapmaz.

* Bu sezon gerek Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe’yi gerekse de geçtiğimiz sezon onları oldukça zorlayan Anadolu’nun başarılı temsilcilerinden Sivasspor’u kupa maçları dolayısıyla erken izleme imkanı buldunuz.
Rakiplerinize genel olarak baktığınızda Gaziantepspor’un bu sezon hedefi nedir?

Haberin Devamı

Gaziantepspor olarak öncelikli hedefimiz geçen sene elde ettiğimiz başarının üzerine çıkabilmek.. Gaziantepspor’da çok iyi bir yapı oluşturabilmek ve gelecekte bunun devamını sağlayabilmek. Ve tabi ki her maçımızı ayrı ayrı bir final olarak düşünüyoruz.

Ben size şimdi birçok rüyamı anlatabilirim. Ama ben şunu öğrendim ki her zaman gerçekçi olmak gerekiyor. Ve bu gerçekliklere baktığımız zaman yani rakiplerimizin yaptığı harcamalara bakıldığında şampiyonluğun en güçlü ekiplerinden biri olmadığımızı söyleyebilirim. Ama bunu sakın korkuyla karıştırmayın. Karşılaştığımız bütün rakiplerimize, ligimizin bütün ekiplerine saygılıyız. Ama biz her zaman kazanmak istiyoruz ve her zaman kazanmak için sahaya çıkıyoruz.

Şunun bilinmesini istiyoruz ki hangi maça çıkarsak çıkalım kazanmak için çıkıyoruz. Bizim en büyük çabamız geçen sene yakaladığımız başarı çıtasını yükseltip daha başarılı olmak.

Geçen sezon Galatasaray, Kayseri, Ankaraspor ve Beşiktaş’la oynayacağımız ilk dört maçımızı düşündüğümüzde onlarla oynadığımız maçlarda sadece Ankaraspor’u yenerek toplam 3 puan aldık. Diğer üç maçı kaybettik, o yüzden daha iyi olmak için elimizden geleni yapacağız.

Haberin Devamı

*Süper Ligin başarılı temsilcilerinden Gaziantepspor’un teknik direktörü olarak bu sezon hangi takımı şampiyonluğa yakın görüyorsunuz?

Sezonun hemen başında bunu söylemem doğru olmaz. Dışarıdan bakıldığı zaman üç büyük kulüp şampiyonluğa her zaman daha yakın gözüküyor. Kaynakları çok üst düzeyde. Trabzonspor da olabilir tabi. Sivasspor da çok geliştirdi kendini. Bursa, Kayseri ve Gaziantepspor’un da her zaman şansı var. Geniş bir açıdan baktım ama üç büyük kulübü ve Trabzonspor’u şampiyonluğa daha yakın görüyorum. Ama kimin şampiyon olmasını istediğimi sorarsanız Gaziantepspor derim.

* Gaziantepspor, altyapıdan Türk futboluna birçok futbolcu kazandırdı. Peki siz takımın altyapısını takip ediyor musunuz?

Altyapı en çok önem verdiğim konulardan birisi… Genç ve yetenekli futbolcularımıza sahip çıkılmalı ve değerlendirilmeli. Futbolun geleceği onlara bağlı. Alt yapıyı takip ediyorum ama çok fazla olduğunu söyleyemeyeceğim. Çünkü çok yoğun bir çalışma tempomuz var ve zamanım çok kısıtlı. Ama oradaki yetkililerle sürekli irtibat halinde olduğumu söyleyebilirim.

* Tabata hakkında bugüne kadar çok fazla haber yazıldı. Hatta, transferin son gününe kadar gidebileceği gündemde. Bu söylentilerin Tabata’nın kafasını karıştırdığını düşünüyor musunuz? Ondan istediğiniz verimi alabiliyor musunuz?

Bu tip dedikodular zaten her zaman hem ekibimizi hem de o futbolcuyu etkiler. Umarım bu durum en yakın zamanda sona erer. Ya dursun ya gitsin ama belli olsun istiyorum. Sadece Tabata’yı etkilemesi açısından bakmıyorum olaya tüm ekibimizi etkilemesi açısından da kötü olduğunu düşünüyorum. Tabata şu an bizim oyuncumuz ama haberler hala devam ediyor. Bu haberleri de durduramıyoruz. Basın özgürlüğü tabi ki güzel birşey ama doğru olduğu takdirde.

* Bütün teknik direktörler sezon başında “Takımım üç hafta, beş hafta sonra hazır olacak” gibi süre belirlerler. Gaziantepspor’un lige tam kapasite ile hazır olması için sizin belirlediğiniz bir zaman var mı?

Dünyadaki her hoca zamana ihtiyacım var der ama futbolda hiçbir zaman da yeterli zaman olmaz. Yani ben ne kadar da zamana ihtiyacım var desem zamanın hiçbir şeyin çözümü olmadığını biliyorum.

*Gaziantepspor Teknik Direktörü Jose Coucerio maçlar, antrenmanlar ve tesislerin dışındaki yaşantısında neler yapar, nelerden hoşlanır?

Bildiğiniz gibi ailem Gaziantep’te yaşamıyor. Fakat bu hafta buraya geldiler ve beraber vakit geçirme imkanı bulacağız. Tabi ki ve ne yazık ki onlar gittikten sonra yalnız günlerime geri döneceğim. Gaziantep’te dil problemimizden dolayı kızlarımı gönderebileceğim bir okul yok, o yüzden istesem bile onları burada tutma ihtimalim söz konusu değil.

Ben zamanımın büyük çoğunluğunu tesislerde geçiriyorum. Dışarı çıkmak her zaman önemlidir, güzeldir ama dediğim gibi dil probleminden dolayı büyük zorluklar yaşıyorum. Bu benim için büyük bir engel.

Ben her zaman gittiğim her ülkeyi tanımayı severim. Tabi ki isterdim ki zamanım olsun ve Türkiye’nin her yerini gezebileyim. Mesela geçen hafta pazar günü bir iznimiz vardı. İstanbul’da Ayasofya Müzesi’ni, Sultanahmet’i gezdim.

Burada ise Zeugma’da sular altında kalan mozaiklerin sergilendiği Gaziantep Mozaik Müzesi’ni görmeyi çok istiyorum. İlk fırsatta bunu gerçekleştireceğim. Gaziantep Kalesi’nin çevresinde yapılandırılan tarihi yerleri gezdim, eski Antep olarak adlandırılan yerlerde dolaşmayı çok seviyorum, bayağı otantik geliyor bana.

* Gaziantep’e ilk geldiğinizde Atatürk’e olan hayranlığınızı dile getirmiştiniz..

Atatürk’e devlet adamlığı ve liderlik vasıflarından dolayı büyük bir hayranlık duyuyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk, işgal edilen ülkesini eşine az rastlanan bir liderlik ile kurtarıyor. Atatürk'ü daha iyi anlamak ve tanıyabilmek için kitaplarını okuyorum. Geçen sezon Ankara deplasmanına gittiğimizde çok az bir süremiz vardı Anıtkabir’e gittim gördüm fazla kalamadım ama tekrar gitmeyi çok istiyorum. Bir de İstanbul’a Atatürk’ün öldüğü Dolmabahçe Sarayı’nı görmeyi istiyorum. Halka açık bir yer olduğunu biliyorum o yüzden geniş bir zamanda hem Anıtkabir’i hem de Dolmabahçe Sarayı’nı görmeyi istiyorum.

* Portekiz ve Türkiye’nin kültürleri arasında benzerlik görüyor musunuz?

Ben her iki ülkenin kültürlerinin çok farklı olduğunu düşünüyorum. Tabi ki çok fazla ortak özellikler var. Avrupa’nın güneyinden geliyoruz. Akdeniz bölgesinin ülkeleriyiz temelde bazı benzerlikler var ama genel olarak bakıldığı zamanda çok büyük farklılıklar var. Türkiye’de tek bir kültür yok bana göre. Türkiye’da çok farklı insan grupları var, çok farklı düşünceler var. Bu kadar büyük bir ülkede belirgin bir kültürden bahsetmek ve onu karşılaştırmak çok da mantıklı değil bana göre. Bence böyle olması da iyi ben şikayetçi değilim. Bana göre zaman geçtikçe Türkiye, dünyada daha çok söz sahibi bir ülke olacak. Zaten coğrafi olarak inanılmaz stratejik bir önemi var. Çok büyük bir geleceği olan bir ülke olarak görüyorum Türkiye’yi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!