Güncelleme Tarihi:
“Konservatuvar keman bölümü sonrası Berklee College Of Music sinema ve film music scoring bölümü okudum. Sinemaya olan ilgim de burada pekişmiş oldu. Türkiye’ye döner dönmez sektöre besteler yapmaya başladım.”
Akyürek’in, eğitimiyle ilgili olarak verdiği bu bilgi kişisel web sayfasında da tekrarlanıyordu; “2005 yılında ‘Berklee College Of Music’ okulunu kazandı ve ‘film music scoring’ üzerine eğitim aldı” deniyordu.
Fakat Boston’daki bu okulda eğitim almış bir Türk müzisyen beni arayarak, Akyürek’in verdiği bilginin doğru olmadığını öne sürdü. Okurlara yanlış bilgi verildiğini savunarak, bu yanlışın düzeltilmesi gerektiğini söyledi. Israrla da takip etti konuyu. Bir de adının gizli tutulmasını istedi.
Akyürek’in gazetede söylediklerini araştırmam ve sonuca ulaşmam biraz zaman aldı. Berklee College Of Music, gönderdiğim iletiye özetle “Okulumuzda Uğur Akyürek adına bir kayıt bulunmamaktadır” yanıtı verdi.
Bunun üzerine Uğur Akyürek’i arayarak, gazetede verdiği bilginin Berklee’den doğrulanmadığını aktardım. Okuldan gelen iletiyi de kendisine gönderdim. Berklee’de okuduğunu yineleyen Akyürek, böyle bir soruyla karşılaştığı için üzüldüğünü söyledi. Ardından kendisi okulla yazıştı; “Ödeme yapılan kredi kartındaki isimden bakınca sistemden bulabildiler” diyerek okuldan aldığı yanıtı bana gönderdi.
Gelen yanıt, ilkinden farklıydı ve Berklee Online’da “Film Scoring 101” dersini aldığını doğruluyordu. Ama Akyürek, Berklee College of Music’e devam ederek, oradan mezun olmamış, sadece online ders almıştı. Online ders almak için internetten kredi kartıyla ödeme yapmak yetiyordu.
Bu düşüncemi kendisine de aynen ilettim; “Gazeteye söylediklerinizden Berklee College’e girmeye hak kazandığınız, okula devam ettiğiniz ve oradan mezun olduğunuz anlamı çıkıyor. Siz de kabul edersiniz ki, bir okuldan mezun olmak ile ücretini ödeyerek 12 haftalık bir kurs programını internetten takip edip sertifika almak aynı şey değil.” Zaten kendisi istememe rağmen Berklee Online’dan aldığı sertifikayı da göndermedi bana.
Akyürek, “Bu kadar büyütecek bir şey değil, bu anlam çıkıyorsa fark etmedim. Sizin belirttiğiniz gibi bir algı benden çıkmıyor” dedi.
Eksik ve yanlış bilgilendirmeyi önlemek için bu yeni verileri de Hürriyet okurlarının değerlendirmesine sunuyorum.
DAVET GAZETECİLİĞİ-2
"DAVET gazeteciliği”ni eleştirmiştim geçen hafta. Şirket ve mekân sahiplerinin davetli gezileri, reklamın ucuz ve etkili yolu olarak kullandığını, davetle gidilen gezilerde gazetecilerin de çoğu zaman haber yerine olumlu tonlar taşıyan metinler yazdığını vurgulamıştım.
Yanlış anlaşılmaları önlemek adına bir noktanın altını çizmek durumundayım. Eleştirilerimde hiçbir gazeteci arkadaşımı hedef almadım; sadece Hürriyet’te değil, tüm medyada yaygınlaşan ‘davet gazeteciliği’ yöntemini eleştirdim.
Piyasa koşullarının, gazeteciliğin yapılma biçimini ve ilişkilerini etkilediğinin de farkındayım. Şirketler ve tüm ticari kuruluşlar, medyanın haber kaynakları arasında ön sıralarda gelmeye başladı.
Davetli geziler de bu kaynaklarla ilişkinin yollarından biri durumunda. Bu gezilerden yazılan haber ve yazıların tamamının tanıtım metinleri olduğunu da söyleyemem. Elbette davetli gezilerden yazılmasına rağmen haber değeri taşıyan, olaya nesnel yaklaşılmış, reklam olarak algılanmaması için özen gösterilmiş metinler de yayınlanıyor.
Ayrıca ‘davet gazeteciliği’ne örnek olarak, uluslararası bir kruvaziyer şirketinin gezilere gazeteci davet ederek tanıtım yolunu seçtiğini, bu nedenle de hiç reklam vermeye gerek görmediğini yazmıştım. Adını vermediğim bu şirketten “gazeteye reklam verdikleri” açıklaması geldi. Yanlış bilgiyi düzeltmekle yükümlüyüm.
OKURDAN KISA KISA
CAFER Yarkent: Tarih 30 Aralık 2016. Olay yeri Bil-Bul eki ödüllü bulmaca sayfası. “Fotoğraftaki yer” soruluyor. Oysa bu sayfada hiç fotoğraf yayınlanmaz. O gün de fotoğraf yoktu.
Razi Orman: “Rus ‘Kirpi’si Halep sokaklarında” demişsiniz ama “Kirpi”, Türkiye’de BMC’nin ürettiği zırhlı personel taşıyıcının adı. Fotoğrafını kullandığınız ise Rusların BTR-80 modeli zırhlı personel taşıyıcı. TSK’da da 240 adet bulunuyor. Kirpi ile de bir benzerliği yok. (4 Ocak)
Kübra Arıkan (Anadolu Ajansı Kurumsal İletişim Direktörlüğü): Milli Savunma Bakanı Fikri Işık’ın, AA’dan Sarp Özer tarafından çekilen fotoğrafı İHA mahreci ile kullanılmıştır. Düzeltilmesini talep ediyoruz. (1 Ocak)
Yıldız Yazıcıoğlu: Almanya’dan gelen Erasmus öğrencisi haberi! Bir genç kızın tecavüze uğramış olmasını, kimliğini çok rahat deşifre edecek bilgileri, nasıl bu şekilde yayınlarsınız? Kurbanı korumalısınız. (28-29 Aralık)
Serkan Üstündağ: Web sitesindeki “Böyle program mı olur? Tecavüz, alkol, öldürmek serbest” başlığından rahatsız oldum. Tecavüz ve öldürmek ile alkol kelimesi bir arada tutularak nasıl bir algı oluşturulmak istenmiştir? (16 Aralık)
Haluk Alpuğan: “Yine Yeni Zelanda birinci” başlığı atıp, yine Yeni Zelanda’nın yeni yıla giren ilk ülke olduğunu yazan arkadaşınıza lütfen boşuna beklememesini, sıralamanın değişmesinin imkânsız olduğunu söyleyin. (1 Ocak)
Not: Bu başlığın sonuna ünlem işareti konulmuştu, ironik bir yaklaşımdı.
Tolga Kurtoğlu: “Ben büyüyünce ünlü olacağım (2016)” başlıklı haberi daha önce internet gazetenizde görmüştüm. Muhtemelen 2007 ya da 2008 yapımı haberi yıllar sonra başlığına (2016) yazarak tekrar yayınlamak size yakışmıyor.
Birgül Ergev: Bugünkü Ege ekinde “Jandarmaya ginger” haberinde “iki tekerlekli elektrikli araç olarak bilinen 28 adet ginger” yazıyor. Ama haberin üzerindeki fotoğraftaki araçlar üç tekerlekli! (6 Ocak)
Abdullah Bizden: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerini içeren “Karadenizli-Kasımpaşalıyım” haberinde “... Kalbimizle buz ederek mücadelemizi yürüteceğiz” yazılmış. “Kalbimizle buz etmek” ibaresinin tuhaflığının farkına varmamanız üzücü. Orada kastedilen kin beslemek anlamındaki “buğzetmek”. (5 Ocak)
Sami Altın: Kelebek’te “Nasılsınız İrem Hanım” haberinde “Didem Şahin, basına röportaj verdiği sırada arkasından geçtiği ünlü şarkıcıyı selamlayıp öptü” demişsiniz. Ne zamandan beri gazetecilerle ayaküstü konuşmanın adı röportaj oldu? Tanımları dikkatli kullanın lütfen.
Muharrem Akduman: Neden emekli maaşlarıyla ilgili haberlerde hep yabancı emeklilerin fotoğrafları kullanılıyor? Banka önlerindeki emekli kuyruklarının fotoğrafları bile bu haberlerde kullanılsa daha gerçekçi olur.