Güncelleme Tarihi:
BBC Türkçe Servisi'nin sorularını Kandil Dağı'nda yanıtlayan ve 3 gün sürdürüleceği belirtilen röportajın ilk bölümünde her şeyi açık sürdürmek istediklerini belirten Bayık, Türk devletinin aynı tutumda olmadığını öne sürdü. Bayık, çözüm sürecinin ilk aşamasında PKK'nın üzerlerine düşeni yaptığını iddia etti ve hükümetin 'aldatarak zaman kazanma' yoluna gittiğini belirterek, "Gündemlerinde Kürt sorununu çözmek gibi sorun yok. Tamamen zaman kazanmaya oynuyorlar. İşleri çöküşe götürmek, ondan sonra savaşla güya PKK'nın işini bitirmek istiyorlar. Ya da olmazsa seçimlere kadar böyle idare etmek, 'işte bak biz savaşı durdurduk, kan akmıyor' propagandasını yapıp, seçimleri kazanmak istiyorlar" iddialarında bulundu.
"GÜNDEMLERİNDE ÇÖZÜM YOK"
Cemil Bayık, PKK olarak ellerinde tuttukları askerleri karşılıksız bırakarak, ateşkes ilan ettiklerini, silahlı güçlerini sınırların dışına çekmeye başladıklarını, 1 Haziran tarihinin, ikinci aşamanın başlangıç olduğunu ve Ekim ayının sonuna kadar tamamlanmasının öngörüldüğünü anlatırken, "Ekim ayının sonunda üçüncü aşamaya geçilecekti. Türk devleti ikinci adım atmadı, gerekçeler yaratmaya başladı. Adım atmak istemiyorlar, gündemlerinde çözüm yok, amaçlarında savaş hazırlığı var" dedi.
Bayık, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son dönemde, "Türkiye'yi terk konusunda verilmiş sözler yerine gelmiş değildir. Çocuk, yaşlı, kadın gibi yüzde 20 çekilme gibi bir durum var. Bunun dışına çıkma diye bir şey söz konusu değil" dediği hatırlatılınca şöyle konuştu:
"1 Haziran; gerillanın savaşı durdurma ve geri çekilmeyi pratikleştirme tarihidir. PKK hiçbir zaman 'Çekilmeyi Nevruz'la başlatıp, 1 Haziran'da tamamlayacağız, Kuzey'de tek bir gerilla kalmayacak, bunun üzerine ikinci aşama başlayacak' demedi. Kesinlikle ne böyle bir anlaşma vardır, ne böyle bir belge vardır."
"1 EYLÜL’DE GİDENLER DÖNER"
Bayık, sürecin çökmesini istemediklerini bu nedenle 1 Eylül tarihinde ısrar ettiklerini uluslararası kamuoyu ve Türkiye'deki demokrasi güçlerinden rollerini, sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdıklarını ifade etti. Bayık, somut gelişme görmedikleri 1 Eylül'de çekilmeyi durduracaklarını, sınırların dışına giden silahlı güçlerinin döneceğini söyledi. Bayık, "Biz geri çekilmeyi sürdürdük, 1 Eylül'e kadar da sürdüreceğiz, ama 1 Eylül'de bunu görmezsek geri çekilmeyi durdururuz. Ve hatta böyle devam ederlerse geriye gelen güçler nasıl geldilerse öyle de tekrar Kuzey'e giderler. Onun için zamana oynamamaları gerekir, oyun oynamamaları gerekir. Eğer sorumluluklarını yerine getirirlerse umuyorum ki bu süreç çöküntüden çıkartılabilir. Bu da herkesin yararınadır. Aksi takdirde korkunç sorunlar yaşanabilir" dedi.
"ANA DİL DOĞAL HAKTIR"
Cemil Bayık, Başbakan Erdoğan'ın demokratikleşme paketinde anadilde eğitim konusunun bulunmadığını söylediği hatırlatılınca şöyle dedi:
"Anadil doğal bir haktır. Bunun tartışılması bile abestir. Yani bir halk kendi diliyle eğitim yapmayacak, bu müzakere konusu yapılacak, hatta Türk devleti böyle bir hakkın olmadığını söyleyecek. Burada ne demokrasi var, ne özgürlük var, ne adalet var ne insanlık var. Bu bir insan hakkıdır. En doğal haktır. Sürecin ikinci aşaması kapsamında Abdullah Öcalan tarafından önerilen komisyonların kurulması için hükümetin adım atması gerekir."
Bayık, Abdullah Öcalan'ın İmralı Adası'ndaki koşullarının değiştirilmesi, bağımsız doktorların adaya gitmesine izin verilmesi gerektiğini de belirtti.