Ormanlar elden gitmek üzere. Bütün dünya alarm sinyalleri çalmaya başladı. Kimileri bu sinyallere kulaklarını tıkarken kimileri de sağır oldukları için duymuyorlar. Duyanlar ise, işitmeyenlere nasıl duyuracaklarının yollarını arıyorlar. Evet, bir şeyler yapmak gerek. hem de en acil olanından. Sağır dilsiz alfabesi çözüm olabilirdi belki, fakat ne yazık, bunlar okuma yazma bilmiyor. O zaman ne yapılacak? İşaret diliyle anlatılacak. İşte bu noktada işler arap saçına dönebilir. Sizin işaretlerinizi başka anlamlara çekebilir, anlatmaya çalıştığınızdan bambaşka farklı yorumlar çıkartabilirler. Haydi bakalım çık işin içinden. İnsanların kendi aralarında zaten büyük bir anlaşma problemi var. Bir de siz çıkıp hiç ilgilenmediği bir konuda bir şeyler demeye çalışıyorsunuz. Üstelik demeye çalıştığınız şeylerin önemi çok büyük olduğu için anlatmanız da o derece zorlaşıyor. Yaklaşmakta olan tehlikenin büyüklüğünü anlatmanın neredeyse yolu yok gibi gözüküyor. Sanki, sağır, dilsiz ve körler diyarına düşmüş gibi hissediyorsunuz kendinizi ve aniden paniğe kapılıyorsunuz. Yok, hayır, paniğe kapılarak bu işi çözümleyemezsiniz. Mutlaka bir yolu olmalı. Evet, mutlaka anlatmanın, durumun vehametini göstermenin bir yolu vardır. İşte Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) dünyayı tehdit eden tehlikeye karşı insanları haberdar etmenin bir yolu olarak ormanlara karne dağıtmış. Tam onbeş ülkeye ormanlarının karnesini vermiş. Bu karnenin Türkiye ormanlarının değerlendirilmesi işini ise, Doğal Hayatı Koruma Vakfı (DHKD) üstlenmiş. Ülkelerin karnelerini puanlarına göre alt alta sıraladığınız zaman içler acısı bir tabloyla karşılaşıyorsunuz. Ve diyorsunuz ki, ülkemiz gene iyi durumda. Neyse, bu iyiliğin ne çeşit bir iyilik olduğunu en iyisi kendi gözlerinizle görün. İşte ülkelerin yüz üzerinden aldıklara puanlara göre genel sıralaması;Bu tablo aslında Avrupada bulunan ormanların içler acısı durumunu ortaya koyuyor. Yüz üzerinden alınan puanların ortalamasına baktığınızda 15 ülkenin arasında iyi durumda bulunan tek bir ülke yok. En iyi durumda gözüken İsviçre onun da ortalaması %61'le ‘‘orta’’ yani ortanın iyisi durumunda. Geriye kalan ülkeler orta dereceyle durumu idare ediyorlar. İngiltere, İspanya, Belçika ve Danimarka ise sınıfta kalmış gözüküyor. Hollanda, İtalya ve Almanya'nın sınıfta kalmaktan kıl payı kurtulduklarını görüyoruz. Türkiye'nin genel sıralamada altıncı olmasının nedeni ise, ‘‘Kirlilikten en az etkilenen ülke’’ durumunda bulunarak yüksek puan almış olması. Yüz üzerinden doksan beş puan almayı başaran Türkiye'nin genel sıralamada altıncı olması çok tuhaf değil mi, diyorum, Yasemin'ce...