Güncelleme Tarihi:
ABD’nin Alaska’dan sonra en büyük ulusal parkı “Ölüm Vadisi” yaklaşık Muğla ili büyüklüğünde. Nevada ile Kaliforniya eyaletlerinin sınırındaki parkta ülkenin en derin çukuru ve en yüksek dağı yanyana. Okurumuz doktor Gül Barut gitti, izlenimlerini yazdı.
Travertenlerde gün batımı UNESCO’nun dünya mirası listesinde yer alan Pamukkale, fotoğraf sanatçılarına ve hobi olarak fotoğrafçılık yapanlara ilham veriyor. Pamukkkale’de manzara fotoğrafı görüntülemek isteyenler daha çok gün batımını tercih ediyor. Turistleri Pamukkale’ye iten bir başka neden şifalı suları. İlçenin yıl sonuna kadar ziyaretçisinin 2 milyona ulaşması bekleniyor. / Ferah IŞIK/(DHA) Türk Hava Yolları, Türk Telekom’dan ev telefonu hizmeti alanlara yönelik özel bir indirim başlattı. THY’nin internet sitesinden, bir ay öncesinden almak koşuluyla iç hatlarda tek yön her şey dahil 69 TL, gidiş-dönüş 128 TL’ye bilet satılacak. Kampanyadan Türk Hava Yolları Çağrı Merkezi kanalıyla, telefonla yararlanmak isteyenlerden 5 TL’lik işlem ücreti alınacak. Kampanya 24 Şubat 2012’ye kadar sürecek. Biletler 21 Kasım - 24 Mart arasında geçerli olacak. Faik KAPTAN/(DHA) Doğal güzelliği ve manzarasının yanı sıra ülkemizin tuz ihtiyacının büyük bölümünü karşılayan Tuz Gölü’nde “koruyarak kullanma” yöntemiyle hem tuz üretiminin yapılacağı hem de turizminin canlandırılacağı bildirildi. Şereflikoçhisar Belediye Başkanı Hakverdi Altuğ, Tuz Gölü’nün İç Anadolu Bölgesi’nde Ankara, Konya ve Aksaray illerine kıyısı bulunduğunu hatırlattı. Altuğ, bölgenin en önemli ticaret alanı olan tuzun artık dünyaya açıldığını belirtti. “Tuz Gölü’nü koruyarak, hem tuz üreteceğiz hem de turizmi canlandıracağız” diyen Altuğ, gölün ilçe ve ülke ekonomisi için önemine dikkati çekerek, ihalesi gerçekleştirilen 10 yeni tuzlanın, ihaleye çıkarken, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu ile Özel Çevre Koruma Kurumundan ve Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından olumlu görüşlerin alındığını hatırlattı. (A.A) |
ABD’NİN EN YÜKSEK EN ALÇAK NOKTASI
Ölüm Vadisi’ni gezmek için sabah erken saatte kiralık otomobilimizle Las Vegas’tan güneybatıya, Nevada - Kaliforniya eyaletlerinin sınırına yollanıyoruz. Üç saatlik yol boyunca insana ait hiçbir şey görmek mümkün olmuyor. Ne geçen bir araç, bir yapı, kağıt parçası ne de bir pet şişe veya sigara izmariti. Sanki bir film karesindeyiz. Dışarıda cayır cayır yanan hava da bizi gerçeklik duygusundan uzaklaştırıyor. Çevrede kurumuş otlar, kaktüs türü bitkiler var.
Issızlık şehirli nevrotik korkularımızı uyarsa da kişi başı birer şişe suyumuz mevcut, otomobilimizin deposu da dolu. Ama ya aracımız bozulursa? Bu fikri aklımızdan hemen kovuyoruz.
Aylardan temmuz ve aracın ısı göstergesi 105 Fahrenhayt gösteriyor. Bu birim bize yabancı, korkutucu olmuyor. İlk durağımız “Dante’nin Bakışı”. 1669 metre yüksekliğinde bu alan, ortama alışmak ve ulaşım kolaylığı açısından uygun bir başlangıç noktası. Kısa bir yürüyüşle tepeye vardığımızda, aşağıda bembeyaz bir tuz çölü ve çevresinde lacivert dağlardan oluşan şahane bir manzara uzanıyor. Buradan aynı anda Kuzey Yarımküre’nin karada en derin çukuru “Badwater” Havzası (Deniz seviyesinden 86 metre aşağıda) ve ardında sadece 122 metre uzaklıkta ABD’nin ana karadaki en yüksek noktası Whitney Dağı görülebiliyor. Vadi tabanının hemen ötesindeki Teleskop Tepesi bile 3368 metre. Bu alanın isminde Dante’nin Cennet, Cehennem, Araf adlı eserlerine gönderme yapılmış. “Araf”tan bakarak dağların, taşların, çölün ve kayaların güzelliğine ve ihtişamına şaşırıyoruz. Aslında taşlar her zaman değerli değil midir?
BU KAYALARI KİM BOYADI
Otomobile atlayıp kuzeye doğru, “Ressamın Yolu” denilen alüvyonal kanyonun sonlandığı “Ressamın Paleti”ne ulaşıyoruz. Burası dev bir fırçayla boyanmışçasına renkli kayalardan oluşan bir kanyon duvarı. Beyaz, mor, sarı, turuncu, yeşil renkler volkanik kayalar içindeki farklı metallerin oksidasyonuyla meydana gelmiş (mor manganezden, kırmızı, pembe, sarı demirden)!.. Yoğun sıcak ve nem nedeniyle kısa yolları bile araç içinde geçiriyor daha kuzeye başka bir güzelliğe “Zabriskie Noktası”na varıyoruz. Araç dışında terimiz buharlaşıyor, içinde ise klimanın etkisiyle anında sıvılaştığından ter içinde kalıyoruz. Böylece yolculuk bir ıslanıp bir kuruyarak ama her zaman aşırı sıcak koşullarda sürüyor. Bu noktada gözün gördüğü her şey volkanik, tektonik, kuruyan, çekilen suların sedimantasyonu, kaya erozyonu ile oluşmuş güzellikler. İsmini 20’nci yüzyıl başında Pasifik Yakası Boraks şirketi genel müdürü Christian Brevoort Zabriskie’den alan bu altın sarısı girintili çıkıntılı kayalar, Antonioni’nin aynı adlı filmine dekor, Pink Floyd’un müziğine esin, U2’nin Joshua Tree albümüne kapak ve pek çok filme plato olmuş.
Yazının devamı için tıklayın...