Nafile emir: Çaykur’a hücuuuum

ÇADIRI Rize’de Çaykur binasının tam karşısına kuruyor. Baskılara karşı protesto için.Türk-İş Genel Sekreteri, aynı zamanda Tekgıda-İş Başkanı Mustafa Türkel dört gündür Rize’de eylem yapıyor. Aziz Türk basınında bu eylemle ilgili henüz tek satır yok. Oysa, Çaykur işçilerine yönelik, "bak ha, yoksa işinden olursun" türünden gözdağı, almış başını gidiyor.

YİNE ERGENEKON

Dün telefonla konuştuğum Mustafa Türkel:

"37 yıldır sendikacıyım, ben böylesine bir siyasi baskı görmedim."

Türkel
devam ediyor:

"Rize ve çevresinde ne kadar AKP il ve ilçe başkanı varsa, Çaykur yönetimiyle birlikte hepsi Çaykur işçisinin üzerine geliyor. Hatta, bizleri, bunlar Ergenekoncu, diye suçlamaya kadar vardırıyorlar işi."

Bu vahim, bu demokrasi dışı saldırının arkasında ne var?

ARKA BAHÇE

Çok basit. AKP’nin, Çaykur işçilerini, kendi yandaşı bir sendikaya üye yaptırma çabası var.

Çaykur’da 14 bin 277 işçi çalışıyor. Büyük çoğunluğu Türk-İş’e bağlı Tekgıda-İş üyesi.

Son sekiz aydır Çaykur işçilerine yoğun bir baskı uygulanıyor. Tekgıda-İş’ten ayrılıp, Hak-İş’e bağlı Özgıda-İş’e geçmeleri için.

Hak-İş Başkanı Salim Uslu’yu tanıyorum, zaman zaman sohbet ediyoruz. Biliyorum, itiraz edecek ama, Hak-İş, AKP’nin arka bahçesi. Zaten, AKP’nin Çaykur işçilerine Hak-İş’e bağlı sendikaya geçmeleri için yaptığı baskının altında yatan bu.

Yoksa, bir sendikadan ötekine geçmek için neden baskı yapsınlar?

ARTIK ZOR

AKP’nin istediği sendikaya geçince ne olacak?

Ne olacak, yarın toplu sözleşme yetkisi o yeni sendikaya verilecek, toplu sözleşmede de, işçilerin ücret artışı ve diğer hakları, AKP’nin istediği yörüngeye oturacak.

Her sektörde ve her kurumda kadrolaşma mantığının yeni bir uzantısı, "orası da bizim" çığlıkları.

Yoğun baskıya rağmen, AKP istediği sonucu elde edemiyor. Türkel:

"Sekiz aylık baskı sonucu Çaykur’da işçilerin 3 bin 040’ı, toplamın ancak yüzde 24.2’si diğer sendikaya geçti. Artık başarmaları mümkün değil."

Oysa, yetki için, işçilerin yüzde 51’nin üyeliği şart.

AB’YE MEKTUP

Mustafa Türkel, 22 Temmuz’da başlattığı çadır eylemini, 3 Ağustos’a kadar sürdürecek.

Çünkü, Çalışma Bakanlığı toplu sözleşme yetkisi yapmaya hak kazanan sendikayı eylülde belirliyor. Belirleme süresi, çalışan işçi sayısına göre, bir ay önceden belli oluyor. Yani, ağustos başında.

Türkel Türkiye içinde sesini duyuramıyor. Ama, dışarıya duyuruyor. AB ve Avrupa Parlamentosuna durumu anlatan mektuplar yazıyor. "Sizin demokrasi havarisi ilan ettiğiniz AKP’nin gerçek yüzü işte budur" diyerek.

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi dayanışma için yarın Rize’ye gidiyor. Çelebi, "Hak-İş benzer bir haksızlık karşısında kalsa, ona da giderim, çünkü bir sendika mağdur ediliyor" diyor. Dayanışma ruhu.

İŞİN ÖZÜ

İşin özü, madalyonun öte yanında. AKP, Tekgıda-İş’i neden hedef alıyor?

Mustafa Türkel gerek 1 Mayıs’ta, gerek çeşitli sivil toplum eylemlerinde AKP karşısında. Her sefer tutarlı tavır sergiliyor, AKP’nin tekerleğine çomak sokuyor.

AKP şimdi Çaykur üzerinden onu zayıflatmayı deniyor. Ama, nafile.
Yazarın Tüm Yazıları