Müzik ve basketbol ile engelleri aştı

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Adalet Bölümü 2. sınıf öğrencisi Kıyıcıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Amasya'nın Suluova ilçesinde 9 yaşında ailesiyle geçirdiği trafik kazasının ardından ayaklarını kaybettiğini söyledi. Aynı kazada annesini kaybettiğini, yaklaşık 4 yıl önce Samsun'a akrabalarının yanına taşındığını belirten Kıyıcıoğlu, "İnsan kendisi için bir şeyler yapmaya başladığında gerçekten mutlu olabiliyor. Spor yapmaya ve Türk Halk Müziği korusunda şarkı söylemeye başladım. İnsanlarla iç içe bulunduğumda mutlu olduğumu fark ettim. Bir şeyler yapabildiğin zaman gerçekten yaşadığını hissediyorsun" şeklinde konuştu.

Spor yaparak stresten uzaklaştığını, müzikle de hayatına renk kattığını vurgulayan Kıyıcıoğlu, 3 yıldır profesyonel olarak Samsun Bedensel Engelliler Spor Basketbol Kulübü'nde basketbol oynadığını anlattı.

Sporda hayalleri bulunduğunu, milli takıma seçilmek istediğini kaydeden Kıyıcıoğlu, "Sahaya çıktığında herkes eşit. Hiç kimsenin farkı yok. İnsan kendisinin herkesle eşdeğer olduğunu hissediyor. Sahada eziklik psikolojisi olmuyor. Çünkü orada özgürsün. İlk zamanlar top bile süremez, tekerlekli sandalyenin üzerinde bile duramazken şimdi milli takımda oynamayı hedefliyorum" dedi.

DİNLEMEYE GİTTİĞİ KOROYA GİRDİ

Kıyıcıoğlu, sporun yanı sıra müziğe de ilgi duyduğunu, Türkiye Sakatlar Derneği Samsun Şubesi bünyesinde faaliyet gösteren Türk Halk Müziği Korusu'nun konserini dinlemeye gittiğini söyledi. Gördüğü ortamdan etkilendiğini ve koroya katılmak istediğini dile getiren Kıyıcıoğlu, "Kendisi gibi engelli insanların şarkı söylediğini görmek insanı heveslendiriyor. Sesin ne kadar kötü olursa olsun, öyle bir ortam var ki insanlar senin açığını kapatıyor. Koro böyle bir şeymiş, bunu fark ettim. Koroda da kendimi eşit hissettim" diye konuştu.

Yaklaşık 2 yıldır müziğin içinde olduğunu, haftada dört gün koro ve solo halinde derneğin lokalinde çalışma yaptıklarını bildiren Kıyıcıoğlu, şöyle devam etti:

"Her engelli duygusaldır. Müzik evrensel bir şey ve duygularını karşı tarafa müzikle ifade edebiliyorsun. Müziği dinlemek yerine söylemek daha farklıymış, daha güzelmiş. Müzikle duygularımı dışa vuruyorum. İnsanlara söyleyemediğin şeyleri şarkı aracılığıyla iletiyorsun. Koroda söylemeye başladığımda bunu fark ettim. Sesimiz güzel veya çirkin, fark etmiyor. Önemli olan bu değil. Önemli olan duyguların dışa vurulması."

'KESİNLİKLE BİR ŞEY İLE UĞRAŞIN'

Basketbol ile sahada fiziksel olarak var olduğunu, müzikle ise duygularını şarkı aracılığıyla dile getirdiğinin altını çizen Kıyıcıoğlu, şunları kaydetti:

"Engelliler kesinlikle bir şeylerle uğraşsın. Fiziksel olarak efor sarf etmek isteyen basketbol oynasın. Sadece konuşabiliyorsan o koroda bir yerin vardır. Engelli olup 'ben hiçbir şey yapamam' demeyeceksin. Çünkü sen onu dediğin anda engellisin, engeli önüne kendin koyuyorsun. Eski hayatımla şimdikine bakıyorum, aktiviteler insanı inanılmaz geliştiriyor. Basketbolla fiziki gelişimim oldu. Doktorlar 'tekerlekli sandalyeye oturamazsın' diyorlardı. Şimdi bu sandalye ile basketbol oynuyorum. Bu aktiviteler öz güvenimi yerine getirdi."