PKK Irak’ı da tehdit ediyor

KUZEY Irak, kendini toparlamaya çalışırken PKK’nın Türkiye ve İran’a yönelik terör eylemlerini tırmandırması, Kuzey Irak’ta bugüne kadar yapılan hesapların yanlışlığını iyice ortaya koyuyor.

Barzani ve Talabani yönetimleri, PKK ile etnik temele dayalı bir ittifak içinde olmanın ne kadar gerekli olup olmadığını yeniden sorgulamaya başlıyor.

Talabani’nin yakın çevresinden olan ve Süleymaniye bölgesinin üst yönetiminde yer alan Kürdistan Yurtsever Birliği üyesi İmed Ahmet, "Bizim topraklarımızdan komşularımıza, Türkiye ve İran’a saldırmayın" diye cuma günü PKK’yı uyardı.

"Bizim topraklarımızda kalmak istiyorsanız, yasalarımıza uymak zorundasınız" dedi.

Irak Kürtleri, Irak içinde siyasi etkiye sahip. Ekonomik çıkarları da bugünkü duruma bakıldığında Irak’ın istikrarından yana.

Türkiye ve İran ile iyi ilişkiler, komşular arası işbirliği bu istikrara katkıda bulunacak, onu da iyi biliyorlar.

PKK’nın Türkiye ve ona bağlı olarak faaliyet gösteren Pejak’ın İran topraklarındaki terör faaliyetlerinin bu ilişkileri zedelediği ortada. Ayrıca, PKK’ya karşı gerek ABD gerek Avrupa Birliği içinden ciddi eleştiriler yükselmeye başladı.

* * *

DEMOKRATİK
süreç içinde yer almak isteyen siyasi örgütlenmelerin, demokratik rekabete, şeffaflığa razı gelmeleri gerekir. PKK, sadece Türkiye değil, Irak dahil bütün bölgede Baas tipi bir Kürt milliyetçiliğini terör yoluyla dayatıyor. Baas tipi Arap milliyetçililiğinin sonu ortada. Dış müdahaleye çanak tutan baskı ve zulüm rejimleri.

Kaldı ki, Iraklı Kürtler ne Türkiye, ne İran ne de bir başka ülkeden gelen Kürtlerin, kendi topraklarında onlara ağabeylik taslamasına tahammül edebilirler.

Öyleyse neden PKK’nın bölgede faaliyet göstermesine izin veriliyor? Bu sorunun yanıtı, Talabani ve Barzani’nin kendi ülkelerinde sağlam bir Kürt birliği oluşturamamalarından kaynaklanıyor.

Bu birlik oluşmadığı için de, Talabani ve Barzani arasındaki kırılgan dengede, PKK bir can kurtaran simidi. Kah biri, kah diğeri tarafından kullanılıyor.

Kuzey Irak’ta güçlü ve demokratik bir yönetim yapısı derinleştikçe Irak Kürtleri, terör örgütlerinden daha hızlı bir biçimde kurtulmak isteyecekler.

Irak Kürtleri, ülkelerinin yeniden yapılanma döneminde kurucu ortak olmayı, bölge ülkelerinde yaşayan diğer Kürtlerin "ağabey"liğine tabii ki tercih edecekler. Kendi siyaset sahnelerinde yabancı Kürt örgütlerini görmek istemeyecekler. Onların Irak topraklarında kurdurduğu siyasi partilere prim vermediklerini, bugün bile, seçim sonuçları ortaya koyuyor.

* * *

PKK
, Türkiye’de yaşayan Kürtlerin siyasi kimlik kazanmak için verdikleri mücadele kadar, Türkiye’nin entegrasyonu için atılacak adımları da torpilliyor.

İç barışı engelliyor.

Aslına bakarsanız sadece Türkiye değil, Kuzey Irak Yönetimi’ni de baskı altında tutmaya uğraşıyor.

PKK’nın Irak’taki varlığı, Irak’ın istikrarını ciddi biçimde tehdit ediyor.

Henüz kimse pek fark etmiyor ama hükümet kurulup, Irak’ın Kerkük gibi kritik konularına sıra geldiğinde PKK’nın Türkiye ve İran la birlikte Bağdat’ı da tehdit ettiği anlaşılacak.

PKK adına adına Cumartesi günü yapılan açıklamada Cemil Bayık, Araplarla Kürtlerin Kerkük için savaşacakları zaman PKK’nın da bu savaşta Irak Kürtlerinin yanında savaşacağını söylüyor. Irak Kürtleri için vazgeçilemez olduklarını anımsatıyor.

Irak, Kerkük için uzlaşma ararken, savaş sözcüğünü ilk kez PKK ağzına alıyor.

PKK, sadece komşu ülkeleri değil, Bağdat’ı da iç savaşla tehdit ediyor.

Irak’ta, Kürtler dahil yeniden yapılanma için çaba harcayanların en son duymak isteyecekleri şey de bu olmalı diye düşünüyorum.
Yazarın Tüm Yazıları