Güncelleme Tarihi:
Dedikleri gibi, o başlık gerçekten de “Katili kışkırtan, ona suç işleterek cani yapanın bir kadın olduğu” izlenimi veriyordu. Kadınların tepkisini aktardığım Hürriyet Bölge Yayın Yönetmeni Nejat Seçen de üzüldü bu duruma. “Son derece masumane bir şekilde, ‘katilin kayıtlara geçen ifadesine dayanarak’ verdiğimiz o başlık için, yanlış anlamaya neden olduğu gerekçesiyle özür dilerim” dedi. Seçen, önceki gün İzmir ekinde bu özürü yineledi, hem de İzmirli kadınların açıklamasını haberleştirdi. Ben de kadınların haberdeki o erkeksi dile itirazlarına hak veriyor, özür diliyorum. Bu dilden kurtulmamızda kadın okurlarımızın katkılarının, uyarılarının etkisi çok önemli. Tabii biz gazetecilerin dikkati ve farkındalığının artması gerekiyor.
Aynı haberlerdeki bir yanlışı daha düzeltmeliyim. Cinayeti ilişkin bazı haberlerde transseksüel ile travesti karıştırılıyor, hatta öldürülen “Azra” takma adlı Mustafa Has için bazen iki tanım da yan yana kullanılıyordu. Oysa Mustafa Has, travesti değil, bir transseksüel. Yani cinsiyet değiştirerek kadın olmuş bir insan. Yazıp çizerken tanımlara da dikkat etmek gerekiyor.
Pervari’deki tecavüz haberine neden alındılar?
SİİRT’teki küçük çocuklara tecavüz haberi, Pervari’de bir yıl kadar önce yaşanan benzer bir olayın gündeme gelmesine yol açtı. Garip olan Pervari’deki tecavüz haberine Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun “Bu olay bir yıl önceydi” diye tepki göstermesiydi. Hatta Başbakan daha ileri gitti, “Bu gazetecilik değil” dedi. Çubukçu ve Erdoğan bir noktada haklı. Bu olayın bir yıl önce meydana geldiğinin haberin girişinde ve hatta başlıklarında vurgulanması gerekirdi. Ama yazımdaki bu hata, olayın haber değerini ortadan kaldırmaz. Bence DHA, bu olayı gündeme getirmekle doğru bir gazetecilik yaptı. Zira dava dosyasında bunca zamandır hiçbir ilerleme olmamıştı. Dahası, Belediye Başkanının “Biz olayı kapattık” sözleri de gazetecilerin olaya el atmalarının ne kadar doğru olduğunun somut kanıtıydı. Keşke siyasiler de küçük bedenlere yönelik bu tür saldırılara en az biz gazeteciler kadar titiz biçimde yaklaşabilseler. Hem de bunu zamanında yapsalar...
Yazım hatalarına dikkat
SATIR aralarındaki harf hataları bile titiz okurların gözünden kaçmıyor. Birkaçını örnek olması açısından aktarayım. Ayla Öber, 16 Nisan’daki Ege ekinde “iki diş iki kulak” yerine “iki diş ikwwulak” yazıldığını görüp üzülmüş. Servet Çam, 27 Nisan’daki gazetede “korsan” yerine “konser” yazılmasına takılmış. O cümle biraz da komik olmuş. “Önceki gün Nişantaşı’nda bir KONSER CD tezgahının
O plakayı almamıştı
“BU plaka 50 bin Euro” başlıklı haberde Galatasaray kaptanı Arda Turan’ın, bir plakaya 50 bin Euro ödediği öne sürülüyordu. 26 Nisan’da çıkan bu haber ertesi gün bir başka gazetede yalanlandı. Ben de soruşturdum, haber doğru değildi. Arda Turan, o plakayı satın almamıştı. Düzeltir, özür dileriz.
Konulacak şeye koymayalım
KONMAK ve koymak, en çok karıştırılan sözcüklerden. Haberlerde sık sık konmak yerine koymaktan bahsediliyor. 29 Nisan’da gazetemizde yayınlanan “Şık olmadı komşu” başlıklı haberde de aynı hataya rastladım. Haberin spotunda “Üç masum Türk, nezarete koyuldu!” diyordu. Sanırsınız o insanlar yola koyulmuşlar! Aynı haberde bir de “Elefterotipia, ‘Üç masum Türk vatandaşını nezarete koydular’ ifadesini kullandı” cümlesi yer alıyordu. Dil Derneği Genel Başkanı Sevgi Özel’e gösterdim bu haberi. “İlk cümledeki koydular yanlış, ikinci cümledeki ise doğru” dedi. Bu yanlışı şöyle yorumladı: “Koymak/komak eyleminin özellikle TV’lerde sıklıkla yanlış kullanıldığını duyuyoruz. ‘Filanca bankaya el konuldu’ yerine ‘el koyuldu’ deniyor. ‘Filanca paşa cezaevine konuldu’ yerine ‘koyuldu’ biçimini çok sık duyduk ve okuduk. ‘Koymak-komak’ eyleminin tümce içinde kullanımındaki incelikleri ne yazık ki doğru öğretemiyoruz. Türkçenin anlam özellikleri bilinmediğinden biçimsel yanlışlar birbirini izliyor. Gazeteciler, yazarlar sözcüğün anlamını unutmazlarsa (unutmamak için de ara ara bir sözlüğe bakarlarsa) doğru kullanmayı başarırlar.”
Özel’in sözlük hatırlatmasına katılmamak mümkün değil. Sözlüğümüzü masaya koyalım, haberlerimize yanlış konmasın.
Bilgisayarlar da hata yapar
BULMACA meraklısı okuyucumuz Tekin Altuncu, 21 Nisan’da verilen Bilbul ekinde bir yanlış tespit etmiş. “Mendelevyumun simgesi, birinci sayfadaki bulmacada mv, orta sayfalardaki Çengel Bulmaca’da ise md olarak veriliyor. Hangisi doğru?” diyordu. Bende Bulmaca Editörümüz Uğur Banoğlu’na sordum. Banoğlu, hatanın kaynağını şöyle açıkladı: “Bu kısaltma, bulmacalarımda referans aldığım ve en güvenilir sözlük olarak gördüğüm Türk Dil Kurumu sözlüğünde bulunuyor. TDK arama motoruna md yazınca da, mv yazınca da karşılığı Mendelevyum olarak geliyor. Okurumuz uyarınca araştırdım, mv, Mendelevyum elementinin eski kısaltmasıymış. Buna yabancı bir kaynaktan ulaşabildim! TDK bunu sözlükten silmemiş; bu nedenle eskisi ve yenisi birlikte kalmış. Mv kısaltmasını datadan sileceğim ancak yedekli çalıştığım için bir iki kez bu şekilde çıkabilir.”
Anladığım o ki, kaynak TDK olunca bilgisayarlar da hata yapabiliyor.