Nasıl bir Türkiye istiyorum

EĞİTİM sorununu, en önemli güvenlik sorunu haline getirmiş; Bilmeyen ya da kulaktan dolma bilgilerle idare edenlerin konuşmaya değil sokağa bile çıkmaya utanacağı bir eğitim seferberliğine girişmiş;

Nabza göre şerbet veren demagojinin, iki yüzlü takiyeciliğin derhal fark ve mahkum edildiği;

Asker ocağının erkekler için bir eğitim fırsatı olarak görülmediği;

Kız çocuklarının eğitimi için harcanan paranın, boşuna masraf kabul edilmediği;

Gençlerin, özgürlükler kılıfı altında sunulanlar da dahil her türlü baskıyı ve yönlendirmeleri sorgulayacak entellektüel bağımsızlığa ulaştığı;

Aldıkları eğitime ve kendilerine güvenen, iş bulma sorunu olmayan, hayatın onları beklediğine inanan, cemaatlere ve cemaatleşmeye ihtiyaç duymayan gençliğe sahip;

Üniversiteleri, insanlığın gelişmesine bilimsel katkıda bulunma sürekliliğini sağlamış;

Uluslararası düzenin paralı askeri olmayı kabul etmeyecek olgunlukta ve gelişmişlikte sosyal refleksi olan;

Gazete okuyan, kitaba düşkün, entellektüel hiyerarşinin yerleştiği, sanatı hayata ibadet olarak algılayan;

Eğitime para harcamadan savunmaya harcanan paranın bir işe yaramayacağını kavramış bir Türkiye istiyorum.

* * *

YOLSUZLUK dosyalarının sonuca bağlandığı;

Demokrasi, insan hakları ve serbest piyasa ekonomisini garanti altına alan hukuk ve kurallar sisteminin hiçbir boşluk bırakmadan hayata geçtiği;

Kürt sorununun, ortak gayretle demokrasi çerçevesi içinde, tüm bölgeye örnek olacak biçimde çözümlendiği;

Rejim tartışmaları ile vakit kaybetmeyen;

İtibar sahibi, sözünde duran, iş takip etmek için değil, iş görmek için yarışan siyasetçilerinin, askerin öne çıkmasına meydan vermeyecek ağırlığa kavuştuğu;

Kadınların siyasette ve toplumun her alanında ‘‘görünürlük’’ kazandığı;

İnsanların hastalanmaktan ve yaşlanıp emekli olmaktan korkmadığı;

Haksızlıklara, karakol ve mahkemelerde çözüm bulunabileceğine inanılan;

Sorun yaratan değil sorun çözen bir devlete sahip Türkiye istiyorum.

* * *

AVRUPA Birliği'nin Türkiye'nin zorla sokulmaya çalışıldığı bir klüp değil, Türkiye'nin kendi çıkarlarını en iyi müzakere edebileceği ve mutlaka var olması gereken ortak bir platform olarak algılandığı;

Azerbaycan ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile ilişkilerin önemsendiği;

Komşularıyla sorunların çözümünde başı çeken;

Müslümanların, laik demokratik rejim içinde mutlu yaşayabileceklerine örnek oluşturan;

Medeniyetler uzlaşmasında baş rolü oynayan bir Türkiye istiyorum.

Çok mu istiyorum? Hayır, zaten ben de var olanı ortaya çıkartacak bir düzen istiyorum.

Sadece Türkiye'nin değil Ortadoğu'nun geleceğini de etkileyecek olan, Avrupa Birliği'nin genişleme sürecine damgasını olumlu ya da olumsuz vuracak dinamikleri taşıyan bugünkü seçimlerin iyilikler getirmesini diliyorum.
Yazarın Tüm Yazıları